"Türk dizileri Arap toplumlarının İslami değerlerine darbe vurdu"

"Medya ve Küresel Algı Yönetimi" programında konuşan Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz, Mısırlı bir akademisyenin hazırladığı raporu hatırlatarak, Türk dizilerinin İslam dünyasındaki değerlere darbe vurduğunu söyledi.
Şuurlu öğretmenler Derneği Şanlıurfa Şubesi (öĞ-DER), Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz'ın katılımıyla "Medya ve Küresel Algı Yönetimi" adlı bir program düzenledi.
Şair Nabi Konferans Salonunda gerçekleştirilen programa STK Başkanları, öğretmenler ve vatandaşlar katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda öĞ-DER Şanlıurfa Şube Başkanı Yunus Yegin bir açılış konuşması yaptı.
Açılış konuşmasında medyanın etkisiyle İslami kesimlerin büyük bir savrulma yaşadığına dikkat çeken Yegin, bu sorunun önüne geçmek için öğretmenlerin ve STK'ların inisiyatif alması gerektiğini söyledi.
Daha sonra sunumlarını yapmak üzere kürsüye çıkan Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz, küresel medyanın İslam dünyasında oluşturduğu algı operasyonlarını anlattı.
Türkiye'nin ABD'den sonra dünyaya en fazla dizi ihraç eden ülke konumunda olduğunu belirten Yılmaz, gençliğinde Türkiye'de meşhur sanatçıların dünyada tanınmadığını ama günümüzde gittiği birçok Arap ülkesinde Türkiye'de oynatılan dizi oyuncularının çok popüler olduğunu ifade etti.
İslam ülkelerinde 70'in üzerinde dizinin oynatıldığına dikkat çeken Yılmaz, Mısır El Ezher Üniversitesinde akademisyen Fatma el Gazali, Türk dizilerinin İslam toplumlarında oluşturduğu tahribat ile ilgili hazırladığı raporu paylaştı.
Yılmaz, "Bu raporda deniliyor ki; bu diziler Arap toplumlarındaki İslami değerlerine darbe vurdu. Hatta Arap Baharının arka planında bu dizilerin yattığı iddiası çok yaygındır. Alkol tüketiminin hızla yayıldığı, aile içi tartışma ve boşanmaların arttı. Mukaddes aile ilişkileri yıkıldı, karı-koca ilişkilerinde ciddi tahribatlar oluştu. Cezayir'de Aşk-ı Memnu dizisi nedeniyle eşine ihanet edenlerin sayısı yüzde 300 arttı. Buna kaynak olarak da şunu gösteriyor. Cezayir'de bu dizi başlamadan önceki mahkeme kayıtları ile sonraki dönemlerdeki kayıtları baz alıyor." dedi.
Avrupa'nın göbeğinde Norveç'te 74 insanı katleden aşırı Hristiyan John'un fotoğrafını gösteren Yılmaz, küresel algı operasyonları sonucunda medyanın, yaşanan olaylarda "radikal İslamcı terörist" kavramını öne çıkardığı halde diğer dinler için kesinlikle böyle kavramın kullanılmadığını bunun da algı operasyonlarının bir parçası olduğunu söyledi. (Osman Gülebak, Hüseyin Yetmiş – İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 11. toplantısına katılan İTTİHADUL ULEMA Başkan Yardımcısı Mehmet Beşir Şimşek, süreçle ilgili geçmişte yaşanan hataları ve tespitlerini paylaşması sırasında yaşanan sataşmaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
TBMM'de Terörsüz Türkiye süreci kapsamındaki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 11. Toplantısına katılan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Yardımcısı Mehmet Beşir Şimşek, Türkiye’nin; gelecek yüzyılı birlik ve kardeşlik temelinde inşa edebilmesinin yolunun Kürt Meselesi de dahil, bütün meselelerin hak, adalet ve kardeşlik temelinde çözümünden geçtiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, işgalci başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'ü hedef alan açıklamalarına ilişkin, "Şimdi birileri çıkıyor güya bize laf atıyor, tarih dersi vermeye çalışıyor. Oysa biz, bize sataşanların daha iki, üç nesil önce geldiği topraklarda yüzyıllar boyunca hüküm sürdük, tüm cihana nizam verdik, adaletin kılıcı olduk." dedi.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen geniş çaplı denetimlerde, çalıntı motosikletler ele geçirilirken çok sayıda araca da işlem yapıldı.