Aile Danışmanı Kalkan: Çocuktan telefonu alıyorsak yerini doldurmamız gerekir

Uzman Aile Danışmanı Adnan Kalkan, dijital oyun ve teknoloji kullanımının kontrolsüz şekilde artmasının hem çocuklarda hem de yetişkinlerde ciddi psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açtığını söyledi.
Uzman Aile Danışmanı Adnan Kalkan, teknoloji bağımlılığının sadece çocuklarda değil, yetişkinlerde de giderek arttığını belirterek uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
Teknoloji kullanılmadığında rahatsızlık hissi başlıyorsa dikkat!
Kalkan, “Teknoloji bağımlılığı teknolojiyi kullanmadığı takdirde rahatsızlık oluşturan bir süreçtir. Kişinin kullanım ihtiyacının artması ve bir nevi yoksunluk belirtisi göstermişse buna teknoloji bağımlılığı başlangıç süreci diyebiliriz. Teknoloji bağımlılığını genelde çocuklarda ve gençlerde olduğunu zannediyoruz fakat genel anlamda 24-35 yaş aralığında daha çok görüyoruz. Denilebilir ki en fazla bağımlılık oranı 24-35 yaş aralığındadır,” dedi.
“Dijital oyunlar zihinsel yapıyı bozuyor”
Gençlerde dijital oyun bağımlılığının ciddi bir sorun haline geldiğini belirten Kalkan, “Dijital oyunlar çok ciddi problemlere sebep olmaktadır. Özellikle dikkat, hafıza ve konsantrasyon ile mantık ve muhakemeyi hasara uğratarak zihnin yapısını ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Bu durum gerçeği değerlendirme yetisini zayıflatıyor, bu ise davranış bozukluklarına sebep olmaktadır,” ifadelerini kullandı.
“Dijital oyunlarda İslamofobi tehlikesi var”
Kalkan, dijital oyunlardaki İslam düşmanlığı tehlikesine dikkat çekerek, “Öyle dijital oyunlar vardır ki bu oyunlar içerisinde gençler puta tapma, dini değerleri aşağılama gibi birçok sunum şekli ile karşılaşabiliyor. Dijital oyunlar fazla oynandığı takdirde göz hastalıkları, felçilik ve beyin kanamasına kadar çok ciddi problemler söz konusu. Anksiyete ve depresyon gibi çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Bütün duyguların bir arada yaşandığı bir süreçten bahsediyoruz, dolayısıyla bu duygu durum bozukluklarına da zaman içerisinde sebebiyet verebilmektedir.” dedi.
“Aileler belirtileri dikkate almalı”
Ailelerin dikkat etmesi gereken belirtileri sıralayan Kalkan, “Öncelikle anne babalar çocuklarının çok fazla oyun oynadığını gördükleri takdirde bunu bir değerlendirmeye tabi tutmaları gerekmektedir. Bu durumun belirtileri vardır. Bir çocuk eğer sürekli oyun oynuyorsa, oyun süresi hakkında yalan söylüyorsa ve oyunu oynamadan duramıyorsa, gece yarılarına kadar oyun oynuyorsa, dersleri ve sosyal hayatlarında vazife ve görevlerini yerine getirmiyorsa bunun gibi birçok belirti söz konusuysa artık mesele bağımlılığa doğru gitmiştir.” diye ekledi.
“Nomofobi: ekrandan uzak kalınca huzursuzluk başlıyor”
Kalkan, “Nomofobi diye bir süreç var, bu durum artık ekrandan uzak kaldığı takdirde huzursuzluk hissetme sürecidir. Burada dikkat edilmesi gereken ebeveynler tarafından fark edilen anda çocuklarına alternatif oluşturmaları gerekiyor. Dijital oyunlar yerine kutu oyunları oynanmasında fayda var. Aynı zamanda sosyal hayatta spor ve etkinlikleri çocuklarına zaman ayırarak birlikte yapmaları gerekir. Bunları yapmalarına rağmen yine başa çıkamıyorlarsa zaman geçmeden bir terapiste götürmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
“Dijital detoks şart”
Dijital detoksun önemine işaret eden Kalkan, "Dijital detoks, bir nevi ara vermektir. Kullanım sürelerini belirleyerek süre tanıma durumudur. Bu detoks durumu internet takdirlerini gerçekleştirmekle mümkün olur. Pedagojide bir durum vardır; ortadan kaldırdığımız şeyin yerini doldurmadığımız sürece tekrar aynı duruma düşülebilir. Eğer çocuktan telefonu alıyorsak onun yerini doldurmamız gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Teknoloji sabır ve odaklanmayı azaltıyor”
Dijital kullanımın çocukların sabır ve odaklanma becerilerini düşürdüğünü belirten Kalkan, “Çocuklar liseye geçiş sınavlarında odaklanma problemi yaşayabilirler, aynı zamanda üniversite sınavları için de geçerli. Bir çocuk sürekli dijital oyun oynuyorsa bu onda mutluluk hormonunu, heyecan hormonunun sürekli olarak artmasından dolayı sabır ve tahammülü de azaltarak çocuğun sınavda uzun süreli kalamamasına sebep olacaktır. Bu durum doğrudan çocuğun akademik başarısını düşürecektir.” dedi.
“Bağımlılık sadece okul hayatını değil tüm yaşamı etkiliyor”
Kalkan, dijital bağımlılığın yalnızca okul hayatını değil, tüm yaşamı etkilediğini vurgulayarak, “Burada asıl problem sadece okul hayatı değil, biz ferdin bütün hayatını düşünmek zorundayız. Bugün boşanmalar dahi sabır ve tahammülsüzlükten kaynaklanıyor. İş hayatına atıldıklarında dahi süreklilik arz edip devamını getirmesi lazımken bunu da yapamayacaklar.” diye konuştu.
“Aileler sosyal medyada mahremiyete dikkat etmeli”
Ailelere mahremiyet uyarısında da bulunan Kalkan, “Anne babaların telefonlarında kullanmış oldukları uygulamalarda mahremiyete dikkat etmeleri gerekir. Sosyal hayatta hakim olan ahlaki ve mahremiyet kavramı sosyal medyada da hakim olmalıdır. Sosyal hayatta mahremiyet olarak gördüğümüz sorumluluklar ve sınırlar sosyal medyada da geçerlidir. Eğer ahlaki kurallar bu açıdan belirlenirse toplumda da fertlere de faydalı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Okul ve aile iş birliği şart”
Kalkan, “Dijital kullanımı arttıkça bu hem aileyi hem de çocuğu etkiledi. Çocuğu buradan kurtarmak için okul ve ailenin el ele verip çocuğu kurtarması önem arz ediyor. Evde anne baba çocuğun bilinçli kullanımını sağlayacak, okulda ise öğretmen. Bütün psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümündeki öğretmenlere mutlaka dijital eğitim uzmanlığı verilmesi gerekiyor. Yani eğitici eğitimi verilmesi gerekiyor.” dedi.
“Dijital bağımlılık klinikleri yolda”
Gelecekte dijital bağımlılık kliniklerinin açılacağını belirten Kalkan, “Bu bağımlılık türü diğer bağımlılıklardan çok daha önemlidir çünkü hayatın her alanını nöropsikoloji, sosyal hayatı, biyolojiyi ve fizyolojiyi etkiliyor. Burada artık topyekün bir seferberlik olmak zorundadır. Sivil toplum kuruluşları ücretsiz eğitimler vermesi gerekiyor. Bulunan vakıflar, cemaatler, tarikatlar bu konuda eğitim vermeleri gerekir bünyelerindeki insanlara. Çünkü dijital bağımlılık her alana girmiş durumda. Milli Eğitim Bakanlığı'nın da bu konuda medya okuryazarlığı eğitimini diğer önemli dersler gibi zorunlu ders haline getirmeleri gerekiyor. Böylece nesli ihya, medeniyetin inşa mefküresine daha çabuk ulaşmış olacağız.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Mardin’de bu yıl 11’incisi düzenlenen “Uluslararası Mardin Tarım Ekipmanları, Gıda ve Hayvancılık Fuarı” açıldı.
Meta, WhatsApp Business API politikasında önemli bir değişikliğe giderek genel amaçlı yapay zeka sohbet botlarının platformda kullanılmasını yasakladı.
Millî Eğitim Bakanlığında yapay zekâ projelerinin etik çerçevede yürütülmesini sağlamak üzere hazırlanan "Yapay Zekâ Uygulamaları Etik Kurulu Yönergesi" yürürlüğe girdi.
Bilim insanları, su yüzeyinde olağanüstü hız ve çeviklikle hareket eden bir su böceği türünden ilham alarak, kendi kendine denge kurabilen minyatür bir robot geliştirdi.