Öğretmenler günü dolayısıyla bir açıklama yapan Mil Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Ömer Çapan, Kur’an kursu öğreticilerinin "öğretmen" statüsüne kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
Mil Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Ömer Çapan 24 Kasım Öğretmenler Günü olması nedeniyle bir açıklama yaptı.
Çapan, Kur’an kurslarında eğitim verenlerin unvanlarının Kur’an Kursu Öğreticisi değil Kur’an Kursu Öğretmeni olması gerektiğini vurguladı.
Çapan, "Öğretici” değil “Öğretmen” statüsüne kavuşturulması için konunun takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.
"Öğretici unvanı verilmesi haksızlıktır"
Çapan açıklamasında, "Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan binlerce Kur’an Kursu öğreticisi her yıl 24 Kasım ‘Öğretmenler Günü’nü mahzun bir şekilde kutlamaktadır. Kur’an Kursu öğreticileri yetkililerimizin gözünde bir türlü 'öğretmen' olamamıştır. 'Öğretici' kavramını kimler, nasıl ve niçin icat etmiştir doğrusu merak ediyoruz? Aynı fakülteden mezun olan iki kişiden birine sırf Millî Eğitim Bakanlığında çalıştığı için 'Öğretmen', Diyanet’te çalıştığı için diğerine 'Öğretici' unvanı verilmesi haksızlıktır, adaletsizliktir, komiktir ve Kur’an Kursu Öğreticilerimize adeta üvey evlat muamelesi yapmaktır." dedi.
Kuran kuru öğreticilerinin görmezden gelindiğini ifade eden Çapan, "Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkartılmış ama yaz kış demeden fedakârca görev yapan Kur'an Kursu Öğreticilerimiz üvey evlat bile kabul edilmeyerek adeta yok sayılmıştır. Kur’an kurslarında eğitim veren hocalarımızın unvanlarının Kur’an Kursu Öğreticisi değil Kur’an Kursu Öğretmeni olması gerektiğini her defasında vurguladık. " diye konuştu.
"Kur’an öğretenler artık 'Öğretici' değil, 'Öğretmen' statüsüne kavuşturulmalı"
Dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Kur'an kursu öğreticilerine "öğretmen" unvanı sözünü verdiğini dile getiren Çapan, "Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan Kur’an Kursu Öğreticileri için 2013 yılında zamanın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın 'Onlara öğretmen unvanı vereceğiz' sözü hala ortada durmaktadır. Daha önce Devlet Bakanlığına bağlı olan Diyanet İşleri Başkanlığımız yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanlığına bağlanmıştır. Bu itibarla sayın Cumhurbaşkanımıza ve Diyanet İşleri Başkanımıza çağrıda bulunuyoruz; Kur’an Kurslarında Kur’an öğretenler artık 'Öğretici' değil, 'Öğretmen' statüsüne kavuşturulmalı, bunun için ne gerekiyorsa yapılmalı ve yıllardır istismar edilen bu konu gündemden kalkmalıdır. Bizler de Mil-Diyanet Sen olarak, sürekli istismar edilen bu konunun gündemden kalkması için ne gerekiyorsa yapacak ve konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kasım ayı, Gazze'de ateşkes anlaşmasına rağmen devam eden siyonist saldırılar ve ihlallerle, Türkiye'nin "terörsüz bölge" hedefini açıkladığı "Terörsüz Türkiye" süreciyle ve ABD'nin yeni uluslararası hamleleriyle şekillendi.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.