Millî Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, PKK ve siyasi uzantılarının bölgede yaşayan vatandaşlarımızın temsilcisi olmayacağı vurgulandı.

Millî Güvenlik Kurulu (MGK) Mayıs ayı olağan toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirildi.

Millî Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, devletin hukuk sınırları içinde, kararlılık ve hassasiyetle yürüttüğü operasyonlar neticesinde, halkın desteğini alamayan ve teslim olmaktan başka çaresi bulunmayan terör örgütünün ve siyasi uzantılarının bölgede yaşayan vatandaşlarımızın temsilcisi olmayacağı vurgulandı.

Paralel devlet yapılanmasına karşı alınan tedbirler

Toplantıdan sonra yapılan yazılı açıklamada, "toplantıda; vatandaşların huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetlerin, terör ve teröristle mücadelede gelinen aşama ile millî güvenliği tehdit eden ve bir terör örgütü olan paralel devlet yapılanmasına karşı alınan tedbirler'in görüşüldüğü belirtildi.

Kamu düzenini sağlamak amacıyla yerleşim yerlerinde itina ile icra edilen operasyonlarla vatandaşların en kısa sürede huzurlu ve güvenli bir ortama kavuşturulmasının ve sıkıntıların giderilmesi gerektiğinin teyit edildiği belirtilen açıklamada, "Devletin hukuk sınırları içinde, kararlılık ve hassasiyetle yürüttüğü operasyonlar neticesinde, halkın desteğini alamayan ve teslim olmaktan başka çaresi bulunmayan terör örgütünün ve siyasi uzantılarının bölgede yaşayan vatandaşlarımızın temsilcisi olamayacağı vurgulanmıştır" denildi.

Açıklamada; Suriye'de halen devam eden iç savaşın, Türkiye'deki terör olaylarına zemin hazırladığı; aynı zamanda tüm dünyaya yönelen tehdidin de alt yapısını oluşturduğu gerçeğinden hareketle, toplantıda uluslararası toplumun daha duyarlı olması gerektiğinin ifade edildiği aktarıldı.

PYD/YPG'nin Prag, Stockholm, Berlin ve Paris'te temsilcilik açması

PKK'nin Suriye kolu olan PYD/YPG'nin Prag, Stockholm, Berlin ve Paris'te temsilcilik açmasına izin verilmesinin, Türkiye'yi kana bulayan teröristlere imkân ve cesaret verdiği, bu tutumun dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayacağı; verilen kararın yeniden değerlendirilmesinin Türkiye tarafından beklendiği vurgulanan açıklamada "Varşova'da yapılacak NATO Zirvesi'nde, NATO tarafından ittifakın tüm üyeleri için güven artırıcı ve caydırıcılık sağlayacak tedbirlerin alınmasının gerektiği ifade edilmiştir" denildi.

"Güvenli bölge uygulamasının gerekliliği bir kez daha ortaya konmuştur"

Filistin, Suriye ve Irak başta olmak üzere, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmeler hakkında Kurul'a bilgi sunulduğunun kaydedildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Suriye rejimi ve destekçisi ülke ve örgütlerin, bilhassa medeniyetler merkezi Halep'te, sivillere yönelik işlenen insanlık suçları telin edilmiştir. DEAŞ terör örgütüne karşı yürütülen mücadele ile bu örgütün ülkemize yönelik saldırıları kapsamlı şekilde değerlendirilmiş; terörden arındırılmış güvenli bölge ile uçuşa yasak bölge uygulamasının gerekliliği bir kez daha ortaya konmuştur."

İslam karşıtı nefret söylemleri

Yapılan açıklamada; son yıllarda, Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, dünya barışı için tehdit oluşturan İslam karşıtı nefret söylemleri ile fiili saldırılara varan ırkçı davranışlar konusunda Kurul'a bilgi verildiği, konu ile ilgili olarak siyaset, hukuk, medya ve sivil toplum kuruluşları alanlarında alınabilecek tedbirlerin müzakere edildiği de kaydedildi. (İLKHA)