"Adıyaman'ın en büyük şansızlığı cazibe merkezlerinin kentin dışında olması"

Adıyaman'a gelen yerli ve yabancı turistlerin yıllara göre değişkenlik gösterdiğini ifade eden İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci, cazibe merkezlerinin şehrin dışında olmasından dolayı diğer illere göre girdi ve çıktısının az olduğunu belirtti
Tarih öncesi geçmişe sahip kadim bir memleket olan Adıyaman, üzerinde barındırdığı tarihi dokusuyla açık hava müzesi olma özelliği taşıyor. He yıl on binlerce yerli ve yabancı turistin gezmek ve görmek amacıyla geldiği kentin turizmdeki yeri hakkında bilgi veren Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci "Adıyaman'ın en büyük şansızlığı cazibe merkezlerinin dışarıda olmasıdır." dedi.
Adıyaman'a gelen turistlerin genelde Nemrut Dağı'nı ziyaret ettiğini dile getiren Ekinci, turist sayısı hakkında "Yıllara göre sabitleşmiş bir rakam söz konusu değildir. Yıllara göre bu rakamlar değişkenlik gösterebiliyor. Geçen yıla bakacak olursak; 2018 yılında 106 bin yerli, 8 bin yabancı olmak üzere toplam 114 bin ziyaretçi Adıyaman'a geldi. Nemrut Dağı'nda gün batımı ve gün doğumunu izleyip geri döndü. Bu yıl mukayese edecek olursak nisan ayında sezonu açtık. Bu yıl nisan ayının yaklaşık 15'ine kadar kardan dolayı dağa çıkma imkânı pek bulunmuyordu. Buna rağmen bu yıl nisan ayına baktığımız zaman, geçen sene 12 bin yerli, 800 yabancı olmak üzere 12 bin 800 kişi gelmiş. Nisan ayında bugünkü rakamlara baktığımız zaman 18 bin 500 kişi gelmiş. Ay sonuna kadar öyle zannediyorum 20 bin kişiyi bulacağız. Yani bu rakamı incelediğimizde 2018 Nisan ayı ile 2019 Nisan ayı arasında yüzde altmış, yüzde yetmiş civarında bir artış var yerli ve yabancı sayısında." dedi.
"Turist sayısında bu yıl artış bekliyoruz"
Bu yıl nisan ayında turizm haraketliliğinin başlamadığını ifade eden Ekinci, yıl içerisinde Adıyaman'a gelecek olan yerli ve yabancı turist sayısının artmasını beklediklerini belirttikten sonra "Bu yıl beklentimiz yabancı sayısının artmasıdır. Yerli sayısının da bir miktar artması ama yabancı sayısının daha çok artacağını bekliyoruz ve umut ediyoruz. Gelen rezervasyonlar bize o ipucunu veriyor.
Turizmin ya da konaklama sayısının artmasının yatak sayınızla ve otellerinizle birebir bir ilgisi var. Yatak kapasiteniz az olduğu zaman daha fazla misafiri bu memlekette tutma imkânınız olmuyor. Bu konuda bizim acilen yeni otellere, yeni yatak kapasitelerine ve yatırımcılara ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
Adıyaman'a açılacak olan turistik alanları besleyecek kapasiteye sahip bir girdinin olduğunu dile getiren Ekinci, "Şu anda mevcut yatak kapasitemizi ikiye katlasak bile doyuracak düzeyde müşterimiz hazır bekliyor. Şu anda Adıyaman'a gelmek isteyip de gelemeyen ya da Adıyaman'a gelip de çevre illerde konaklamak durumunda kalan binlerce müşterimiz var. İnşallah yakında yatırımcılar tünelin ucunda ışığı görünce zaten bu yatırımı yapacaklar ve biz bunu bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Adıyaman'a gelen turistlerin şehrin merkezini gezmeden kentten ayrılmalarını değerlendiren Ekinci, "Adıyaman'ın en büyük şanssızlıklarından biri de Adıyaman'da cazibe merkezleri diye tabir ettiğimiz yerlerin tamamı ne yazık ki şehir dışındadır. Urfa'ya gittiğiniz zaman Balıklıgöl şehrin göbeğinde ya da Mardin'e gittiğiniz zaman Mardin'in tarihi konakları, medreseleri, kiliseleri tamamen şehir merkezindedir. Ya da Van'a gittiğiniz zaman Van kalesi şehrin merkezinde ancak Adıyaman'da böyle bir şanssızlığımız var. Bizim genellikle gelen müşterilerimiz otele, otelden Nemrut destinasyonuna çıkıyorlar ve çok az bir kısmı şehre inmeye çalışıyor. Bu konuda da belli başlı çalışmalarımız var. İnşallah yakın bir gelecekte bu konuda da gelişmeler yaşayacağız. Bunlardan bir tanesi Tuz Hanı'nın restorasyonu, bir tanesi Oturakçı Pazarı'nda sokak sağlıklaştırma çalışmalarıdır. Bunlar bittiğinde bizim de şehir merkezinde bir miktar cazibe merkezimiz oluşacak. Onlar oluşunca otel müşterisinin çarşıya inme oranı daha da yükselecektir." dedi.
Ekinci, son olarak "Fakat buna rağmen de elbette esnaflarımız yabancılarla alışveriş içerisinde bulunuyor. Esnaflarımızdan hediyelik eşyalar, yöresel ürünler satın alıyorlar. Buradan almıyorlarsa bile yol güzergâhında bulunan yerlerden bu alışverişler yapılıyor. Onun için turizmin Adıyaman ekonomisine çok ciddi bir katkısı var." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Tokat’ın Pazar ilçesine bağlı Ballıca Köyü’nde bulunan ve yaklaşık 3,5 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilen Ballıca Mağarası, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor.
Binlerce yıllık tarihiyle sadece kültür, sanat ve edebiyatın değil, aynı zamanda yöresel mutfağın da merkezi olmaya devam eden, Hz. Nuh’un şehri Cizre, mutfağın en özel tatlılarından biri olan Cizre Bırınczer ile hem tarihi geçmişi hem de benzersiz lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi durumunda
Kütahya’daki Tavşanlı Höyük kazılarında, 4 bin 500 yıl öncesine ait mermer, kemik ve topraktan yapılmış idoller bulundu. Buluntular Tunç Çağı'na ışık tutuyor.
12 bin yıllık geçmişe sahip Hasankeyf'teki Şaab Vadisi ve Küçük Saray, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.