Yaz tatilinin gelmesiyle birlikte, çocukların tatilde ekran başında mı yoksa dışarıda mı vakit geçirmesi gerektiği konusunu vatandaşlara sorduk. Bazı ebeveynler sıkı bir planlama yapmayı tercih ederken, bazıları ise "Çocuk çocukluğunu yaşasın" görüşünü belirtti.

Yaz tatilinin 20 Haziran’da başlamasıyla yaklaşık 20 milyon öğrenci, 8 Eylül’e kadar okuldan ve arkadaş çevresinden uzak kalacak. Yaz tatilinin gelmesiyle birlikte, çocukların tatilde nasıl vakit geçirmesi gerektiği konusuna aileler, farklı görüşlere sahip. 

Bu konuda mikrofon uzattığımız veliler arasında yaz tatilinde çocukların tamamen serbest bırakılmasının gelişimleri açısından riskler taşıdığını düşünenler olduğu gibi, çocukların oyun oynayarak ve dışarıda vakit geçirerek mutlu olmaları gerektiğini savunanlar da yer aldı.

Çocukların yaz tatilinde teknolojiyle dengeli bir ilişki kurmalarının yanı sıra, fiziksel ve sosyal aktivitelere yönlendirilmesinin gelişimleri açısından kritik olduğunu dile getiren ebeveynler, ekran süresinin sınırlandırılmasının yanı sıra dışarıda geçirilen zamanın artırılması gerektiğini belirtti.

"Teknoloji çağında dengeli yaklaşım şart"

Küçük yaşta yapılan yönlendirmenin ileride çocukların hayatına her anlamda olumlu etkisi olacağını ifade eden müzik öğretmeni Onur Hanelçi, "Çocukların teknolojiye ne uzak ne de çok yakın olmaları gerekiyor. Belli bir sınırın olması lazım. Teknoloji devrinde olduğumuzu düşünüyorum. Çok uzak kalmaları da iyi değil, aşırı şekilde bağımlı olmaları da. Çocuk sahibi olsaydım net bir şey söylerdim ama bir müzik öğretmeni olarak görüşüm, ebeveynler çeşitli aktivitelere yönlendirebilirler çocuklarını. Örneğin enstrüman çalımı, spor aktiviteleri olabilir. Çocukların küçük yaşta yönlendirilmesi, ilerideki hayatlarına her anlamda etki eder. Bu aktivite de çocuğun isteğine göre olmalı. Aile içinde çocuklarla film, tatil, piknik gibi aktivitelerin olması gerektiğini düşünüyorum." dedi.

"Çocuk enerjisini sokakta atmalı, ekran başında değil"

Yaz tatillerinde çocukların tamamen serbest bırakılmaması gerektiğini söyleyen Veysel Bozhan, serbestliğin ancak ebeveyn kontrolü altında olması gerektiğini vurguladı.

Çocuğun sokağa çıkmasının faydalı olduğunu ancak bunun mutlaka bir gözlem eşliğinde gerçekleşmesi gerektiğini dile getiren Bozhan, "Çocuğum olsaydı, yaz tatilinde tablet, televizyon ve bilgisayardan olabildiğince uzak tutmaya çalışırdım. Bunlara belli bir süre ayrılabilir ama kısıtlı bir süre olmalı. Daha çok müzik ve spor aktivitelerine yönlendirirdim. Çocuğumun enerjisini sokakta atmasını sağlardım. Çıkarırdım sokağa, enerjisini atsın gelsin, biz küçükken öyle yapıyorduk. İlgisinin olduğu yöne yönlendirmeye çalışırdım. Mesela benim içimde hep müzik aşkı vardı ama ailem belki de bilinçsizdi. O yüzden kendi kendime yöneldim. Biraz geri kaldım ama kendi emek ve çalışmamla ilerledim, okulumu da bu şekilde bitirdim. Farklı sektörlere kaydım ama tekrar müziğe yöneldim. Bakardım çocuğumun ilgisi spor, müzik veya tiyatro mu; buna göre ona bir yönlendirme yapardım. Çocuklar yaz tatillerinde tamamen serbest olmamalı. Ebeveyn kontrolünde bir serbestlik olabilir. Dediğim gibi, sokağa bırakılır ama bir gözlem eşliğinde." ifadelerini kulandı.

"Bir çocuğun ekranı bırakmasını istiyorsanız, onunla zaman geçirin"

Günümüzde şehirleşmenin çocuklar için oyun alanlarını kısıtladığını, bu nedenle çocukların eskisi gibi özgürce sokakta oynayamadığını ifade eden Zeynep Atmaca ise, şöyle konuştu:
 

"Çocuğumun ekran süresini düşürmek için daha çok dışarda vakit geçirmesini sağlıyorum. Şu anki şartlarda şehirleşmenin vermiş olduğu bir sıkıntı var; çocuklar için oyun alanları eskisi gibi değil. Mecburen biz gezdiriyoruz, bir yerlere götürüyoruz. Aslında bizimle zaman geçirdiklerinde ekrandan kopmuş oluyorlar. Yoksa zamanın şartlarından ve şehirleşmenin vermiş olduğu dezavantajlardan dolayı, tek başlarına geçirdikleri zaman maalesef sıkıntı oluyor. Yani adı üzerinde 'yaz tatili.' Çocukların bu tatilinde sınavı veya özel bir durumu yoksa, akademik gelişim için çok sıkmamak lazım. Çocukların dinlenmeye de ihtiyacı var. Biz dinlendiğimiz zaman da öğreniyoruz. Öğrenmek sürekli olan bir şey değildir. Dinlenmek ve mola vermek de gereklidir. Ama molanın nasıl, neyle geçirildiği de çok önemli. Mesela ekranla geçirildiği zaman, öğrenme kesintiye uğrar. Ama çocuk gezdiği ve yeni şeyler denediği zaman, öğrenme süreci aktif halde devam etmiş olur. Ekstra bir akademik ilgiye gerek yok bence. Onun yerine çocuğun dinlenmesi lazım. Yaz tatilinde belli bir düzen olmalı. Çocuklar o zamanı değerlendirebilecek iradeye sahip değiller. 'İrade' dediğimiz kavram çocuklar için henüz gelişmemiş; araştırmacılar, bunun 21 yaşında geliştiğini söylüyor. Yani çocukları öyle başıboş bırakmak da hele bu dönemde, bu zaman şartlarında, çok akıl işi değil. Ebeveyni, yani öğretmeni olarak böyle söylüyorum."

"Zamanı dengeli planlayan çocuk hem eğleniyor hem öğreniyor"

Yaz tatilinde sabah saatlerini genellikle dışarıda geçirdiğini akşamları kitap okuyarak ya da ders çalışarak değerlendirdiğini söyleyen Zeynep Aksakal, "Yaz tatilinde sabahları vaktimi daha çok dışarda harcıyorum. Akşamları da ara sıra telefona bakıyorum. Kalan zamanlarımda kitap okuyorum ya da ders çalışıyorum. Önceden voleybola ve yüzmeye gitmiştim. Yaz tatilinde bence çocuklar tamamen serbest olmamalı çünkü tamamen serbest olmaları, ekrana çok fazla bakmalarına neden olur." şeklinde konuştu. (İLKHA)