Suriye’deki bombardımandan kaçtı, PKK saldırısında öldü
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda Suriyeli mülteci Abdurrahman Hesen de hayatını kaybetti.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde, Cuma günü PKK'nin bomba yüklü araç saldırısında Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye yerleşen Abdurrahman Hesen de hayatını kaybetti.
Çalıştığı tekstil atölyesine gitmek için durakta beklediği sırada meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Hesen'in cenazesi memleketi Suriye'nin Haseki ilinde defnedildi. Hesen'in ardından geriye gözü yaşlı eşi ve 4 çocuğu kaldı.
İLKHA'ya konuşan Hesen'in ailesi, Suriyede'ki iç savaştan kaçtıklarını ancak ölümün kendilerini Diyarbakır'da yakaladığını ifade etti.
Hesen'in eşi Newruz Zülfo, eşinin ölümüyle büyük üzüntü yaşadıklarını, 4 çocuğuyla perişan olduğunu belirtti.
Saldırı sabahı yaşadıklarını anlatan Newruz Zülfo, kahvaltının ardından eşi Hesen'i işine uğurladığını ve kısa bir süre büyük bir patlama sesinin duyduğunu söyledi.
Newruz Zülfo, şöyle konuştu: "Eşim evden çıktıktan 10 dakika sonra patlama sesi geldi. Patlamanın şiddetiyle evimin kapı ve pencereleri yerinden oynadı, eşimin patlamada hayatını kaybettiğini düşündüm. Ardından feryat ederek evden çıktım. Sokaklarda eşimin patlamada hayatını kaybettiğini bağırarak patlama yerine gittim. Patlama yerine gittiğimde polisler o tarafa geçmeme izin vermedi. Polisler bana, ölü olmadığını, yaralıların hastaneye götürüldüğünü söylediler. Akrabalarımın evine gidip durumu izah ettim. Ardından, eşimin telefonunu aradım, kapalıydı. Bütün hastanelere gittim, sordum; eşimin izine rastlamadım."
Kayınbiraderiyle birlikte daha sonra Selahaddin Eyyubi Hastanesi'nin morguna baktıklarını söyleyen Zülfo, eşinin na'şını burada tanınmaz bir halde bulduklarını gözyaşları içerisinde anlattı.
"Ciğerim yanıyor, bu çocuklarımla şimdi ne yapacağım"
Eşinin ahlakıyla örnek biri olduğunun altını çizen Zülfo, "Eşim çok mazlum biriydi, namazında niyazında biriydi. Eşimi kelimelerle anlatamam. Hiç kimseye zararı dokunmazdı. Bir gün beni incitmedi. Benim başıma gelen kimsenin başına gelmesin. Ben gördüm, kimse görmesin. Ciğerim yanıyor. Bu çocuklarımla şimdi ne yapacağım? Allah çocuklarımın ve benim hakkını bırakmasın." şeklinde konuştu.
"Suriye'de evime bomba isabet etti, yıkıldı. Orada da evim yok, burada da yok"
Kimsesinin olmadığını dile getiren Zülfo sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi ben ve 4 çocuğumu ortada kaldık. Benim Türkiye'de kayınbiraderimden başka kimsem yok. Onunda 4 çocuğu var kendini zor geçindiriyor ve kiradadır. Biz savaştan kaçtık geldik buraya, şimdi ben Suriye'ye gidersem çocuklarım açlıktan ölür. Suriye'de kayınbabam ve kaynanam tek var, başka kimsem yok. Suriye'den savaş ve açlıktan kaçtık, şimdi burada ben ne yapayım. Evim yandı, ateş evime düştü. Bilmiyorum ne yapayım. Suriye'de evime bomba isabet etti, yıkıldı. Orada da evim yok, burada da yok. 4 yıldır Suriye'den buraya geldik. 4 çocuğum var. Büyük çocuğum 10 yaşında. 2 çocuğum okula gidiyor. Ben, bana uzatılacak bir yardım eli bekliyorum. Şu anda kaldığım eve gitmiyorum ve gitmem de. Her gittiğimde eşim aklıma geliyor. Sokakta kalırım da o eve bir daha gitmem. Yetkililerden bana yardım yapılmasını istiyorum."
Abdurrahman Hesen'in 10 yaşındaki oğlu Muhammed Hesen ise babasıyla yaptığı son kahvaltının ardından ölüm haberini duyduğunu ve akşama kadar durmadan ağladığını ifade etti.
"Patlama oldu, babamızı bizden aldı"
Babasının örnek biri olduğunu söyleyen Hesen, "Babam çok iyi biriydi. Namaz kılar, bol bol Kur'an-ı Kerim okurdu. Oruçlarını hiç atlatmadı. Bize sürekli ‘Siz sağ olun, biz her şeyden razıyız. Rızkımızı çıkaralım, sağ olalım biz yeter." Diyordu. Biz Suriye'den kaçıp buraya geldik, burada da patlama oldu, babamızı bizden aldı." ifadelerini kullandı.
Abdurrahman Hesen'in kardeşi Yasir Hesen ise Suriye'deki savaştan kaçtıklarını, burada ise patlamada ağabeyinin hayatını kaybettiğini belirtti.
"Türkiye'ye bombalardan uzak bir yaşam için gelmiştik"
Suriye'de kendisinin ve ağabeyinin evinin bombardımanda yıkıldığını ifade eden Hesen, "Suriye'nin Haseki ilinden buraya kaçtık. Orada sürekli bombalar patlıyordu. Kardeşimin ve benim evlerimize bomba isabet etti, yıkıldı. Sonra ailemizi alıp sınırdan Türkiye'ye geçtik. Türkiye'ye bombalardan uzak bir yaşam için gelmiştik. Çocuklarımız güvende olsun diye geldik. Huzur için… Buraya geldik işte böyle patlama oldu. Ben de işteydim bana patlamanın olduğuna dair arama geldi. Ağabeyimden haber alamıyorduk. Ağabeyimi telefondan aradım ulaşamadım. Hastanelere gittik, kendisine ulaşamadık. Onu sağ bulmayı düşünüyorduk. Ardından morgda 3 tane kimliksiz cesedin olduğunu bize söylediler. Cenazelere baktım, ağabeyimi tanımadım." şeklinde konuştu.
Yetkililer ve hayırseverlere yardım çağrısında bulunan Hesen, kendilerine uzanacak yardım elini beklediklerini söyledi. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Mart ayı, işgalci siyonistlerin Gazze'de ateşkesi bozarak başlattığı ve binin üzerinde şehide yol açan şiddetli saldırılarla, Ramazan'ın başlangıcı ve Türkmenistan'dan gelen doğal gazın Türkiye'ye ulaşması gibi gelişmelere sahne oldu. İç politikada ise HÜDA PAR'ın eğitim eleştirileri ve Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması öne çıktı.
HÜDA PAR Aile Başkanlığı tarafından Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesinde düzenlenen "Son Kale Aile" konulu konferans, yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 21 Aralık 1963’te yaşanan "Kanlı Noel" olaylarına ilişkin bir açıklama yayımladı.
TBMM Genel Kurulu'nda, Libya'ya asker gönderilmesi için verilen iznin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşülecek, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ele alınacak.