"İşgal rejiminin soykırım suçlarına karşı çifte vatandaşlık düzenlemesi meclisten geçmeli"

ÖĞ-DER Siirt Şube Başkanı Murat Kalkan, HÜDA PAR'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduğu ve işgal çetesinin Filistin'de işlediği soykırım suçlarına karışan çifte vatandaşların yargılanmasını amaçlayan tasarının büyük bir önem taşıdığını belirtti.
HÜDA PAR'ın sunduğu tasarının kabul edilmesinin hem hukuki hem de insani açıdan büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Kalkan, tasarının geçmemesi durumunda Türkiye'nin katliamlara sessiz kalmış ve suça ortak olmuş sayılacağını ifade etti.
Kalkan, bu tasarının kabul edilmesinin hem hukuki hem de insani açıdan gerekliliğini vurguladı.
"Bu soykırım suçu uluslararası hukuk açısından tescil edilmiş vaziyette"
İşgalcilerin Filistin'de işlediği soykırım suçlarının uluslararası hukuk açısından da tescil edilmiş olduğunu ifade eden Kalkan, şöyle konuştu:
"HÜDA PAR'ın meclise taşımış olduğu tasarı çok önemli ve takdire şayan bir tasarıdır. Biliyorsunuz israil terör devleti Filistin'de soykırım suçu işlemektedir. Bu soykırım suçu, uluslararası hukuk açısından da tescil edilmiş vaziyette. Çifte vatandaş olan hem Türkiye hem de israil vatandaşı bir kişinin oraya gidip orada katliam suçu işlemesi soykırıma ortaklık etmesi demektir. Dolayısıyla bu tasarının meclisten geçmesi gerekmektedir ve bu çok büyük bir önem arz etmektedir."
"Tasarıda soykırım işleyenlerin mal varlıklarına el konulup Filistin'e yardım olarak gönderilmesi de var"
Murat Kalkan
Tasarının meclisten geçmesi durumunda Türkiye ve israil çifte vatandaşı olup soykırım suçuna karışanların yargılanması gerektiğine dikkat çeken Kalkan, "Yanılmıyorsam tasarının içerisinde soykırım suçuna ortak olanların mal varlıklarına el konulması da yer alıyor. Soykırım suçunu işleyenlerin mal varlıklarına el konulup Filistin'e yardım olarak gönderilmesi gerekmektedir. israile savaşmaya gidenlerin sayısının 4 bine yakın olduğu söyleniyor. Bu sadece bizim bildiklerimiz, kamuya yansıyan yönüdür. Bu sayının çok daha fazla olduğuna inanıyorum," şeklinde konuştu.
"Tasarı meclisten geçmezse katliama cevaz, ortak olmak, suçu kabullenmek anlamına gelir"
Bu kişilerin oraya gidip işledikleri suçları ve yaptıkları katliamları sosyal medyada paylaşmaları ve bundan övünç duymalarının bir insanlık suçu olduğunu ifade eden Kalkan, "Bunun insanlıkla hiçbir ilgisi yok. Bu nedenle tasarının mutlaka meclisten geçmesi lazım. Şayet tasarı meclisten geçmezse katliama cevaz vermek, ortak olmak ve suçu kabullenmek anlamına gelir. Bu tasarının geçmemesi Türkiye'de büyük bir tepkiyle karşılaşılacağına inanıyorum. Burada hem muhalefete hem de iktidara büyük bir iş düşüyor. Madem Filistinli Müslümanlar bizim kardeşlerimiz, onlara vereceğimiz destek çok önemli. Türkiye olarak Filistin'e destek veriyoruz söylemini fiilen de ispat etmemiz gerekiyor. Bunun da yolu tasarının meclisten geçmesidir. Artık söylemin bittiği bir noktadayız. İsrail laftan anlamıyor. Kim ne derse desin takmıyorum diyor. israilin tek anlayacağı şey güçtür," diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Yazar Muhammed Şakir, Alimler Buluşmasındaki konuşmasına bazı kesimlerce itiraz edilen bölümün, medyanın öne çıkardığı başlık olduğuna işaret ederek, "Yani bir tespitimiz vardı. O tespit de özellikle 'milliyetçiliğin, Kürtleri ümmet bütünlüğünden koparma girişimlerinden araç olarak kullanıldığı' yönündeydi. Fakat bu mesele bütünlüğü içinde görülmesi gereken bir meseledir. Irkçılığın Kürtler üzerindeki etkilerinden söz ediyoruz." dedi.
Mimar ve İnşaat Mühendisi Saim Işık, mimarlığın şehirlerin kimliği, yaşam kalitesi ve güvenliği üzerinde belirleyici bir rol oynadığını belirterek, "Mimarlık sadece bina yapmak değil, insanlara konforlu ve huzurlu yaşam alanları sunmaktır." dedi.
Umut Kervanı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye sevk edilen ve kakılıcı konutların yapılmasıyla boşa çıkan konteynerlerin Gazze'ye gönderilmesi çağrısında bulunmuştu. Aylar sonra da olsa bu çağrı karşılık buldu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından konteynerlerin AFAD koordinesinde Gazze'ye gönderilebileceği gündeme getirildi.
İşgalci siyonistlerin ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yol alan ancak işgalciler tarafından saldırıya uğrayan Küresel Sumud Filosunun aktivistlerinden Zeynel Abidin Özkan, yaşadıkları süreci anlattı. Özkan, "Dünya kamuoyu Sumud kararlılığıyla Gazze halkının yanında yer aldı ve halklar ayaklandı." dedi.