Ağrı Dağı'nın zirve ve etekleri arasındaki sıcaklık farkı 45'i buluyor

Türkiye'nin Çatısı olarak isimlendirilen Ağrı Dağı'ndaki dondurucu havanın başlaması ile birlikte eteklerindeki hava ile zirvedeki hava arasındaki fark yaklaşık 45 dereceye ulaştı.
Semavi tüm dinlerde kendisinden bahsedilmesi, önemli efsane ve mitolojik olaylara konu olmasından dolayı dünyada ismi en çok bilinen 5 bin 137 metre yüksekliğe sahip Ağrı Dağı'nda başlayan kar yağışı neredeyse yarısına kadar beyaza bürüdü.
Yerli ve yabancı dağcıların tırmanmak için uğraş verdiği Ağrı Dağı yılın her döneminde zirvesi onlarca metre karla kaplı.
Kar yağışının başladığı dağda neredeyse yarısı beyaza büründü.
Eyyamı bahur sıcaklarının etkili olması kent sakinlerini zaman zaman rahatsız ediyor.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan Ağrı Dağı eteklerinde hava sıcaklığı 35 dereceyi bulurken dağın zirvesinde ise sıfırın altında eksi 10 dereceye kadar düşebiliyor. Zirve ile etekleri arasındaki sıcaklık farkı yaklaşık 45 dereceye ulaşıyor.
Zirveye tırmanan Tur Rehberi Kemal Çeven ve beraberindeki dağcıların çektikleri görüntülerde zirveye yakın zaman zaman kar yağışı ve fırtınanın gerçekleştiği görülüyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Malatya İl Müftülüğü tarafından organize edilen Bed-i Besmele ve Âmin Alayı programı, büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde Guti, Med, Pers, Roma, Sasani, Abbasi ve Mervani gibi birçok devlete ev sahipliği yapmış ve tarihi milattan önce 4 binli yıllara dayanan Cizre Kalesi, yenileme çalışmaları sonrası müzeye dönüştürüldü.
Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde düzenlenen "16. Uluslararası Dergi Günleri" Rami Kütüphanesi'nde başladı.
Şırnak Üniversitesi tarafından düzenlenen sempozyumda konuşan Araştırmacı-Yazar Abdullah Yaşin, Orta Çağ İslam dünyasının en önemli tarihçilerinden, muhaddis, diplomat ve âlim olan İbnü’l-Esîr İzzeddin Ebu’l Hasan Ali bin Muhammed el-Cezerî’nin (1160-1233) hayatı, eserleri ve ilmî kişiliğini ele aldı.