İlahiyatçı Erdem: "Müslüman şehit olmayı arzu etmeden ölürse, nifaktan bir şube üzere ölmüş olur"
![İlahiyatçı Erdem: "Müslüman şehit olmayı arzu etmeden ölürse, nifaktan bir şube üzere ölmüş olur" İlahiyatçı Erdem: "Müslüman şehit olmayı arzu etmeden ölürse, nifaktan bir şube üzere ölmüş olur"](/img/NewsGallery/2025/2/15/442740/FeaturedImage/9ffeb0db-e2a1-4cc3-a76e-1265e82164ca.webp)
İlahiyatçı Ramazan Erdem, şehitliğin sadece İslam'a ait bir kavram olduğunu belirterek, şehadetin yalnızca Allah ile kurulan özel bir bağla mümkün olduğunu vurguladı. Erdem, her Müslümanın şehadete talip olarak yaşaması gerektiğini söyledi.
İlahiyatçı Ramazan Erdem, şehitlik ve şehadet konusundaki önemli açıklamalarda bulunarak, bu kavramların İslam’a özgü olduğunu vurguladı.
Şehitliğin sadece İslam’a ait bir makam olduğunu belirten Erdem, bu kavramın İslam öncesi dönemde herhangi bir ideolojiyle ilişkilendirilmediğini ifade etti.
İslam’daki şehitlik anlayışının derin anlamına dikkat çeken Erdem, şehitliğin, ölüme rağmen ölümsüzlüğü kazanma makamı olduğunu belirtti.
Şehadet ve cihadın İslam’daki yeri üzerine konuşan İlahiyatçı Ramazan Erdem, şehitliğin özel bir bağ ve arzu ile mümkün olduğunu söyledi.
Erdem, her Müslümanın şehadet için yaşamayı ve ölmeden önce Allah yolunda şehit olmayı arzulaması gerektiğini dile getirdi.
"İslam'dan önce hiçbir ideolojinin ya da fikrin şehidi yoktur"
Erdem, şehitliğin yalnızca İslam'a ait bir kavram olduğunu vurgulayarak, "İslam'dan önce hiçbir ideolojinin ya da fikrin şehidi yoktur, sadece ölüleri vardır. İslam ile birlikte bu kavram tamamen İslam'a ait olmuştur. Sonradan başka anlamlar yüklenmeye çalışılsa da, şehitlik İslam'ın bir kavramıdır. Şehitlik, ölümlerle ölümsüzlüğü kazandıran bir makamdır; Allah'ın ayetlerine, yaşamı boyunca ve canını ortaya koyarak şahit olmanın adıdır," ifadelerini kullandı.
"Şehadetin nasıl yüce bir makam olduğunu ortaya koyuyor"
Kur'an-ı Kerim'de şehitlik kavramının önemine dikkat çeken Erdem, "Allah katında şehitlerin ölü olmadıkları, bizim onları ölü zannetmemize rağmen bilmediğimiz bir alemde hayatta oldukları ve rızıklandırıldıkları belirtiliyor. Ali İmran Suresi'nde onların Allah'ın verdikleriyle ferah içinde oldukları ve geriden gelenleri müjdeledikleri vurgulanıyor. Bu ayetin, şehit olan Cabir bin Abdullah'ın babasıyla ilgili olarak indiği rivayet ediliyor. Allah, ona dünyaya tekrar gönderilmeyi teklif ettiğinde, bir kez daha şehit olmayı istemiştir. Bu da şehadetin nasıl yüce bir makam olduğunu ortaya koyuyor," şeklinde konuştu.
"Şehadet Allah ile kurulan özel bir bağ ile mümkün"
Erdem, Peygamber Efendimiz'in şehadet makamına duyduğu özleme işaret ederek, "Peygamberimiz, 'Şehit olmayı, sonra tekrar diriltilip tekrar şehit olmayı arzu ederdim' buyurmuştur. Nübüvvetten daha yüce bir makam olmamasına rağmen şehadeti istemesi, bu makamın değerini gözler önüne seriyor," değerlendirmesinde bulundu.
Şehadetin çok çalışmayla elde edilebilecek bir makam olmadığını belirten Erdem, Hazreti Ebubekir ve Halid bin Velid'in hayatlarını örnek göstererek, "Hazreti Ebubekir, İslam tarihinde çok önemli bir yere sahiptir, ancak şehadet ona nasip olmamıştır. Halid bin Velid de ömrünü savaş meydanlarında geçirmesine rağmen yatağında vefat etmiştir. Bu, şehadetin Allah ile kurulan özel bir bağ ile mümkün olduğunu ortaya koyuyor," ifadelerine yer verdi.
"Müslüman şehit olmayı arzu etmeden ölürse, nifaktan bir şube üzere ölmüş olur"
Her Müslümanın şehadete talip olarak yaşaması gerektiğini ifade eden Erdem, "Bir Müslüman, Allah yolunda şehit olmayı arzu etmeden ölürse, nifaktan bir şube üzere ölmüş olur. Bugün İslam ümmetinin bu halde olmasının sebebi, şehadeti arzu etmemesidir. Şehadeti arzulayan bir Müslüman, İslam dünyasının içinde bulunduğu duruma çare bulabilir," şeklinde konuştu.
"'Şehadet bir çağrıdır bütün nesillere'"
Cihadın İslam'daki önemine dikkat çeken Erdem, "Peygamberimiz, cihattan daha büyük bir amel olmadığını belirtmiştir, çünkü ardında şehadet vardır. Şehadet ayı münasebetiyle, Şehit Metin Yüksel'in 'Şehadet bir çağrıdır bütün nesillere' sözünü hatırlatıyor ve Müslümanların samimi bir şekilde bu arzuyla yaşaması gerektiğini vurgulamak istiyorum," diyerek sözlerini tamamladı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İstanbul'un bazı bölgelerinde sağanak aralıklarla etkisini sürdürdü.
Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 5 kişi yaralandı.
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde fabrika işçilerini taşıyan servis midübüsünün takla atması sonucu meydana gelen kazada 25 kişi yaralandı.
Rekabet Kurumu, Türkiye'de cips ve şekerleme pazarında faaliyet gösteren Frito Lay Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ'ye yaklaşık 1.3 milyar lira ceza verdi.