Yasin Börü ve arkadaşlarının 9'uncu duruşmasına katılan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, 6-8 Ekim kalkışmasının bir vahşete dönüşmesine seyirci kalan mülki erkânında soruşturmalara dâhil edilmesi gerektiğini belirtti.
Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının yargılandığı davanın duruşmasının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, "6-8 Ekim kalkışmasının bir vahşete dönüşmesine seyirci kalan kolluk görevlileri ve mülki erkanında mutlaka soruşturmalara dahil edilmesi gerekiyor." dedi.
6-8 Ekim 2014 tarihinde hunharca katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının yargılandığı davanın 9'uncu duruşmasını HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Yavuz ile Erdal Elibüyük de takip etti.
Davayı başından beri takip ettiklerini söyleyen Yavuz, davaya azmettiricilerin ve o dönem kolluk görevlileri ile mülki amirlerin de dahil edilmesi ve davanın insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında görülmesi gerektiğine dikkat çekti.
6-8 Ekim saldırılarını 'İnsanlığı katletme girişimi' olarak niteleyen Yavuz, "Türkiye kamuoyu Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesini vicdanlarında mahkum etmiştir. Evet, o katillere ve bu katliamın talimatını vererek insanları sokağa dökerek, bir halkın evlatlarını birbirine düşman haline getiren kin, nefret ve ayrılık tohumları ekerek belki etkileri yüzyıllarca sürecek bir katliamın talimatını veren azmettiricilerin mutlaka yargılanması gerekiyor. Bu mesele sadece bir insanın ya da bir kaç gencin katledilmesi meselesi değil, hunharca insanlığa karşı işlenmiş, topyekun bir insanlığı katletme girişimidir." dedi.
"Mülki erkanında mutlaka soruşturmalara dahil edilmesi gerekiyor"
HÜDA PAR olarak dava hakkında üç yarı hususun altını çizdiklerini vurgulayan Yavuz, açıklamasına şöyle devam etti:
"Birincisi, bu mesele, bu suçlar insanlığa karşı işlenmiş ağır suçlar statüsüne alınmalıdır. İkincisi, olaylarda halkı sokağa dökerek, bu halkın çocukları arasında kin ve nefret tohumları eken azmettiriciler bütün siyasi ayaklarıyla mutlak suretle mahkeme safahatına dahil edilmeli ve soruşturma bu yönde derinleştirilmelidir. Üçüncüsü ise o dönem Diyarbakır'da ve benzeri yerlerde Kobani bahaneli 6-8 Ekim kalkışmasının bir vahşete dönüşmesine seyirci kalan kolluk görevlileri ve mülki erkanında mutlaka soruşturmalara dahil edilmesi gerekiyor. Eğer böyle yapılırsa o zaman bizler mahkemenin adaletli, bir karar vereceği noktasında ümitvar olacağız. (M. Hüseyin Temel, Zeki Aras - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
"Kobane" bahaneli olaylara ilişkin görülen davada tutuklu yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkeme, ayrı ayrı suçlardan toplamda 42 yıl ceza verirken aynı davada yargılanan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ise toplam cezası 30 yıl 3 ay oldu.
İstanbul Valiliği, ihbar üzerine Başakşehir’de el yapımı bomba süsü verilmiş bir cismin bulunduğunu ve imha edildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin sadece üç yıllık bir hedef olarak görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Kamuda tasarruf kültürünü kurumsal bir niteliğe kavuşturarak bu konudaki farkındalığın sürekli yüksek kalmasını sağlayacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sanmayın ki israil Gazze’de duracak. Sanmayın ki Ramallah güvenlik içinde olacak. Bu azgın devlet, bu terör devleti, eğer durdurulmazsa 'vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek." dedi.