Mardin’in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağının devam ettiği mahallelerde oturan vatandaşlara eşyalarını alma izni verildi.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde 14 Mart'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı 6 mahallede devam ediyor. Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Abdulkadir Paşa, Fırat, Dicle, Yenişehir, Zeynel Abidin ve Kışla mahallelerde oturan, ancak yaşanan çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlara eşyalarını alma izni verildi.
Ev ve iş eşyalarını taşımak istediklerine dair Nusaybin Kaymakamlığı'na dilekçe ile başvuran bazı vatandaşlar, aldıkları özel izinle eşyalarını taşımaya başladı. Bazı eşyalarını kurtarabilen vatandaşlar, çok mağdur olduklarını ifade ettiler.
Yasağın kalktığı bölgede hayat normal
Bu arada sokağa çıkma yasağının 25 Temmuz'da kısmen kaldırıldığı Yeni Turan, Yeşil Kent, Mor Yakup, 8 Mart, Gırnavas, Devrim, Selahaddin Eyyubi Çatalözü, İpek Yolu ve Barış mahallelerinde hayat kısmi olarak normale döndü. İşyerlerini açan esnaf, zararlarının büyük olduğunu ifade ederek yetkilerin yardım bekliyorlar.
"Hem evimizden hem de işimizden olduk"
İlçede çıkan olaylardan önce ev sahibi olduğu, olaylardan sonra ise kiracı duruma düştüğünü anlatarak Abdullah Candan, şunları söyledi; "50-60 yıldır Nusaybin'de oturuyorum. Çukurlar kazıldı, barikatlar kuruldu, olaylar başlayınca bizde kaçmak zorunda kaldık. Evim Şirin Bulvarı'ndaydı. 3-4 dairem vardı. Hepsi yıkıldı. Şimdi de kiradayız, çok mağduruz. Ne yapalım elimizden gelen bir şey yok. Hem evimizden hem de işimizden olduk. Bu olayların halka bir faydası olmadı sadece halkı mağdur ettiler."
İlçedeki yıkım devam ediyor
İlçedeki çatışmalar nedeniyle ağır hasarlı olduğu tespit edilen ev ve iş yerlerinin yıkım işi ise devam ediyor. Yasağın devam ettiği mahallerde bulunan iş makineleri, hasar gören evlerini tek yıkarken, biriken molozlar da kamyonlara yüklenerek kaldırılıyor.
"Ev sahibiyken kiracı olduk"
Tellerin dışında yıkımı izleyen ev sahipleri, "40 yıldır Nusaybin'de oturuyorum. İlçede çukurlar kazıldı, barikatlar kuruldu, ama kimse ses çıkartmadı. Sokaklara bomba döşediler kimse ses çıkartmadı. Olaylar başlayınca da bizde kaçmak zorunda kaldık. Şimdi döndüğümüz ise böyle bir manzara ile karşılaştık. Şuan evimi yıkıyorlar, Allah hakkımızı sebep olanlara bırakmasın. Ev sahibiyken kiracı olduk. Zengin iken fakir olduk. Halimiz yerindeyken perişan olduk, muhacir olduk. Kendi memleketimizde garip olduk." dedi.
Yasak 14 Mart'ta ilan edilmişti
İlçede 14 Mart'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı Yeni Turan, Yeşil Kent, Mor Yakup, 8 Mart, Gırnavas, Devrim, Selahaddin Eyyubi, Çatalözü, İpekyolu ve Barış mahallesinde 25 Haziran'da kısmi olarak kaldırılmıştı. Abdulkadir Paşa, Fırat, Dicle, Yenişehir, Zeynel Abidin ve Kışla mahallelerinde ise yasak devam ediyor. (M. Salih Keskin/Cihat Şayık - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.
HAMAS, işgal rejimi ile Somaliland arasındaki karşılıklı tanıma girişiminin Filistin halkına karşı işlenen suçları örtme amacı taşıdığını belirtti.