Şehid ve şehadet nedir? Kimlere şehid denir?
![Şehid ve şehadet nedir? Kimlere şehid denir? Şehid ve şehadet nedir? Kimlere şehid denir?](/img/NewsGallery/2025/2/14/442535/FeaturedImage/a6b15975-9ed2-40c8-ac07-f0df985394a2.webp)
Şehid ve şehadet kavramlarını farklı boyutlarıyla aktaran İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdulkuddüs Yalçın, gayri İslami davalar uğruna öldürülenlere dahi şehid unvanının verilmesinin şehadet makamının ne kadar yüksek olduğunun en bariz göstergesi olduğunu söyledi.
Şehid kavramının kişinin İslam davası uğruna kendi canını feda ettiğine şahitlik edeceğine hazır bulunduğu anlamı taşıdığını belirten İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdulkuddüs Yalçın, Allah ve Resulü'nün şehadet makamına verdiği öneme binaen her Müslüman'ın şehid olmayı arzulaması gerektiğini ifade etti.
Konuyu ayet ve hadisler ışığında aktaran Molla Yalçın, "Allah Celle Celalühü ayeti kerimede 'Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Aslında onlar diridirler fakat siz bunun farkına varmasınız.' diye buyuruyor. Allah yolunda öldürülene İslam'da şehit denilmiş. Bu tabiri ilk Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam kullanmış, ondan önce kimse kullanmamış ve bu tabir Efendimizin ifadesiyle artık İslam kültüründe yer almıştır. Bu Arapça bir kelimedir ve Arapça olduğu için bu İslam'dan geldiği anlaşılıyor, yani İslam tabiridir." diye belirtti.
"Şehid, İslam uğruna en kıymetli varlığı olan ruhunu feda eden kişidir"
Şehidin kelime anlamının hazır manasına geldiğini ifade eden Molla Yalçın, "Hazır da kişinin İslam davası uğruna kendi canını feda ettiğine şahitlik edeceğine hazır bulunduğu anlamına gelir. Bir nevi şahitliğe hazırdır. Aynı zamanda şehid; savaşta ve kafirlerle çarpışmada hazır bulunmuş, kaçmamış, ileriye atılmış, Allah yolunda canını feda etmiştir. Şehid; şahittir, hazırdır, merttir, cesurdur, korkak değil atılgandır, küfürle mücadele eder, İslam uğruna en kıymetli varlığı olan ruhunu feda eder." dedi.
Allah-u Teala'nın, şehidlere büyük bir mertebe verdiğini ve onlar için 'onlar ölü değil' diye buyurduğunu kaydeden Yalçın, "Onların Allah yolunda öldürülmeleri ile normal bir insanın başka bir sebeple öldürülmesi veyahut da ruhunu teslim etmesi birbirine benzemez, hayat mertebeleri birbirinden ayrıdır. Üstad Bediüzzaman'ın da söylediği gibi şehid ile diğer ölüler arasındaki fark; şehid öldüğünü bilmez, hayatta olduğuna inanır. Yani Allah o ölüm durumunu hissettirmiyor. Fakat büyük veli dahi olsa normal ölmüş ise öldüğünü bilir, bu dünyadan gittiğinin ve vefat ettiğinin farkındadır. Dolayısıyla Allah, onlara bu dünyada bu mertebeyi vermiş." ifadelerini kullandı.
"İslam'la mücadele edenler dahi utanmadan 'şehid' tabirini kullanıyor"
İslam davası harici diğer sebeplerle hayatını kaybedenlere de şehid unvanının verilmesi hususuna da değinen Yalçın şunları söyledi:
"Herkes onlara gıpta eder. Hatta gayrimüslimler veya İslam'dan çıkmış olanlar, İslam yolunda değil de başka bir sebeple farklı veya batıl bir dava için öldürülen kişilere de halk arasında o mertebeleri yerleştirmek için şehid deniliyor. Halbuki bunların davaları batıl ve İslam'a karşıdır, İslam'la mücadele ediyor ama İslam'ın kullandığı tabiri kendisi de utanmadan kullanıyor. Nedeni de çünkü büyük bir mertebenin olduğunu biliyor."
Yalçın, "Allah Celle Celalühü 'Allah yolunda öldürülenleri ölü zannetmeyin. Aslında onlar Rableri nezdinde rızıklandırılırlar.' diye buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz cennette şehitlerin ruhlarının yeşil kuşların kursağında istedikleri en yüksek yerlere konulabildiğini bildirmektedir. Yine başka bir hadiste 'cennete giren hiç kimse tekrar dünyaya gelmeyi istemez, şehidin dışında' buyuruluyor. Şehid, şehadetten dolayı gördüğü o mertebe ve güzellikler karşısında dünyaya gelip tekrar Allah yolunda öldürülmeyi arzular. Hatta Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam bile 'Keşke Allah yolunda öldürülseydim, tekrar dirilip tekrar öldürülseydim' temennisinde bulunmuştur. Bu da şehidin ve şehadetin ne kadar yüksek bir mertebe olduğunu bize gösteriyor. Bundan dolayı bir Müslüman elbette şehit olmayı arzulamalıdır." şeklinde konuştu.
"Her Müslüman şehadetle Allah'ın huzuruna varmayı talep etmelidir"
Her Müslümanın şehadeti arzulaması gerektiğinin altını çizen Yalçın, "Peygamber Efendimiz 'Bir insan gerçek anlamda samimi bir şekilde Allah'tan şehadeti arzularsa o kişi yatağında da vefat etse şehitlik mertebesine kavuşur' buyurmaktadır. Bu nedenle bir Müslüman elbette ki şehadetle Allah'ın huzuruna çıkmayı ister. Nitekim büyük şehidimiz büyük komutan Şehid Yahya Sinvar da 'Korona'dan ölmektense F-16 ya da füzeyle şehid olmayı isterim' demiş. Hatta Hazreti Halid Bin Velid Radıyallahu anhum ölüm döşeğindeyken 'Şu kadar savaşta bulundum. Vücudumda kılıç, mızrak, ok yarası bulunmayan bir tek karış yer yoktur. Fakat görüyorsunuz ki, develer gibi yatağımda ölüyorum. Korkaklar dünyada rahat yüzü görmesin' diyerek haşa kendi ölümünü bir devenin ölümüne benzetmiştir." ifadelerine yer verdi.
Yalçın, "Bir Müslüman gerçekten Allah'ı seviyor, ahirete ve cennete inanıyorsa elbette şehadetle Allah Celle Celalühü'nün huzuruna varmayı talep edecektir ve talep etmelidir. Rabbim bize de o şehadeti nasip eylesin, sahabenin de ifadesiyle bir devenin ölümü gibi değil şehadetle bizleri huzuruna kabul buyursun. Allah bütün şehitlerimizin makamlarını ali eylesin, şehadetlerini ümmetin direnişine, uyanışa ve şehadet ruhunu kazanmasına vesile eylesin." temennisinde bulundu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesinde, insanın doğuştan sahip olduğu mahremiyetin önemine dikkat çekildi.
Malatya'da görme engelliler için açılan Türkiye'nin ilk hafızlık sınıfında, Braille alfabesiyle Kur’an-ı Kerim öğrenerek hafızlık yapan öğrencilerin azmi takdir topluyor.
Ramazan ayının habercisi olarak bilinen Beraat Kandili, Ağrı'da ki camilerde idrak edildi. Vatandaşlar camilerde ellerini semaya açarak dua etti.