Dr. Öncer: Siyonistlerin vaat edilmiş topraklar söylemi, dini ve tarihi gerçekleri çarpıtmaktır

Siyonistlerin 'vaat edilmiş topraklar' söylemini manipüle ederek dini ve tarihi gerçekleri çarpıttığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Öncer, Aksa Tufanı Operasyonu'nun, Filistin halkının inanç ve direniş gücünün bir sonucu olduğunu belirtti.
Siirt Üniversitesi Ortadoğu uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Öncer, siyonistlerin Mescid-i Aksa üzerinde uzun yıllardır devam eden planlarını detaylandırdı. Bu planların, sadece Filistinlileri değil, tüm İslam dünyasını hedef aldığını belirten Dr. Öncer, özellikle Batı kamuoyunun desteğini kazanmak için kutsal metinlerin çarpıtıldığını ifade etti.
"Mescid-i Aksa ve vaat edilmiş topraklar konusu"
Dr. Öncer, siyonistlerin "vaat edilmiş topraklar" söylemini manipüle ederek dini ve tarihi gerçekleri saptırdıklarını dile getirerek, "Allah orayı Yahudilere vaat etmiştir, fakat bu vaat Hz. Musa dönemindeki Yahudilere yapılmıştır. O dönemdeki Yahudiler, Allah’ın emirlerini yerine getirmedikleri ve sapkınlığa düştükleri için bu vaat gerçekleşmemiştir." dedi.
Hz. Musa’nın Tur Dağı’na çıktığı sırada altından buzağı yapıp tapınan Yahudilerin, kendilerine verilen bu vaadi hak etmediğini belirten Dr. Öncer, "Bu vaat, daha sonra Hz. Davud ve Hz. Süleyman dönemlerinde bir devlete dönüşmüştür. Ancak siyonistlerin bugün bu tarihi gerçekleri çarpıtarak, kendi politik çıkarlarına hizmet eden bir retorik geliştirdiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Aksa Tufanı Operasyonu, iman ve insanlık dersi vermiştir"
Dr. Öncer, Aksa Tufanı Operasyonu'nu değerlendirerek, bu zaferin Filistin halkının inancı ve direniş gücünün bir sonucu olduğunu ifade ederek, "Recep ayının son haftaları, dünya genelinde Kudüs farkındalığının artmasıyla kutlanmaktadır. Bu dönemde, uzun süredir devam eden mücadelelerin bir sonucu olarak gerçekleşen Aksa Tufanı Operasyonu’nda şu an için bir zafer kazanıldığı ifade edilebilir. Ancak bu zafer, nihai olmaktan ziyade, büyük bir zaferin temellerini atabilecek bir başarı olarak görülmelidir." dedi.
"Onlar, inançları ve insanlığın onuru için savaşan son topluluklardan biridir"
Filistin direnişine dair toplumsal algıya da dikkat çeken Dr. Öncer, "Bazı insanlar, Filistin’deki bu mücadeleleri küçümsemekte ve olaylara salt materyalist bir açıdan yaklaşmaktadır. Toplum olarak genellikle başarıyı sadece güç, zenginlik ve refahla ölçtüğümüz için, Filistinlilerin çektiği acıları kayıp olarak görüyoruz. Oysa onlar, inancı ve bütün insanlığın onuru için savaşan son topluluklardan biridir Bir yıldır, Amerikan ve Avrupa destekli NATO silahlarına rağmen Filistin halkının hayatta kalabilmeleri bile bir başarıdır. Ancak en önemlisi, insanlığa inandıkları değerler için savaşmayı öğretmiş olmaları ve imanla zaferin mümkün olduğunu göstermeleridir. Bu, dünyaya verilmiş çok önemli bir ders ve büyük bir zaferdir. Filistin halkının mücadelesi, evrensel bir örnek teşkil etmektedir." şeklinde konuştu
"Siyonistlerin arkeolojik kazıları ve mabet planı"
Siyonistlerin Mescid-i Aksa’da yürüttüğü arkeolojik kazılara dikkat çeken Dr. Öncer, "Bu kazıların ardında yatan asıl niyet, Hz. Süleyman Mabedi’ne benzer bir yapıyı inşa etmektir. Bu girişimler, Batı’daki Hristiyan ve Yahudi toplulukları harekete geçirmek ve siyonist planlara destek sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. Siyonistler, Batı halklarını kutsal metinlerdeki ifadeleri çarpıtarak yanıltıyor Ancak artık Batı halkları bu planlara karşı uyanmaya başlamış ve hatta bazı Yahudiler, ‘biz bu savaşa destek vermiyoruz’ şeklinde açıklamalar yapmıştır." diyerek, uluslararası kamuoyundaki farkındalığın arttığını ifade etti.
"Mescid-i Aksa’nın yıkılması hedefleniyor"
Siyonistlerin nihai hedeflerinden birinin Mescid-i Aksa’yı yıkmak olduğunu belirten Dr. Öncer, "Bu mabedi yıkarak yerine yeni bir yapı inşa etmek istiyorlar. Bu, Batı’daki Hristiyan ve Yahudi halkları motive etmek ve uzun vadeli bir destek kazanmak amacıyla geliştirilmiş bir stratejidir. Bu planlar sadece dini bir mesele değil aynı zamanda Filistin halkını baskı altına almayı ve bölgedeki direnişi kırmayı hedefleyen bir stratejidir." uyarısında bulundu
"Ey Batı, zulmün karşısında durun!"
Batı halklarına seslenen Dr. Öncer, Siyonistlerin kontrolündeki masonik yapıların ve sapkın inanışların artık terk edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Buradan Batılı insanlara da seslenmek istiyorum: Eğer 1500’lü yıllarda bir Mehdi gelecek olsaydı, sizin katlettiğiniz Afrikalıları kurtarmak için gelirdi. 500-600 yıldır dünyada zulmeden milletler, Hristiyanlar ve Yahudilerdir. Bir Mehdi veya Mesih gelecekse, zaten güçlü olan Batı’nın ya da Yahudilerin yanında değil, sizin zulmettiğiniz milletlerin yanında olacaktır. Allah, neden zalimlerin zulmünü artırması için bir Mehdi göndersin ki? Mehdi gelecekse, Filistinlilerin, Suriyelilerin veya mazlum bütün milletlerin yanında olacaktır. Siyonizm’in çarpıttığı bu teorilere artık itibar etme zamanı geçmiştir. Batılılar, bu sapkın inanışlarla kendi halklarını kandıran siyonistlere, masonik yapılara ve Illuminati gibi örgütlere destek vermeyi bırakmalıdır. Eğer bir Mehdi gelecekse, zulme karşı duranların safında olacaktır. Batılılar, zulmün sebebinin bozulmuş Tevrat ve İncil yorumlarıyla harekete geçen siyonistler olduğunu anlamalıdır. Adaletin ve barışın yeniden tesis edilmesi ancak bu gerçekleri anlamakla mümkün olacaktır." çağrısında bulundu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Terör siyonist rejiminin sözde ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde insani yardım bekleyen Filistinlilere yönelik bir saldırı daha gerçekleştirdi. Saldırıda 20 kişi şehit olurken 246 kişi de yaralandı.
İşgalci siyonist rejim, son 48 saat içinde 7 Filistinli kadını daha alıkoyarak zindanlardaki kadın esir sayısını 47’ye çıkardı. Aralarında üniversite öğrencileri ve annelerin de bulunduğu kadınlar ağır hak ihlalleriyle karşı karşıya.
İran İslam Cumhuriyeti, siyonist rejimin ve ABD'nin nükleer tesislerini hedef alan saldırılarına karşılık olarak "Sadık Vaat 3" operasyonunun 21. dalgasını başlattı. İranlı yetkililer, bu kapsamda Hayfa, Tel Aviv, Kudüs ve güneydeki işgal bölgelerinde bulunan askeri hedeflerin karadan karaya füzeler ve gelişmiş İHA'larla vurulduğunu açıkladı.
Siyonist rejim, işgal altındaki Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya yönelik baskılarını tırmandırıyor. İşgalciler, Aksa'yı üst üste onuncu gün de ibadete kapatarak Müslümanların kutsal mekâna girişini engelledi.