Tüketicilerin, indirim aldatmacalarına karşı bilinçli olması gerektiğini belirten Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, eski ve yeni fiyatların birlikte gösterilmesinin yasal zorunluluk olduğunu belirterek, "Her indirim gerçek indirim değildir, tüketici karar vermeden önce mutlaka araştırma yapmalıdır." uyarısında bulundu.

Marketlerde, mağazalarda ve e-ticaret sitelerinde sıkça karşılaşılan "büyük indirim" kampanyaları her zaman gerçeği yansıtmıyor. Tüketicilerin sıklıkla karşılaştığı fiyat şişirme, eski fiyatın abartılması, indirim öncesi etiket manipülasyonları gibi uygulamalar, yanıltıcı kampanyalara zemin hazırlıyor.

Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada tüketicilerin alışveriş yapmadan önce mutlaka araştırma yapmaları gerektiğini vurguladı.

"Her indirim, indirim değildir" uyarısında bulunan Yılmaz, eski ve yeni fiyatların birlikte gösterilmesinin yasal zorunluluk olduğunu hatırlattı.

"İndirimlerde eski ve yeni fiyat birlikte sunulmalı"

Tüketicilerin ihtiyaçlarını hemen gidip karşılamamaları gerektiğini belirten Yılmaz, "Bir ön araştırma yapmalı. İhtiyacı olanı farklı seçenekleri göz önünde bulundurarak, araştırma yaparak en doğru tespiti yapmaları gerekir. İndirim konusunda market ve mağazalarda etiketler sık sık değişmesine rağmen, indirimli süreçlerde tüketicinin dikkat etmesi gereken süreç: Yapılan indirim gerçek bir indirim midir? Bilmesi için satılan ürünün fiyatının 30 gün öncesine ilişkin fiyatının bilinmesi gerekir. Bu nedenle, market ve mağazalarda indirimli satışlara başlandığı zaman, eski fiyatıyla yeni fiyatı birlikte görünebileceği bir ortamın oluşması kanunen zorunludur." ifadelerini kullandı.

"Her indirim, indirim değildir"

Tüketicileri indirim konusunda uyaran Yılmaz, "Her indirimin indirim olmadığını; zaman zaman indirimler yapılmadan önce bir kat giydirildiğini, ondan sonra indirimler yapıldığını, o indirimin gerçek bir indirim olmadığını, malın yanıltıcı ve aldatıcı fiyatlarla tüketicilere indirim gibi satıldığına ilişkin çok ihbarlar alıyoruz. Tüketicilere, araştırma yapmadan karar vermemelerini öneriyoruz. Ticaret Bakanlığı bu konularda denetimler yapmaktadır. Ama denetimlerin caydırıcı olup olmadığını hususu dikkate alınması lazımdır. Denetimlere rağmen daha sistemli ve geniş; satıcı ile sağlayıcılarının devletin denetim mekanizmasının sürekliliğini hissetmesi, bir yanlış yapıldığında bu yanlıştan başta kendisinin zarar göreceğinin kendisi tarafından iyi bilinmesi gerekir." dedi.

"Devletin denetimine her zaman ihtiyaç var"

Yılmaz, devletin denetim politikasının sürekli ve kararlı bir şekilde uygulanması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

"Tüketici, satın aldığı bir malı iki katına fahiş fiyatlarla satın alabiliyor. Serbest piyasa mekanizması bozuluyor. Bilinçli tüketici, basiretli tacir üzerinde yürüyen ve serbest piyasanın da keyfi bir piyasa olmadığını; denetlendiğinde, dolaylı olarak tüketicinin denetimiyle birlikte sağlıklı bir süreç içerisinde yürütülmesi gerekir. Ama manipülasyonlarla hem piyasanın durumu bozuluyor, hem de arz-talep dengesindeki bozulmalarda genelde ülke ekonomisine zarar veriyor. Tüketici, satıcı ve devlet açısından ortak bir sorumluluk gerektiren bir alandır. Bu konuda devletin denetimine her zaman ihtiyaç var." diye konuştu. (İLKHA)