Sağlam: Kürt meselesi yalnızca güvenlik penceresinden değerlendirilmemeli
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı İshak Sağlam, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nda, "Kürt meselesi yalnızca Türkiye’nin bir meselesi değildir. Yakın ve uzak komşularımızı da doğrudan ilgilendiren çok boyutlu bir konudur. Bu meseleyi yalnızca bir güvenlik penceresinden değerlendirmek, çözüm yollarını baştan tıkamak anlamına gelir." dedi.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı İshak Sağlam, partisinin İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından Van’daki bir otelin konferans salonunda gerçekleştirilen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nda açılış konuşması gerçekleştirdi.
Sağlam, yaklaşık on üç yıl önce, parti programlarının son bölümünü şu sözlerle bitirdiklerini hatırlattı: “Davamız; hürriyettir, adalettir, hakkaniyettir, zulmün sona ermesidir, huzurdur, barıştır, insanların kaynaşmasıdır, kardeşliktir...Gayemiz sadece budur. Bütün varlığımızla bu gaye için mücadele ediyoruz. Bu gayretimizle Allah’ın huzuruna varmak istiyoruz. Bütün mücadelemiz budur."
"Akli selim, bizi kardeşlik hukukunun gereğini yapmaya götürecektir"
Bugün, on üç yıl önce başlayan huzur, adalet ve kardeşlik arayışının yolculuğunda, ilk günkü heyecan ve kararlılıkla, yeniden bir araya gelmiş bulunduklarını belirten Sağlam, "Bu çalıştay fikri, yeni gelişen bir fikir değil. Yıllardır süregelene çözüm arayışımızın bir durağıdır. Zira Kürt meselesi bir sorun olarak konuşulmaya devam ettikçe, bizim de adalet, huzur ve kardeşlik arayışımız devam edecektir. Biz bugün burada bir müzminleşmiş sorunlarımızı konuşacağız. Konuştukça, birbirimizi dinleyeceğiz. Dinledikçe, birbirimizi anlayacağız. Anladıkça, Allah'ın izniyle, çözüm için yeni kapılar açılacaktır. Sorunlarımızın varlığını kabul edip konuşarak, anlaşarak çözme iradesi ortaya koyduğumuzda akli selim, bizi kardeşlik hukukunun gereğini yapmaya götürecektir." dedi.
"Bu salonda söylenen her hakikat, inşallah dertlerimize şifa, kalplere umut olacaktır"
Çünkü bunun dışında kalan yolların bu millete kan, gözyaşı, sefalet, kin ve nefret getirdiğini bildiklerini ifade eden Sağlam, "Çok ağır bedeller ödeyerek bunu tecrübe ettik. Bugün burada, siyasetçilerimiz, akademi dünyamız, düşünürlerimiz ve yazarlarımızla Dertlerimizi ve endişelerimizi konuşacak, çözüm önerilerimizi masaya yatıracağız. Milletimizin yüzyılı aşkın bir süredir süregelen bu büyük sorununa karşı duyarsız kalmadığımızı gösterecek, tarihe bir not düşmüş olacağız. İnanıyoruz ki; ihlâsla, samimiyetle yapılan bu tür çalışmalar karşılıksız kalmayacaktır. Burada, bu salonda söylenen her hakikat, inşallah dertlerimize şifa, kalplere umut olacaktır." diye konuştu.
"Kürt meselesi yalnızca Türkiye’nin bir meselesi değildir"
Sağlam, şöyle devam eti:
"Kürt meselesi yalnızca Türkiye’nin bir meselesi değildir. Yakın ve uzak komşularımızı da doğrudan ilgilendiren çok boyutlu bir konudur. Bu meseleyi yalnızca bir güvenlik penceresinden değerlendirmek, çözüm yollarını baştan tıkamak anlamına gelir. Meseleye insan hakları, adalet ve eksik kalan kardeşlik hukukunun tesisi olarak yaklaşmak durumundayız. Bize göre kalıcı çözüm yolu budur." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.
HAMAS, işgal rejimi ile Somaliland arasındaki karşılıklı tanıma girişiminin Filistin halkına karşı işlenen suçları örtme amacı taşıdığını belirtti.