Ankara Emniyetinden bir grup sivil polisin, E.Ş isimli peçe takan bir kadına hakaret ettiği iddia edildi. Olay anını anlatan E.Ş, İslam'ın gereği örtündüğünü belirtmesi üzerine polisin, "isterseniz donunuzla gezin!" diye bağırdığını ifade etti.
Ankara Sincan'da 26 Kasım 2018 tarihinde gözaltına alınan E.Ş isimli peçe takan tesettürlü bir kadın, yaşadığı hukuksuzluğu sosyal medya üzerinden anlattı. E.Ş, tesettürlü olduğu gerekçesiyle bir grup sivil polisin hakaretlerine maruz kaldığını iddia etti.
26 Kasım sabahı Sincan'da alışveriş için dışarıya çıktığını belirten E.Ş, bir mağazaya yaklaştığı esnada 5-6 sivil polis tarafından önünün kesildiğini söyledi.
"Polis, 'İsterseniz donunuzla gezin!' diye bağırdı"
Polislerin, kendisine soru sormaya başladığını belirten E.Ş, "Nerden geliyorsun, neden slogan attın, arkadaşların nerde, diye soru sordular. Ben, tek başıma olduğumu ve slogan atmadığımı söylediğim halde benim üzerime yürüdüler ve kaba davrandılar. Daha sonra içlerinden bir polis benim peçeme hakaret etti. Sizin böyle peçeyle gezmeniz kanunen yasak, dedi. Ben, Allah'ın emrini yerine getirdiğimi, Kur'an'daki ayete göre kapandığımı söylediğim zaman da 'isterseniz donunuzla gezin!' diye bağırdı. Daha sonra mağazada alışveriş yapan arkadaşlar çıkınca onları da yanıma getirdiler ve bizi bir kenarda beklettiler. Orası çok işlek bir caddeydi, insanların yoğun şekilde gelip geçtiği bir cadde olduğu için rencide olduk ve kalabalık içerisinde üzerimizi aradılar." dedi.
"Gözaltındasınız, namazınızı kılamazsınız' dediler"
E.Ş, yaşadığı hukuksuzluğu şöyle anlattı: "Daha sonra benim üzerimi arayan bayan polis, eteğimi ve pardösümü kaldırarak aramak istedi ve ben tepki gösterdiğim zaman da bana çok yüksek sesle bağırdı ve hakaret etti. Yanımızda okul öncesi küçük çocuklar vardı. Onların da üzerine aradılar. Daha sonra bizi emniyete götürdüler. Emniyete götürdükleri zaman da kaba davranışlar ve hakaretler devam etti. Öğle namazı okunduğu zaman biz, namazımızı kılmak istedik. Buna izin vermediler. Dediler ki 'Siz gözaltındasınız, namazınızı kılamazsınız.' Biz onlara ısrar edince de bir arkadaşımızın üzerine yürüdü polis memuru. 'Siz laftan anlamıyor musunuz, gözaltındasınız. Neden ısrar ediyorsunuz?' dedi. Biz ısrar etmeye devam edince izin vermek zorunda kaldılar."
"Dalga geçer gibi 'hakkınızı helal edin' dediler"
Gözaltındayken ifade verdiğini ve kadın polisten şikayetçi olduğunu belirten E.Ş, "Bunun üzerine bir polis geldi ve 'Sen memurdan şikayetçi olursan o da senden şikayetçi olur' diye beni tehdit etti. Şikayetçi olmamam için çok uğraştı. Fakat ben ısrar edince tutanak tutmak zorunda kaldılar. Daha sonra bütün işlemler bittikten sonra hastaneye götürdüler. Hastaneden sonra polis memurları bize akşama kadar zulmettiler, bağırdılar, hakaret ettiler. Sanki teröristmişiz gibi davrandılar. Buna rağmen dalga geçer gibi 'hakkınızı helal edin' dediler. Bizler, tabi ki hakkımızı helal etmiyoruz. Hakkımızı da sonuna kadar mahkemede arayacağız." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
"Kobane" bahaneli olaylara ilişkin görülen davada tutuklu yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkeme, ayrı ayrı suçlardan toplamda 42 yıl ceza verirken aynı davada yargılanan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ise toplam cezası 30 yıl 3 ay oldu.
İstanbul Valiliği, ihbar üzerine Başakşehir’de el yapımı bomba süsü verilmiş bir cismin bulunduğunu ve imha edildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin sadece üç yıllık bir hedef olarak görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Kamuda tasarruf kültürünü kurumsal bir niteliğe kavuşturarak bu konudaki farkındalığın sürekli yüksek kalmasını sağlayacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sanmayın ki israil Gazze’de duracak. Sanmayın ki Ramallah güvenlik içinde olacak. Bu azgın devlet, bu terör devleti, eğer durdurulmazsa 'vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek." dedi.