Gaziantep Şehitkamil ilçe Müftüsü Abdullah Bekiroğlu, Ramazan ayının feyiz ve bereketinden istifa edebilmek adına, toplum olarak maddi ve manevi hazırlık yapılması gerektiğini belirtti.

Ramazan ayında yardımlaşma ve dayanışma örnekliklerinin sergilenmesi gerektiğini dile getiren Müftü Bekiroğlu, esnafın bu ay hürmetine bazı güzellikler yapması ve fiyatlarda indirime gitmesinin Allah katında karşılıksız kalmayacağını dile getirdi.

"İhlas ve samimiyet noktasında kişinin iç dünyasını gözden geçirmesi önemlidir"

Müftü Bekiroğlu, "Rabbimiz (Celle Celaluhu) nasip ederse bu yıl yine Ramazan-ı Şerif'e salimen ve ğanimen ulaşmayı ümit ediyoruz. Ramazan-ı Şerif bizim için kıymetli ve değerlidir. Ancak Ramazan-ı Şerif'e ulaşmadan önce Müslümanlar olarak idrak edilmesi gereken şeyler vardır. Üç aylarda bunu konuştuk, değerlendirdik. Yani Ramazanın öncesindeki iki ay, Ramazan-ı Şerif'e hazırlık olarak görülmelidir. Bu hazırlık nasıl olmalı? Hem maddi hem de manevi açıdan kendimizi Ramazan'a hazırlamamız gerekir. Özellikle ihlas ve samimiyet noktasında kişinin iç dünyasını gözden geçirmesi önemlidir. 'Ben, Ramazan-ı Şerif'e ne kadar hazırım, Ramazan-ı Şerif'te Rabbimizin sunduğu manevi nimetlerden ne kadar istifade edilebilirim. Ramazan-ı Şerif'in sonunda bunlardan faydalanarak yaşayabilir miyim?' diye kendimizi muhasebe edip gözden geçirmemiz gereken bir dönemdir. " dedi.

"Ramazan-ı Şerif'i biraz gençliğe benzetiyorum"

Her şeyin zamanında güzel olduğunu ve vakti boşa geçirmemek gerektiğini dile getiren Müftü Bekiroğlu, "Ramazan'ı Şerif'i gençliğe benzetiyorum. Gençken birçok şeyin, içinde bulunduğu nimetin Cenab-ı Allah'ın kendisine verdiği güç, kuvvet, enerji ve sağlığın farkında olmaz. Ama yaşlılık başladığında, 'Keşke gençken şöyle yapsaydım, şunu da yapsaydım, gençken şu şekilde davransaydım.' gibi yakınmalar olur. İşte Ramazan-ı Şerif de böyledir. Geçtikten sonra, 'Keşke Ramazan-ı Şerif'i şöyle geçirseydim, böyle geçirseydim.' diye düşünürüz. Ancak fırsat önümüzde, Rabbimiz ömür verir ve Ramazana girersek, onu en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Efendimiz, (Sallallahu aleyhi vessellem) birçok hadis-i şerifinde Ramazanın kıymetini ifade ediyor. Kaldı ki, ayet-i kerimelerde de Ramazan'ın ayrı bir değeri vardır. Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz (Celle Celaluhu) şöyle buyuruyor, 'Ramazan-ı Şerif öyle bir yerde ki onda Kur'an-ı Kerim indirilmiştir.' Dolayısıyla Ramazanı değerli kılan şey, Kur'an'ın bu ayda indirilmesidir." ifadelerini kullandı.

"Kalbimizde taşıdığımız samimiyet kadar kıymet görürüz"

Cenab-ı Allah'ın müminin niyetine göre sevap vereceğini kaydeden Müftü Bekiroğlu, "Bu değerli zaman dilimine girerken, samimiyetimizi, ihlasımızı, duruşumuzu, düşüncemizi ve fikirlerimizi gözden geçirmeliyiz. İbadetler, dinimizde iki açıdan değer kazanır. Birinci maddi olarak yani fiziki sebepler ve şartlar, ikincisi ise manevi şartlardır. Fiziki şartları dediğimiz, namazın erkânı, farzı ve vacibi, ibadetleri usule uygun şekilde yapmak, fiziki şartları yerine getirmek demektir. Ancak vaciplerini ve farzlarını yerine getirmediğimiz takdirde o ibadetin devam etmesi sıkıntıya girer. Ama bunun manevi tarafı da vardır ki o da ibadetten azami derecede sevap elde edip etmeyeceğimizi belirler. O nedir? İhlas ve samimiyet. Cenab-ı Allah, tutmuş olduğumuz oruca, kıldığımız namaza, vermiş olduğumuz zekata ve sadakaya, kalbimizde taşıdığımız samimiyet kadar kıymet, değer verir." şeklinde konuştu.

"Ya Rabbi, ben sadece senin için oruç tutuyorum"

Yapılan bütün ibadetlerde sadece Allah'ın rızasının amaç edinilmesi gerektiğine vurgu yapan Müftü Bekiroğlu, "O nedenle Ramazan-ı Şerif'te şuna niyet etmemiz lazımdır: Ya Rabbi, ben sadece senin için oruç tutuyorum, ben sadece senin için namaz kılıyorum, ben sadece senin için sadaka vereceğim, zekatım varsa sadece senin için vereceğim. Başka hiçbir düşünce, hiçbir fikir taşımayacağım düşüncesiyle yapmak lazımdır. Peygamber Efendimiz, (Sallallahu aleyhi vessellem) kişinin aile efradına yaptığı ikramı çok kıymetli olarak değerlendirirdi. Bu sayede Ramazan-ı Şerif geldiğinde, aile efradımıza, akrabalarımıza ve çevremizdeki muhtaç insanlara azami derecede kolaylık göstermeliyiz." dedi.

"İşverenler, idareciler Ramazanda işi kolaylaştırmalıdır"

Ramazan ayında daha anlayışlı ve yardımsever olunmasının gerektiğinin altını çizen Müftü Bekiroğlu, "Peygamber Efendimizin (Sallallahu aleyhi vessellem) hadis-i şerifinde geçiyor, kişi oruçlu olduğu halde veya başka bir durumda kendi çalışanlarının işini kolaylaştırdığı zaman Cenab-ı Allah da onun işlerini kolaylaştıracaktır.  Bu açıdan Ramazan-ı Şerif'te işverenler, esnaf ve idareciler, çalışanlara Ramazan-ı Şerif'i kolaylaştıracak güzellikler sunarak daha çok sevap kazanmalıdır. Bir Müslüman, diğer bir Müslüman'ın ihtiyaçları giderildiğinde, ona rahatlık sağladığında veya ona güzellik yaptığında, o kişinin tuttuğu orucun sevabının dışında, Rabbimiz o güzel düşüncelerimizden dolayı bize de sevap ihsan eder. Bu nedenle Ramazan-ı Şerif'te 'İşler yolunda gitmez, ben zarar ederim.' gibi düşünceler yanlış olur. Tam tersine, Rabbimiz (Celle Celaluhu) bizim görmediğimiz, ama bariz bir şekilde hissedeceğimiz bereket, ihsan ve bolluktan verecektir." ifadelerini kullandı.

"Maalesef toplumumuzda Ramazan-ı Şerif yaklaşırken fiyat artışları görüyoruz"

Ramazana yaklaşılırken yapılan zamların doğru bir davranış olmadığına değinen Müftü Bekiroğlu, "Bu da çok kabul edilebilir bir şey değildir. Aslında tam tersi, Müslüman kardeşlerimizin rahat oruç tutabilmesi ve gönül rahatlığıyla iftar açabilmesi için hale hele sıkıntıda olanların Ramazan-ı Şerif'te ferahlık içinde yaşaması adına, fiyatların artması yerine, indirime devam etmesi ya da ürünleri uygun fiyatla sunması gerekir. Bu güzelliklerr yapılabilir. Ancak söylediğimiz şeyler, zorlayıcı bir öneri olarak değil, sadece müminlerin birbirine nasihati olarak değerlendirilmeli. Bu açıdan idareciler, esnaf, sanayiciler ve işverenler, Ramazan-ı Şerif'te insanların refahını sağlarsa, umarım Rabbimiz de hem bu dünyada hem de ahirette onlara güzellikler, rahatlıklar ihsan edecektir. Peygamber Efendimiz, (Sallallahu aleyhi vessellem) bu konuda müminlere vaatte bulunur. Rabbim (Celle Celaluhu) bu Ramazan-ı Şerif'i güzel bir şekilde idrak etmeyi, onun manevi havasından ve manevi ikramlarından istifade etmeyi cümlemize nasip eylesin." şeklinde konuştu. (İLKHA)