Haklarında inceleme başlatılan muhtarlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Abdullah Butaku, muhtarlık seçimleri kanununda değişiklik yapılması gerektiğini belirtti.

31 Mart seçimlerinin ardından Yüksek Secim Kuruluna, okuma-yazma bilmediği, adli sicilinde problem olduğu ve 6 aylık ikamet şartını taşımadığı gerekçesiyle çok sayıda itiraz yapıldı. YSK'nın 3 binin üzerindeki itiraz dosyasını inceleme süreci ise devam ediyor.

Haklarında inceleme başlatılan muhtarlarla ilgili konuşan Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Abdullah Butaku, muhtarlık seçim kanununda acilen değişiklik yapılmazsa, gelecek seçimlerde çok daha ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacaklarını belirtti.

31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından muhtarlarla ilgili Türkiye geneli 3 bin itirazın yapılmasını değerlendiren Butaku, önemli açıklamalarda bulundu.

İtirazı yapılan muhtarlardan 3 bini hakkında ‘okuma-yazma bilmediği, seçildiği mahallenin daimi sakini olmayıp, o mahalleye sonradan taşındığı’ gibi seçilme yeterliliğine sahip olmadığı yönündeki şikâyetler üzerine YSK tarafından inceleme başlatıldığı belirtilirken, YSK gerekli incelemeleri başlatmasının ardından 3 bin muhtarın mazbatasının alınacağı ve 7 Haziran 2020’de muhtarlık seçimi yapılabileceği dile getiriliyor.

"Muhtarlar hâlen 100 yıl önceki kanunlarla muhtarlığı yürütmeye çalışıyor"

Butaku, "31 Mart muhtarlık seçimleri ile ilgili olarak son günlerde medyada da takip ettiğimize göre 6 bin tane ihtiraz olmuş bunlardan 3 bin tanesinin mazbatasının iptali ile ilgili bir gündem var. Bu muhtarların, seçilenlerin ve seçenlerin hatası değildir. Tamamen sistemin, meclisin ve hükümetin bir yanlışıdır. Çünkü muhtarlar kanunu yok. Şu an muhtarlar 1923 yılındaki bir kanun ile yönetiliyor.  Oysa yılan bile yılda bir defa kendini yenilerken, biz muhtarlar hâlen 100 yıllık kanunlarla muhtarlığı yürütmeye çalışıyoruz." dedi.  

"Acilen muhtarlarla ilgili kanunlarda değişiklik yapılması lazım"

Halkın istediği zaman muhtarlara ulaşıp sorunlarını rahatlıkla iletebildiğini söyleyen Butaku, "Şu an muhtarların elindeki yetki çok kısıtlı. Sorunların hepsini zaman zaman Türkiye Muhtarlar Konfederasyonun toplantılarda da konuşuyoruz. Dolayısıyla, hükümetin muhakkak acilen muhtarlarla ilgili kanunlarda değişiklik yapması lazım. Açık konuşan bir insanım, muhtarlar şuan bankamatik muhtarıdır. Eskiden ben haftada 50 tane evrak imzalarken, bugün ayda bir tane imza atıyorsam demek ki benim elimde herhangi bir iş kalmamış." ifadelerini kullandı.

"Muhtarlık seçim kanununda değişiklik yapılmazsa gelecek seçimlerde ciddi sorunlar olacaktır"

Muhtarlık kanunlarında acilen değişiklerin yapılması gerektiğine vurgu yapan Butaku, "Muhtarların seçim kanununda acilen değişiklik yapılmazsa, önümüzdeki yıllarda seçimlerde çok daha ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız. Bir muhtar adayı 2 ay çalışıyor, bir bakıyorsun köyün ağası, bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde köyün ağası diyor ki kardeşim ‘sen muhtar olamazsın ben filan adam üzerine kadar kıldım’ muhtarlar seçimi ile ilgili önceden en az 2 ay önce bir müracaat suresinin olması lazım. Muhtar adayı belirli bir sürede müracaat edecek ve güvenlik birimleri de bununla ilgili seçilme yeterliliğinin olup olmadığı ile ilgili araştırmalarını yapacak ve ondan sonra adama diyecekler ya olabilirsin ya olamazsın." diye konuştu.

"Muhtarlık kanunu çıkmazsa yapılacak seçimleri çok tehlikeler bekliyor"

Muhtarlık seçim kanunlarının yeniden düzenlenmesini isteyen Butaku,  aksi halde sıkıntı ve sorunların önü alınmaz bir hale geleceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Muhtar seçilmiş akabinde 2 ay sonra güvenlik güçleri, kaymakamlıklar ve valilikler güvenlik soruşturmasını yapıyorlar. Güvenlik soruşturmasından bu adamın suçu var. Kanunlara karşı değiliz,  kanunlarda suçu varsa görevden alınır ama güvenlik soruşturması yapılıyorsa daha önceden yapılması lazım. Bu konuda sorunların olmaması için tedbirini TBMM alması lazım. 7 Haziran 2020 bir seçim olacaksa, tedbir alınmazsa çok tehlikeli ve sıkıntılı bir seçim olacak. Şimdi 3 bin muhtarı görevden alıyorsun bunların büyük çoğunluğu 2 bine yakın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindedir. Bunları görevden alındıktan sonra acaba o köyde yerine seçilen adamla bu adamın adamları ne kadar anlaşabilirler. Ne kadar bu işi götürebilirler. Bu sorunlar için Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kadar kendinden aciz olmaması lazım. Haftada 20 tane kanun çıkarıyorlar. Kanun hükmündeki kararnameyle ülkeyi yönetiyorlar. Muhtarlar seçimleri ile ilgili de bir kanun çıkarabilirler. Başvuru için bir müracaat suresi olabilir. Muhtarların bir kanunu olması lazım. Köy muhtarlarının tüzel kişilikleri olduğu halde mahalle muhtarlıklarının böyle bir durumu yok, onlarla ilgili bir kanun yok…" 

"Muhtarların seçim kanunun çıkması lazım"

Muhtarlık seçiminde yaşanan sıkıntı ve sorunların ortadan kalkması için gerekli tedbirlerin alınması konusunda uyarılarda bulunan Butaku, "Muhtarlık seçimlerindeki sıkıntıların önüne geçebilmeniz için muhtarlar kanunun çıkması lazım. Bilhassa muhtarların seçim kanunun çıkıp bir müracaata bağlanması ve akabinde soruşturmasının seçimden önce tamamlanarak kendisinin seçilme yeterliliğinin olup olmadığı hakkında yazılı olarak bildirilmesi gerekiyor." diye konuştu.

"TBMM muhtarlık seçim kanunlarını çıkarması lazım"

3 bin muhtarın mazbatasının alınacağı ve 7 Haziran 2020’de muhtarlık seçimi yapılabileceğini hatırlatan Butaku, "3 bin muhtar görevden alındığı zaman yeniden 3 bin sandık kurulacak.  Her bir sandığa 2 milyon TL harcanırsa, 6 milyon TL  eski parayla, 6 trilyon bir para ediyor. 6 trilyon parayla Bingöl'deki 23- 24 tane köyün asfalt yolu yapılır. Yazık, yani bu para yine bizim paramız.  Hep sıkıntılarla karşılaşıyoruz.  Hem maddi hem manevi zararlar görüyoruz.  Yani bunun için meclisin bir gecesini harcayıp muhtarlar kanunu ve seçim kanununda değişiklik yapıp muhtarların müracaatlarını önceden almalarını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Devlettin maaşını alıp da vatandaşa hizmet etmeyen vatan hainidir"

Butaku, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Diyorum ki ister Muhtar olsun, ister milletvekili olsun, ister kurumdaki daire amiri olsun eğer bu insanlar bu devletten maaş alıyorsa ve vatandaşa da hizmet etmiyorlarsa sadece ben maaşımı alırım diyorsa.. diyoruz ya pensilvanyada vatan haini var, kandilde vatan haini var eyvallah.  Bana göre bu devletin maaşını alıp da devlete ve vatandaşa hizmet etmeyen ‘vatan hainidir’ görevi ve mevkiisi ne olursa olsun" (Nihat Kanat-İLKHA)