Diyarbakır’da İHH’nın organizasyonuyla bir araya gelen yüzlerce STK’nın çözüm sürecine yönelik oluşturduğu inisiyatife destek veren Mustazaflar Cemiyeti gelişmenin sevindirici olduğunu ancak eksik kalan yönlerinin olduğunu söyledi.
Diyarbakır'da İHH'nın organizasyonuyla özel bir otelde bir araya gelen ve toplamda 724 STK'nın destek verdiği Çözüm Süreci için "Adalet ve Barış İçin Sesimizi Daha Fazla Yükseltiyoruz" buluşmasına katılan Mustazaflar Cemiyeti Genel Başkanı Av. Abdülgani Orhan İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulundu.
"PKK ile bileşenleri son olaylarla isteklerini fiiliyata döktüler"
Bölgedeki yaşayan bireylerin olaya bakış açısı ile örgütsel mantıkla hareket edenlerin içyüzlerinin ortaya çıktığını ve özellikle 6-8 Ekim olaylarıyla başlayıp Kızıltepe, Yüksekova, Şemdinli ve son olarak da Cizre ‘de yaşanan olaylara vurgu yapan Orhan, Çözüm Süreci ve barış adı altında kendisine alan bulan silahlı güçlerin, çözüm ve barış kavramlarını ancak kendi istekleri doğrultusunda olması durumunda kabul ettiklerini ve PKK ile bileşenlerinin son yaşanan olaylarla bu isteklerini fiiliyata döktüklerini söyledi.
PKK ve uzantılarının kendilerine tabii olmayan ve diz çökmeyen insanları imha etme sürecine girdiğini belirten Orhan, "Onların çözüm ve barış sürecinden kast ettikleri tek şey budur. Bunu da 6-8 Ekim olayları ve 27 Aralık Cizre olaylarında gördük. Tüm bunlara rağmen İHH'nın çözüm süreci adı altında bölgede gerçekleştirmiş olduğu bu adım manidardır ve önemli buluyoruz." dedi.
"Hem Kürt hem de Müslüman olduğu için zulüm altında olan insanlar var"
Bölgede hem Kürt hem de Müslüman olduğu için zulüm altında olan insanlar olduğunu ve buradaki İslami yapılar çok ciddi sıkıntıların halen devam ettiğini belirten Orhan, "Bu bölgede sıkıntıların kaldırılması adı altında yapılacak her türlü etkinliğe desteğimizi net şekilde ortaya koyacağımızı belirmiştik. İHH'nın yapmış olduğu bu etkinliğe, bizde şubelerimizle ve Genel Merkezimizle üst düzeyde bir katılım sağladık." ifadeleri kullanıldı.
Yapılan bu toplantının her yönüyle olumlu olmasını temenni ettiklerini ancak yapılan toplantıda dile getirilmesi beklenen gerçeklerin net şekilde konuşulmadığına vurgu yapan Orhan, genel anlamda suya sabuna dokunulmayan bir açıklamanın yapılmasının tercih edildiğine değindi.
"Bölgede silahtan başka hiçbir dilden anlamayan bir PKK gerçeği var"
Orhan, "Burada, elinde silah olan ve vahşice saldırılarıyla kendisini ortaya koyan ve silahtan başka hiçbir dilden de anlamayan bir PKK gerçeği var. Neticede insanlar vahşice katledilip 3'üncü kattan atıldılar. Üzerlerinden arabalarla geçilip cesetleri yakıldı. Dindar insanlar hedef gösterilerek katledildi. örtülü ve sakallı oldukları için bir takım insanlar katledildi. Bugün köylerde ve ilçelerde Kürt Müslümanlar oldukları için baskı gören ve katliamlara maruz kalan insanlar vardır. Bunların konuşulmaması bir eksikliktir." dedi.
Zulme uğrayan, Mustazaf ve mazlum konumunda olan insanların da hakkını vermek ve seslerine ses vermek gerektiğini söyleyen Orhan, bu tür basın açıklamaları, Çalıştaylar ve sempozyumların gerçekleri ortaya koyup zulüm edenin de, zulme uğrayanın da hakikatlerini ortaya çıkarılması için önemli çalışmalar olduğunu söyledi. (Fikret özkan / Hamza Adiyaman - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
64 yıldır terzi mesleğini severek sürdüren 72 yaşındaki Mardinli terzi ustası Ekrem Ayanoğlu “Çok şükür bu meslekte hiçbir zaman rızık korkusu yaşamadım. İnsan iyi niyetle ve dürüstçe çalıştığında her zaman kazancını alır.” ifadelerini kullandı.
Gazzeli çocukların tatil yapamadığını, beslenemediğini ama kalplerini ve beyinlerini imanla besleyerek, şükrederek şehadete yürüdüklerine dikkat çeken Eğitim-Bir-Sen Malatya 1 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, İslam dünyasının artık birlik olup harekete geçmeleri gerektiğini belirtti.
Mardin’de hasat sezonunun bitmesiyle saman dönemi başladı. Saman işini yapan gurbetçi işçiler mesleğin zor yanlarını aktardı.
Aile Akademisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasin Kuruçay, HÜDA PAR’ın Meclis’e sunduğu kanun teklifinin, devletin dini ve manevi değerleri koruma görevini yeniden hatırlattığını vurguladı. Kuruçay, bu teklifin, toplumun manevi hassasiyetlerine yönelik artan saldırılara karşı önemli ve gerekli bir adım olduğunu belirtti.