Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Diyanet-Bir-Sen) Bölge Başkanı Muhammed Özer, İslam’da yeri olmayan yılbaşı kutlamalarının, kapitalizmin tüketim bayramı olduğuna dikkat çekti.
özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Diyanet-Bir-Sen) Bölge Başkanı Muhammed özer, İslam'da yeri olmayan yılbaşı kutlamaları ile yılbaşında alkol ve uyuşturucu tüketimi ile ilgili İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) değerlendirmelerde bulundu.
Yılbaşı, milli piyango, kumar, tüketilen içkiler, devletin buna hazırladığı servisler gibi bütün hizmetlerin kapitalizmin tüketim sektörünün ürünü olduğunu vurgulayan özer, Müslümanların bu konuda üzerine düşen görevin insanları uyarmak olduğunu belirtti.
"Neslimizi batıya taklitçi olmaktan korumamız lazım"
Türkiye'nin medeniyet ve ilerleme adına sürekli batı adet, gelenek ve göreneklerini hedef seçtiğini söyleyen özer, "Devlet, kurulduğu ilk günden son dönemlere kadar İslam'ı ve İslam'dan kalmış geleneklerden uzaklaşmak isteyen bir çabanın içerisinde olmuştur. Medeniyet ve ilerleme adına sürekli batı orjinliği adet, gelenek, görenek, fiiliyatı kendine hedef seçmişti. Oraya ulaşmanın bir çabası içerisindeydi. Yılbaşı, milli piyango, kumar, tüketilen içkiler, devletin buna hazırladığı servisler gibi bütün bu hizmetler kapitalizmin tüketim sektörünün bir günüdür. Devlet, bunlara sürekli hizmet etmiş, bu işin teşvikinde bulunmuştur. Bu konuda bütün Müslümanların üzerine düşen görev, insanları uyarmaktır. Neslimizi batıya taklitçi olmaktan, batı değerlerini önemsemekten korumamız lazımdır. Bunun İslami olmadığını, İslam'dan önce batıl bir adet olduğunu, Hz. İsa'nın doğumuyla alakası olmadığını, Kapitalizmin tüketim bayramı olduğunu bilmemiz gerekir." dedi.
"Yılbaşında alkol kullanmak normaldir diye algı oluşturulmuş"
"Alkol ve uyuşturucu tüketiminde ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Bu konuda devletin teşviki, medyanın ciddi anlamda etkisi vardır. Türkiye'de on yıllardır bir algı oluşturulmuş. Alkol kullanmayan insanlar da yılbaşında kullanıyorlar. Yılda bir defa da olsa kullanıyorlar. Bunu bir nevi normalleştirmiş, sıradanlaştırmışlar. Yani, sanki yılbaşıdır bunu kullanmak normaldir." diyen özer, yılbaşlarında alkol tüketiminin normalleşmeye çalışıldığını kaydetti.
"İslami geçinen kanallar bile noel reklamını yapıyor"
Kendilerini İslami yayın yapan medya kuruluşu olarak tanıtan bazı televizyon kanallarının reklam parası uğruna noel reklamı yapmalarının kabul edilemez olduğunu aktaran özer daha sonra, "Bütün bunlar, devletin, ekranların, medyanın yoğun propagandası, yoğun reklamlarıyla topluma sıradanlaştırma gibi bir çaba içerisinde olmuştur. İslami geçinen kanallar da noel diye anılan adamın reklamını yapıyorlar. Kendileri niye alet ediliyor? Ciddi bir reklam parası vardır. Kazanacağı ciddi bir maddiyat karşısında belki de Müslümanların zekâtıyla kurulan bu kanallar, para karşılığında toplumun inancıyla oynuyorlar. Müslümanların bu tür kanalları protesto etmesi, izlememesi eğer maddi bir katkısı varsa onu da kesmesi lazım. Diğer kanallara da tepki göstermesi onları izlememesi lazımdır." ifadelerini kullandı. (Hamza Adiyaman-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kredi kartı borcundan trafik cezasına kadar yapılandırılması gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yeniden yapılandırma bütçeye önemli bir gelir sağlayacağını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Lokman Hekim Üniversitesi tarafından Ankara’da düzenlenen “Uluslararası Helal Kongresi”ne katıldı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 872 bin 39 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,1'ini oluşturdu.
"Kobane" bahaneli olaylara ilişkin görülen davada tutuklu yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkeme, ayrı ayrı suçlardan toplamda 42 yıl ceza verirken aynı davada yargılanan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ise toplam cezası 30 yıl 3 ay oldu.