Şanlıurfa'da düzenlenen "Hayat Namazla Güzeldir" çalıştayında konuşan Araştırmacı Yazar Ahmet Bulut, "Hakkı verilerek kılınan namaz önce en büyük pislik olan şirki temizler kuldan, sonra da o şirkin amelimize yansıyan bilimum eksiklikleri gideren muhteşem bir gök sofrasıdır." dedi.

Kur'an Nesli Platformu tarafından düzenlenen “Hayat Namazla Güzeldir” temalı 6. Namaz Çalıştayı Şanlıurfa’da yapıldı.

Çalıştay, Recep Tayyip Erdoğan Gençlik ve Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Program Mikail Ercan Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Sinevizyon gösteriminin ardından İl Müftüsü Ramazan Tolan ile Kur'an Nesli Platformu Sözcüsü Mehmet Emin Sütçü, birer selamlama konuşması yaptı.

Sabah gerçekleştirilen birinci oturumun ardından öğleden sonra ikinci oturum gerçekleştirildi. İkinci oturumda Araştırmacı Yazar Ahmet Bulut, bir konuşma gerçekleştirdi.

Namaz Gönüllüleri Platformu olarak 18 yıldır faaliyet yürüttüklerini belirten Bulut, Kur'an Nesli Platformu ekibine de bu çalıştayı gerçekleştirdikleri için teşekkür etti.

"Herkesin özlediği o 'temiz toplum' diye bugün ifade ettikleri toplumu ancak namazla inşa edebileceğiz"

Konuşmasında Ankebut Suresi 45, Hud Suresi 87 ve Meryem Suresi'ndeki 57'nci ayetlere değinerek örnekler veren Bulut, "Namaz, Rabbimizin bu ayeti kerimelerde bize bildirdiğine göre şirkten temizliyor, en önemli birinci vazifesi. İkincisi şehvetten temizliyor, üçüncüsü şeytandan koruyor, dördüncüsü fert olarak huzurlu, mutlu bir ömür sürmenin eğitimini yaptırıyor. Bir başka nokta da ana başlıklarla ifade edecek olursak hani siyaseten söylenen 'herkesin özlediği o temiz toplum' diye bugün ifade ettikleri toplumu ancak namazla inşa edebileceğiz. Çünkü Sevgili Peygamberimiz, Kur'an'ı en iyi yaşayan, yaşayan Kur'an. Ashabını aşağıların aşağısından alıp yıldızlar gibi zirveye taşıması, Kur'an ve namazla oldu. Dolayısıyla bugün bizim de yolumuz belli." dedi.

"Birçok pisliği ve özellikle şirk pisliğini temizleyecek namaz bir tevhid eylemidir"

Namazın, insanı "şirkten temizlediğine" dikkat çeken Bulut, "Asr-ı Saadet'ten örnek verecek olursak; Taifliler geldi, Sevgili Peygamberimize böyle pazarlıklı bir iman şeyinde bulundular. 'Ya Muhammed biz de iman edeceğiz, ama şunları şunları kabul edersen' 'Nedir onlar?' İşte 'Biz idarecileri kendimizden isteriz, zekat vermek bize zor gelir, cihada da gidemeyiz, putumuza da dokunma!' Daha ne kaldı… 'Bir günde 5 defa namaz da zor iş, biz buna da gelemeyiz.' Tabii put daha sonra, o da kendi elleriyle yıkılacak ama Efendimiz; 'İdareci tamam, şimdilik zekattan da muafsınız, cihada da gelmeyebilirsiniz ama namaza gelince rükûsu olmayan dinde hayır yoktur.' diye kestirip attı. 'Eh tamam bu da bizden olsun' dercesine iman edip dönerlerken arkasından söylediği bir cümle; 'Hele bir namaza başlasınlar, akabinde hepsi gelecek' diye Efendimiz bildiriyor ve hakikaten daha bir yıl geçmeden onlar, 'Allah ve Resulü ne emrettiyse baş üstüne Ya Resulallah' deyip teslim oluyorlar. Dolayısıyla bizim hayatımızdan da böyle birçok pisliği ve özellikle şirk pisliğini temizleyecek namaz bir tevhid eylemidir." diye konuştu.

"Namaz önce en büyük pislik olan şirki temizler"

Bulut, "Mahmut Toptaş Hocamın bir televizyon programında dinlemiştim. 70'li yıllarda Fransa'ya işçi olarak gitmiş, bir Fransız felsefeci oradaki bizim Türkiye'den giden işçilere kök söktürüyor. Öyle sorular soruyor ki bizimkiler işin içinden çıkamıyor. Mahmut Hoca'nın da medrese geleneğinden gelen iyi bir hoca olduğunu öğrenince 'Aman hocam, canım hocam bizi şu Fransız kadından kurtar' diyorlar. Hayırdır! 'İşte şöyle sorular soruyor' Mahmut Hocam, Hamidullah Hoca'nın İslam'a Giriş isimli kitabıyla gitmiş. Hanımefendi ile buluşuyorlar, münazara yapacaklar, diyor 'Hanımefendi sizin bütün sorularınıza cevap vereceğim Allah'ın izniyle ama bir şartım var. Şu kitabı okursanız öyle.' 'Ben çok kitap okudum İslam ile ilgili, bu kitabı okumamış, sizin muhatap kabul etmiyorum.' diyor. 'Bu diğer Türkiye'den gelenlere benzemiyor, çetin ceviz.' diyor hanımefendi. 'Tamam' diyor 'Onu da okuyayım.' Sözleşmişler, bir müddet sonra o gün geliyor, hanımefendiyle tekrar buluşmuşlar. Türkiye'den gelen işçi kardeşler de herkes bekliyor: 'Acaba Hoca Efendi bu hanımdan bizi kurtarabilecek mi?' falan diye. Tabii hanımefendi kitabı didik didik etmiş, daha söze başlarken diyor ki 'Hoca beni ikna ettiniz' daha münazaraya başlamadan. 'Bu kitap zihnimdeki bütün soruların cevabını verdi ama bir şeye takıldım' diyor. 'Nedir o?' 'Sizin kitabınızda domuz yemek harammış, ben domuzsuz hayat düşünemiyorum.' diyor. 'Eğer buna bir çare bulursan ben Müslüman olacağım.' Mahmut Hoca diyor ki, 'Müminler için haram domuz, Müslümanlar için haram' hem de diyor, 'Ankebut Suresi 45. ayet gönlüme düştü, ben biliyorum iman gönlüne girince namaz domuzu kovar, hayatımızdaki domuzlukları da kovar.' diyor. 'Hele sen bir iman et, Allah'ın izniyle domuza bir çare buluruz.' diyor. 'Ben bu ayette sığındım, Rabbimin emrine' diyor. Tabii böyle deyince kadın kelime-i şehadet getirmiş, salonda tekbirler yükseliyor, heyecanlanıyor. Sonra ona güzel bir Kur'an tercümesi hediye ediyor, aradan bir müddet geçti. Bizim hanımefendi geldi 'Hoca, Allah ve Resulü ne emretti ise başım üstüne dedi' diyor. Elhamdülillah… Namaz hanımefendinin hayatındaki bütün domuzlukları da kovmuş, diyor. Hakkı verilerek kılınan namaz önce en büyük pislik olan şirki temizler kuldan, sonra da o şirkin amelimize yansıyan bilimum eksiklikleri gideren muhteşem bir gök sofrası." şeklinde konuştu.

Namazın, insanı şehvetten de koruduğuna dikkat çeken Bulut, "Okullara gidiyorum seminere, liseli gençlere soruyorum, ortaokullulara soruyorum, üniversitedeki gençlere soruyorum: Bir Müslüman niye namaz kılmaz diye. Liseli gençlerden birisi dedi ki, 'Hocam namaza başlamak bir şey değil, namazı tutmak zor!' dedim ki 'Yavrum namazı nasıl tutuyorsun, ben oruç tutmayı biliyorum ama namaz tutma tabirini ilk defa senden duydum.' 'Bak Hocam diyor, gençlerin dilinden anlayan bir adama benziyorsun, sayfalarına girdim, sizi takip ediyorum. Namaza başladın mı hocam flört edemezsin, namaza başladın mı hocam akılsız telefonda şeytanın odasına giremezsin, namaza başladın mı hocam sosyal içici olsan bile alkol alamazsın, kafede taş döşeyemezsin. Onun için hocam müsaade et biraz gençliğimi yaşayayım. Hele bir sizin yaşınıza geleyim, bir tövbe ederim hocam, bir de umreye giderim sıfır kilometre Müslüman olurum.' diyor. 'Yavrum sen bu Müslümanlık tarifini nereden aldın?' 'Nereden alacağım hocam, babam da öyle yapmış.' diyor. Allah senin iyiliğini versin. 'Sen babalar dinine mi mensupsun, Allah'ın dinine mi? Ama doğru söylüyorsun yavrum sen namaza tutunursan bana işte bu ayet-i kerimeyi hatırlattın, Ankebut Suresi 45 ayeti. Biz namaza tutununca namaz da bizi tutuyor, hayatımızdaki bilimum süfli duygulardan, dolayısıyla gerçekten namaz bizi tutuyor aziz kardeşlerim." ifadelerini kullandı.

"Namaz, hayatımızdan şeytanı da uzaklaştırıyor, günahlarımızdan da arındırıyor"

Bulut, konuşmasının devamında Namaz Gönüllüleri Platformu olarak geçmişte İstanbul'da konuşmacı olarak katıldığı bir programa gelen bir grup genç kız ile yaşadığı diyaloğu aktararak programa katılan bu gruptan bir kızın namaza başladığını anlattı.

Bu açıdan namaz ile ilgili çalıştayların ve çalışmaların çok önemli olduğunu vurgulayan Bulut, "Namaz bütün ibadetleri cem'idir' diyor ya Sevgili Peygamberimiz. Namaz sadece namaz değil, bütün ibadetlerin cem'i hem de hayatımızdaki şeytanı ve şeytanlıkları da kovuyor. Kardeşlerim namaz, hayatımızdan şeytanı da uzaklaştırıyor, günahlarımızdan da arındırıyor. Geçenlerde bir doktor arkadaşla muhabbet ediyoruz, 'Hocam psikolojik bunalım. Bütün hastalıkların yüzde 70'i Allah'tan uzak kalmaktan yatar' dedi. Bir Fransız doktor, 'Gün gelecek Müslümanların namazını reçetelere ilaç olarak yazmak zorunda kalacağız' diyor." diye konuştu.

Bulut, "Ortaokul öğrencilerinden bir tanesi 'Hocam biz niye namaz kılmıyoruz. biliyor musun' dedi. 'Yavrum ben de onu merak ediyorum.' dedim. 'Peşin çalışıyoruz Hocam dedi, veresiyeyi sevmiyoruz.' 'Yavrum namazın peşinle veresiye ile ne alakası var?' Hocam siz anlatıyorsunuz ya, namaz kılanların elde edecekler hepsi öldükten sonra hocam, diyor. Bu dünyada bir karşılığı yok ki!' Aa çocuk bana öğretmen oldu, hayatımda yeni bir pencere açtı. Namazın dünyadaki hikmet boyutunu anlatınca çocuklar daha çok seviyor. Mesela işte ortaokul çocukları, 'Namazsız Müslüman şarjsız telefon gibidir' deyince çocuk bayılıyor buna. Namaz kılan Peygamberimize benzer, kılmaya şeytana benzer, diyorum. Hocam 'Ben şeytana benzemek istemiyorum' diyor. " değerlendirmesinde bulundu.

"Namazsız huzur arayana huzur haram" diyen Bulut, "Eğildikçe yükselmenin adıdır namaz. Namaz bizim ahlakımız olduğu zaman işte bugün fert olarak da toplum olarak da ümmet olarak da kurtuluşumuzun reçetesi burada. Allah o namazı ikame edebilmeyi hepimize nasip eylesin." ifadeleriyle sözlerine son verdi. (İLKHA)