İslam’la herhangi bir bağı olmayan örgütler üzerinden algı operasyonu yapıldığını söyleyen HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Metin Kaya, "Türkiye’de toplumun asıl dinamiğini oluşturanlar, cemaat ve tarikatlardır." dedi.
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Metin Kaya, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ ve Adnan Oktar gibi yapılar üzerinden özellikle art niyetli seküler ve sol medya tarafından cemaat, tarikat ve İslam âlimlerine yönelik başlatılan çirkin kampanya ve karalamalara sert tepki gösterdi.
Darbeyi püskürten İslami camialara yönelik seküler, sosyalist ve ulusal kesimler tarafından bazı TV kanallarında "Müslümanları yok etme, sindirme ve linç" kampanyası oluşturulmaya çalışıldığını belirten Kaya, "Türkiye’de darbelere karşı duran ve toplumun asıl dinamiğini oluşturanlar, cemaat, camia ve tarikatlardır." dedi.
Cemaat, camia ve tarikatların ABD ve emperyalizme karşı olduğundan sürekli hedef haline getirildiğini belirten Kaya, bu nedenle darbeden sonra İslami cemaat, camia ve tarikatların hedefe konulduğunu dile getirdi.
Kaya, “FETÖ’nün darbe girişiminden sonra Türkiye’de cemaatler tartışılmaya ve konuşulmaya başlandı. Adnan Oktar’a yapılan operasyondan sonra bu durum zirve yaptı. Kendisine aydın ve akademisyen diyen bir kısım insan, medya üzerinden FETÖ ve Adnan Oktar yapılanmasından dolayı İslami camialara ve tarikatlara saldırmaya başladı. FETÖ hiçbir zaman İslami bir cemaat olduğu tabirini kullanmadı. Hatırlarsanız, FETÖ toplumda sürekli hizmet hareketi olduğu anlayışını oturtmaya çalıştı. FETÖ'nün bu anlayışı İslam’a değil kendi yapısına hizmet etmekti. Dünyanın dört bir yanında açmış olduğu okullarda İslami anlayıştan çok kendisini kabul ettirmeye çalıştı. Darbeden sonra anlaşıldı ki özellikle CIA ve MOSSAD’a ajan yetiştirmeye çalışıyorlar. Bir diğeri ise Adnan Oktar'dı ki kendilerine İslami bir cemaat veya camia denmesi mümkün değildir. Ki hareketleriyle ve tavırlarıyla İslam’dan tamamen uzak ifsat projesi olduğu net bir şekilde ortadaydı.” dedi.
“Camia, cemaat ve tarikatlar hakkında konuşanlar İslam’a düşmanlık yapan kesimlerdir”
İslami camia, cemaat ve tarikatlar hakkında olumsuz konuşanların İslam’a düşmanlık yapan kesim ve kişiler olduğuna dikkat çeken Kaya şunları söyledi:
“FETÖ ve Adnan Oktar’dan sonra kendine akademisyen diyen bir kısım zevat, bunun üzerinden İslami cemaat ve camialara saldırmaya başladı. Müslümanların yok edilmesi ve devlet kontrolü altına alınması gerektiğini söylediler. Bunu konuşanlar, daha çok İslam’a düşmanlık yapan kesimlerdir. Ya da kendilerine göre farklı bir proje peşinde olan kesimlerdir. İslami camia ve tarikatları tanıyan hiçbir akademisyen bunu ne benimser ne de taraf olur. Buna karşı da ciddi bir tepki vardır. Medyada görünmek isteyen insanlar, farklı şekilde birilerine şirin görünmek isteyen insanlar, İslami cemaatlere saldırmaya başladı. Bunların geçmişlerine bakmak lazım. Takip ettiğimiz kadarı ile bunları dile getiren insanların geçmişleri pek temiz değil.”
“15 Temmuz direnişinde sokağa ilk çıkanlar İslami cemaat, tarikat ve camialardır”
15 Temmuz direnişinde sokağa ilk çıkanların İslami cemaat, tarikat ve camialar olduğunu söyleyen Kaya, “Türkiye’de bazı şeyler yapılmak istenildiğinde önce medyada bir hazırlık yapılır, toplum içerisinde tepki, düşmanlık oluşturulur. Müslümanların itibarları düşürülmeye çalışılır. Bunun da medya tarafından sürekli işlenmesi, ileriye dönük bazı projelerin alt yapısıdır. Türkiye’de toplumun dinamiğini oluşturan cemaatler, tarikatlar ve camialar bir anlamda İslam’a karşı olan kesimler tarafından yıpratılmaya çalışılıyor. Sürekli gündemde tutulan bir 15 Temmuz direnişi var. Bu direnişte sokağa ilk çıkanlar İslami cemaat, tarikat ve camialardı. İlk çıkan görüntülerin hiçbirisi gündemde tutulmuyor. Tevhit bayraklarıyla sokağa çıkan insanlar darbe girişimini bertaraf etti. O gece marketlerde gıdaya koşanlar, banka ATM’lerinde kuyruğa girenler daha sonra direnişi sahiplenmeye başladılar. Bunun üzerinden cemaat ve camialara saldırıyorlar.” şeklinde konuştu.
“Kurtuluş savaşının mücadelesini veren İslami cemaat, camia ve tarikatlardır”
İslam tarihinden cumhuriyet tarihine kadar toplumun asıl dinamiğini oluşturanların cemaat, camia ve tarikatlar olduğunu vurgulayan Kaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“İslam tarihinden cumhuriyet tarihine kadar bütün İslam toplumunda toplumun asıl dinamiğini oluşturanlar cemaat, camia ve tarikatlardır. Ne zaman ki İslam ülkesi dediğimiz ülkelerde sorunlar yaşanmışsa İslami cemaat, camia ve tarikatlar toplumun düzenini sağlamıştır. Bugün Kurtuluş savaşını sahiplenen cumhuriyetçi, ittihat ve terakki dediğimiz insanlara bir bakın asıl kaymağı yiyenler onlar. Aslında Kurtuluş savaşının mücadelesini veren İslami cemaat, camia ve tarikatlardır. Ruslar, Osmanlıyı işgal ettiğinde Üstad Bediüzzaman kendi talebeleri, doğu ve güneydoğudaki İslami cemaat, camia ve tarikatlar da evlerindeki sopalarla o dönemde Osmanlı askerinin yanında yer almış ve çok büyük kayıplar vermişlerdir. Tarihte net bellidir ki Rusların ilerlemesini engelleyen Üstad Bediüzzaman ve talebeleriydi.”
“ABD ve batı emperyalizminin ilk hedefi İslami cemaat, camia ve tarikatlardır”
Türkiye’de belirli dönemlerde darbe yapıldığını bundan da en çok zarar görenlerin İslami camialar olduğunu ifade eden Kaya, “Türkiye’de belirli dönemlerde darbeler yapılıyor, yapılan darbelerde en çok zararı görenler İslami camialardır. O zaman şuna bakmak lazım; darbeleri yapan, destek veren kim? Bugüne kadar yapılan darbeler ABD menşelidir. ABD desteğiyle yapılmıştır. İstemediği ve çizgiye getiremediği bir hükümet varsa ABD buna karşı bir hareket oluşturmuş, devlet içerisinde mevcut hükümeti devirmeye kalkışmıştır. Bugün de 15 Temmuz FETÖ darbesinin ana kaynağı budur. İncirlikte kontrol edilen ve şu anda ABD'de muhafaza edilen bir ana çekirdek vardır. Darbeyi yaptığı halde ABD bunları iade etmiyor. Meclisi ve farklı yerleri bombalayıp yurt dışına kaçan 8 tane pilot helikopterleriyle beraber Yunanistan’a sığındı. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Bunlar Türkiye'ye iade edilmiyor ve sığınma hakkı verildi. Bu da net gösterdi ki Türkiye’de yapılan darbeler batı menşelidir. Batı menşeli olunca da maalesef hedef kitle İslami cemaat, camia ve tarikatlardır. ABD ve emperyalizme karşı olanlar bunlardır. Darbe yapanlar bunlar olunca ister istemez ilk hedefleri İslami cemaat, camia ve tarikatlardır. İslami yapıları dağıtmaya çalışanlar çok oldu ve olmaya devam edeceklerdir.” diye konuştu.
“Temel sorun İslami cemaat, camia ve tarikatların parçalanmışlığıdır”
İslami cemaat, camia ve tarikatların parçalanmışlığından dolayı hedef haline geldiğini belirten Kaya şu ifadelere yer verdi:
“Bunun temel sorunu Müslümanların parçalanmasıdır. İslami cemaat, camia ve tarikatların parçalanmışlığıdır. İslami cemaat ve camialar temelde aynı anlayışa hizmet etmelerine rağmen metotta ayrılıklar gösterebilirler. Metot farklılıklarından dolayı bir araya gelemiyorlar. Bir araya gelememelerinin nedeni batı emperyalizminin bu Müslümanlar arasına fitne sokmasından kaynaklanıyor. Müslümanların ferasetli ve uyanık olması lazım. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortalık durulmaya başlayınca fitneciler yine araya girmeye başladılar. Birbirlerinde ayırmaya başladılar. Müslümanların da çok dikkatli olması gerekiyor. Bir fitnecinin getirdiği haber üzerine amel etmeye devam ediyoruz. Allah Teâlâ ayette net bir şekilde Müslümanları uyarmasına rağmen bugün şöyle sokağa inip sokaktaki sofisinden ve akademisyenine kadar olayın arkasına araştırmadan hemen çok rahatlıkla kendisine farklı olan bir yapıyı eleştirebiliyorlar. O da emperyalistlerin kontrolünde olan basın ve yayın üzerinden. Batı emperyalistleri bunu iyi bildiği için maalesef medyanın kontrolü tamamıyla onlarda olduğundan dolayı işte basın ve medya üzerinde bu tür manipülasyonlarla İslami camiaları ayrıştırmaya birbirinden uzaklaştırmaya başlıyorlar. Kendi kontrollerinde olan bir cemaat ortaya çıkartıyorlar ve bir süre sonra birileri buna operasyon düzenliyor. Sonra diğer cemaatlere saldırı başlıyor. Tarihte bunun çok örneği vardır. Müslümanların uyanık olması, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerekir.” (Emrah Deniz, Mehmet Çelik-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonunun 2024 yılı Türkiye Raporu’nda, AB'nin özellikle siyasi kriterler ve iç siyasi dinamikler konusundaki haksız değerlendirmelerini reddettiklerini vurguladı.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde Kuzey Gazze'ye insani yardım koridorunun açılmasına yönelik basın toplantısı yapıldı.
TBMM'de basın toplantısı yapan HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, iç ve dış gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Bizim Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da." ifadelerini kullandı.