Altın madenciliğinde, siyanürle altın aramanın zararları var mıdır?

Erzincan İliç'te bir altın madeninde meydana gelen toprak kayması nedeniyle, siyanürlü toprak altında kalan 9 işçi için süren arama kurtarma çalışmaları iş sağlığı güvenliği ve siyanürle altın aramanın zararları var mıdır? konusunu yeniden gündeme getirdi.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen toprak kayması, ülke gündeminden düşmezken meydana gelen heyelan korkuya neden oldu.
Altın madenciliğinde, siyanür neden tercih edilidiği ve zararlarının olup olmadığı da merak konusu oldu.
Konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Bursa Şube Başkanı Mehmet Şen, siyanürle altın çıkarmada tüm önlemler alındığı zaman herhangi bir zararının olmadığını söyledi.
"Genellikle dünyada klasik yöntemlerle bir siyanür madeni çalışması var"
Genellikle dünyada klasik yöntemlerle atılan bir siyanür madeni çalışması olduğunu söyleyen Şen, "Türkiye'de de aynı şekilde yüzeye yakın aramalarda yapılıyor. Siyanür olayını çevre açısından değerlendirdiğimizde bitki örtüsünde zararlar meydana gelmiştir. Yaptığımız işlemlerde, çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporu uygun bir şekilde işletilen bir sistem ama firma, ÇED raporunda taahhüt ettiği bakanlığa ve çevreye karşı 'ben bunları koruyacağım' dediği maddelerde önlemini almamıştır. İşletmenin kontrol takiplerini yapmadığı elim kaza bundan dolayı olmuştur." dedi.
"Siyanür solunduğunda ve yutulduğunda insana ve doğaya karşı zararlıdır"
Siyanürle altın aramanın tam anlamıyla yasak olmadığını belirten Şen, "Afrika ve Avrupa'da da siyanürle altın madeni çıkartılması devam ediyor. Önemli olan proses işletme kontrol ve takiplerinin düzgün bir şekilde bilim ve teknoloji ışığında yapmaktır. Tesis olarak bilim ve teknolojiden kaçarsanız böyle facialarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Normalde proseste siyanürle altın çıkarmada tüm önlemler alındığı zaman herhangi bir zararı yoktur. Siyanür solunduğunda ve yutulduğunda insana ve doğaya karşı zararlıdır." şeklinde konuştu.
"Kontrol ve takibi bir tesis kendi iç bünyesinde yapması gerekiyor"
Böyle vakaların olmaması için çevresel etki değerlendirmesinin tesis açılmadan önce verilen taahhütler olduğuna dikkati çeken Şen, "ÇED raporu ve izni verildiği zaman tesis yapıldıktan sonra işletme aşamasında denetimlerin, mevzuata uygun bir şekilde danışmanların kontrol ve takibini yapması gerekiyor. Kontrol ve takibi bir tesis kendi iç bünyesinde yapması gerekiyor." diye belirtti.
"Dış denetim mevzuata uygun çevre enerji ve çalışma bakanlıkları ilgilendiriyor"
Dış denetim dediğimiz mevzuata uygun çevre, enerji ve çalışma bakanlıklarını ilgilendirdiğini söyleyen Şen, "Takibin ve denetimin işletme safhasında daha sık yapılması gerekmektedir. Eğer bu şekilde yapılırsa hem tesis hem de bakanlık ve gönüllü vatandaşlar da bu işletmenin kontrol ve takibini yaptığı sürece facialarla minimum sürede karşılaşmayacağını temenni ediyoruz." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Çanakkale'nin merkez ve Bayramiç ilçelerinde etkili olan orman yangınları, şiddetli rüzgâr nedeniyle büyüyerek yerleşim yerlerini tehdit etmeye devam ediyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kırmızı bültenle uluslararası ve ulusal seviyede aranan 11 suçlunun iş birliğiyle gerçekleştirilen operasyonlarla yurda iade edildiğini açıkladı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, ülkenin kuzey ve doğu kesimlerinde sağanak yağışlar beklerken, Marmara'nın güneybatısı ve Kuzey Ege kıyıları için kuvvetli rüzgâr uyarısında bulundu.
Merkez Battalgazi ilçesinde çıkan ahır ve samanlık yangını, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alındı.