Diyarbakır’da katledilen Aytaç Baran’ı anma programında konuşan HÜDAPAR İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, suikastın provokasyon olduğunu söyleyen HDP'nin yakalanan katil zanlılarına avukat gönderdiğine dikkat çekti.

Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırı sonucu katledilen Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç Baran'ın ailesi ve sevdikleri, Baran'ı anmak için katledildiği yerde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan Diyarbakır HÜDAPAR İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Müslümanların kurbanlık koç olduğu dönemlerin geride kaldığına dikkat çekerek, HDP'nin PKK'ye çağrı yapması halinde kendilerinin de Hizbullah'a çağrı yapacağını söyledi.

Anma programında konuşan Tanrıkulu, 12 yıldan beri PKK ve yandaşlarının İslami Sivil Toplum kuruluşlarına ve kendilerine muhalif olan kesimlere özellikle Hür Dava Partisinin il ve ilçe teşkilatlarına, üye ve gönüllülerine 400'den fazla saldırı yaptığını hatırlattı.

"Çözüm süreci uğruna halkı PKK'nin vicdanına bırakanları kınıyorum"

PKK tarafından yapılan saldırıların faillerinin hiç birinin yakalanmamış olmasının anlaşılması zor bir durum olduğunu söyleyen Tanrıkulu, çözüm süreci uğruna halkı despot zalim düşünceye sahip olan PKK'ye teslim eden AK Parti hükümetini defalarca kınadıklarını vurguladı.

Çözüm sürecinin mimarlarının, dindar insanları PKK'nin vicdanına terk ettiğini söyleyen Tanrıkulu, "Bunun neticesinde bugüne kadar onlarca şehit verdik. Bu saldırıları açık bir şekilde bugüne kadar kınamayıp bu zalim alçakların arkasında duran başta HDP olmak üzere bütün siyasi partileri burada herkesin huzurunda bir kez daha kınıyorum." ifadelerini kullandı.

"Dört parça Kürdistan'da muhaliflerine saldırı yapan örgüt PKK'dir"

Yaptıkları son saldırıda birçok hile ve tuzaklar hedeflendiğini söyleyen Tanrıkulu, "Allah'a hamdolsun hile ve tuzakları sınırlı kaldı. Başlarına geçirildi. Bundan ibret alması gerekenler yıllardır dört parça Kürdistan'da bütün Kürtlerin başına bela olan PKK'ye bütün Kürtlerin ve Türkiye halkının ‘Dur' deme zamanı gelmiştir. İran Kürdistan'ında, Güney Kürdistan'da, Rojava'da ve Kuzey Kürdistan'da bütün muhaliflerine saldırı yapan, onları şeytanlaştırmaya çalışan bir örgüt varsa o da PKK dir." dedi.

"HDP PKK'ye çağrı yaparsa; biz de Hizbullah'a çağrı yaparız"

Cami ve medreselere, HÜDAPAR'a, İslami STK'lara, üye ve gönüllülere PKK ve yandaşlarının alçakça saldırılar gerçekleştirdiğini söyleyen Tanrıkulu, "Son yaptıkları saldırıda da kardeşimiz Aytaç Baran'ı Şehit ettiler. Her şeyi rağmen hep sustuk, sabrettik. Hatta olayın olduğu gün bile genel başkanımız sağduyu çağrısında bulundu. Ancak HDP ve PKK ne yaptı? Provokasyon deyip işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar." şeklinde konuştu.

Tanrıkulu, "Muhalif olarak gördüğünüz kesimlere karşı şantaj, tehdit ve kaçırma eylemlerini lanetleyin. Genel başkanlarımızın dediği gibi; HDP, PKK'ye silah bırakma çağrısı yapacaksa, biz de HÜDA PAR olarak Hizbullah'a bu çağrıyı yaparız. Ama sizin elinizde silah olduğunda, her türlü imkan olduğunda, Müslümanları kurbanlık koyun gibi görecekseniz, ondan sonra bize ‘Kendinizi savunmayın' demeyin. O dönem geçti. Bunun herkesin iyi bilmesi gerekiyor." sözlerine yer verdi.

"HDP, kardeşimizi katledenlere sahip çıktı"

Tanrıkulu sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetin içindeki İslam gömleği kılıfı içerisindeki yardakçılar, bu halkı bu zalimlere ve bu bölgeyi bu despotlara bıraktınız. Utanmadan şimdi, kalkıp İslam'dan bahsediyorsunuz. Oysaki bir devletin, bir hükümetin en önemli görevi vatandaşları arasında ayrım yapmaksızın can ve mal güveliğini sağlamaktır. Ama 6-8 Ekim Kobani eylemlerinde Kürdistan'daki bütün Müslümanlar hedef alındı. İnsanlar, vahşice, canice, barbarca katledildi. Kimse bunlara ‘dur' demedi. Zalimlerin bir kısmı yakalandı. HDP, gidip bunlara sahip çıktı. Avukat gönderdi. Şuandada gözaltına alınıp tutuklanan şehit kardeşimizin katilerine avukat göndermişler. Kameralar karşına çıkıp Türkiye kamuoyunu utanmadan kandırıyorsunuz.

"Eğer Samimiyseniz, kaçırdığınız 2 üniversiteli genci bırakın"

Eğer bu samimiyseler, 15 gün önce Hakkari'de kaçırdığınız 2 üniversiteli genci bıraksınlar. Adam kaçırmaktan vazgeçsinler. Kürdistan'daki muhalifleri tehdit etmekten vazgeçsinler. 3 gün önce kameralar karşısında yeni seçilen milletvekilleri, koruyucuları tehdit ettiler. Tüm Türkiye gördü. Kim saldırgan, kim faşist, kim despot, kim bu halkın yararını istiyor, kim bu halkın menfaatini düşünüyor, şuanda her şey ortaya çıkmıştır. Bugüne kadar ödemiş olduğumuz bedellere rağmen halkın huzuru için İslam'ın ve Müslümanların izzeti için bu bedelleri ödemeye yine hazırız. İslam uğrunda Müslümanların izzeti için hiçbir şeyden fedakarlıktan kaçınmayacağız. Kardeşlerimiz her türlü bedeli ödemeye hazırdır. Burada şehit kardeşimizi rahmet ile anıyoruz. Düşmanlarına onu katleden zihniyete katledenler sahip çıkanları tekrar lanetliyorum ve kınıyorum. "

Etkinlik, Şeyhmus Tanrıkulu'nun konuşmasından sonra okunan dua ile sona erdi. (M. Sıddık Bilge/Emrah Deniz/Hamza Adıyaman - İLKHA)