Kayseri'de Suriyeli mültecilere yönelik yapılan saldırıların temelinde ırkçılığın olduğunu belirten Türkiye Yazarlar Birliği Batman İl Temsilcisi Prof. Dr. Şemsettin Dursun, önemli uyarılarda bulundu.
Türkiye Yazarlar Birliği Batman İl Temsilcisi Prof. Dr. Şemsettin Dursun, Kayseri'de Suriyeli mültecilere yönelik yapılan saldırılar ve oluşturulan kötü algılara ilişkin İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Suriyeli çocuğun cinsel istismara uğraması olayını şiddetle tel'in ettiğini belirten Dursun, bunun kabul edilemez, insanlık dışı bir olay olduğunu söyledi.
"Kayseri'deki olaylar 6-8 Ekim'i hatırlattı"
Ancak bu olaydan yola çıkarak bir provokasyon gerçekleştirilmeye çalışıldığını vurgulayan Dursun, "Kayseri'de bir Vandalizm yaşandı. Arabalar tepetaklak gitti, iş yerleri darmadağın edildi. Bir yağma, yıkma ve Vandalizm gerçekleşti. Suçun ve suçlunun şahsiliği esastır. Bir insan bir suç işlemişse o suçun cezası ona kesilir. Onun dışındaki insanlara kesilmez. Bu insan dışındaki kişilerin gördüğü zararlar bize tanıdık geldi. 6-8 Ekim olaylarında onlarca insan vefat etti; binlerce iş yeri tahrip oldu ve yine böyle bir provokasyon…" dedi.
"Emperyal güçlerin oyununa karşı dikkatli olmalıyız"
Emperyalist güçlerin Türkiye'yi, İslam coğrafyasını karıştırmak için bir takım insanları kullandığını belirten Dursun, "Bölgede emperyal güçlerin oyununa karşı dikkatli olmalıyız. Çok enterasandır Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın karşılıklı olarak sıcak mesajlar verdiği bir dönemdeyiz. Umut ediyoruz bu sıcak mesajlardan sonra bir normalleşme başlar. Bu normalleşmenin başlamasına ramak kala bu olayların olması düşündürücüdür. Zira emperyal güçler bölgemizde sürekli kan revan olsun, sürekli insanlar ölsün ve huzur ve güven olmasın istiyorlar. Buna dikkat etmeliyiz." diye konuştu.
"Olaylara karışanlar derdest edilmeli"
Konuşmasında hem yetkililere hem de halka seslenen Dursun, "Yetkililer bu konuda çok duyarlı olmak durumundadır. Bu insanların takip edilmeleri ve bu olaylara girmeden onların derdest edilmeleri gerekmektedir. İnsanlarımız da bu tür provokasyonlara gelmemeleri ve akıllarını kullanmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü ülkemizin huzuru ve sükûnu insanların geleceklerini inşa etmeleri noktasında katkı sağlamları gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
"İkinci dünya savaşının çıkmasında bile ırkçılık vardır"
MOSSAD'ın, Kayseri'deki provokasyonu yapan ve her yeri savaş alanına çevirenlere kutlama mesajı yayınladığını söyleyen Dursun, şöyle devam etti:
"İnsanlık düşmanı olan MOSSAD örgütü eğer bir kutlama yapıyorsa, bu provokasyonu yapan insanlar kimlere alet olduklarını düşünsünler. Bu provokasyonun temelinde ırkçılık vardır. İnsanlık tarihine baktığımız zaman ilk ırkçı şeytandır. Irkçılık noktasında insanlık bunun cezasını çekiyor. Mesela ikinci dünya savaşının çıkmasında bile ırkçılık vardır. Milyonlarca insan öldü ve öldürüldü. O bakımdan İslami değerler, ırkçılığın panzehridir. Çünkü ırkçılık karşı tarafı kabullenmemek ve kendisi dışındaki insanları, insan yerine koymamaktır. Her ırk, dil bir ayettir. Ama ırkçılık kavramları insani değerlere aykırıdır. Çünkü ırkçılık felakettir." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Hac farizasını yerine getirdikten sonra yurda dönen Malatyalı hacılar, hac ibadeti ve kutsal mekanların o kadar maneviyat yüklü ki o duygunun yaşanması gerektiğini belirttiler.
Son dönemlerde artan anız yakma olaylarına dair açıklamalarda bulunan Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, anızını yakmadan tarıma kazandırılan ekim yapılan alanlara destekleme verilmesi, eğer yakılıyor ise de desteklemenin kesilmesi gibi bir uygulamanın etkili olacağını vurguladı.
Yaz Kur'an Kurslarına ilgi devam ediyor. Ağrı'da on binlerce kişi cami ve Kur'an kurslarına giderek Kur'an-ı Kerim, dini bilgilere öğreniyor.
Her yıl yaz aylarında serinlemek için göl, akarsu ve sulama kanallarına giren pek çok kişi hayatını kaybederken uzmanlar, boğulma vakalarına karşı kişilerin alması gereken önlemleri anlattı.