Vaize Avcı: Boykot, zulme karşı bir sorumluluktur
Mardin İl Vaizesi Neriman Avcı, işgal rejiminin ürünlerini boykot etmenin bireysel ve toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirterek “Zalimlerin finanse edilmesi, zulme ortak olmaktır” dedi.
İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulunan Mardin İl Vaizesi Neriman Avcı, soykırımcı rejimin ve ona destek verenlerin ürünlerini boykot etmeye devam edilmesi ve gündemden düşürülmemesi gerektiğini belirtti.
Zalime destek olmamanın İslami bir sorumluluk olduğunu belirten Avcı, Müslümanların alışveriş tercihleriyle zulmün bir parçası olmaktan kaçınmalarını, bireylerin boykotun önemini kavrayarak bilinçli bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini ifade etti.
Boykotun dini ve ahlaki boyutuna dikkat çeken Avcı, “Zalimi desteklemek sadece yanında durmakla olmaz. Onların ürettiği ve finanse ettiği ürünleri almak da bir destek biçimidir. Rabbimiz Hud Süresinin 113’üncü ayetinde, 'Zalimlerin yanında olmayın, sonra ateş sizi de yakar. Allah’tan başka dostlarınız olmadığına göre yardım da göremezsiniz' buyuruyor. Bu ayet bizlere, zalime destek olmanın yalnızca fiili olarak onların yanında durmakla değil, onların ekonomik gücüne katkıda bulunmakla da mümkün olduğunu açıkça gösteriyor. Günümüzde bu, özellikle alışveriş tercihlerimizle ilgili önemli bir sorumluluk alanı oluşturuyor." şeklinde konuştu.
“Boykotun toplumsal bir bilinçle sürdürülmesi gerekiyor”
Avcı, zalim ülkelere ve onların destekçilerine karşı duruş sergilemenin bireysel bir mücadeleyle başladığını belirterek, “Müslümanların günlük hayatlarında zalimlere hizmet eden küresel şirketlerin ürünlerini kullanmamaya özen göstermeleri çok mühim bir meseledir. Bu ürünlerin arkasındaki firmaları ve bu firmaların destekçilerini öğrenmek çok zor değil. İnternetin elimizin altında olduğu bir çağda, bu konuda mazeretimiz kalmıyor. Boykotun, sadece bireysel bir çaba değil, toplumsal bir bilinçle sürdürülmesi gerekiyor. Bir kuruşumuzun bile zalimlerin cebine gitmemesi için hassasiyet göstermeliyiz. Aksi takdirde ayetin muhatabı oluruz, ateş bizleri de yakar.” ifadelerini aktardı.
Boykotun yanı sıra dua ve yardımlaşmanın da önemine vurgu yapan Avcı, “Zulüm gören kardeşlerimize yapabileceğimiz üç şey var. Birincisi, gece gündüz dua etmek. Duayı ihmal etmemeliyiz. Çünkü dua, manevi bir dayanışmanın temelidir. İkincisi, zalimlerin ürünlerini boykot ederek, onların güçlenmesine katkıda bulunmamak. Üçüncüsü ise maddi yardımlarımızı, güvenilir vakıf ve dernekler aracılığıyla ulaştırmak. Bu yardımların yerine ulaşıp ulaşmadığından endişe duymamalıyız çünkü Allah niyetimizi bilir ve bunu kabul eder. Boykot, sadece ekonomik bir eylem değil, aynı zamanda dini ve ahlaki bir duruştur. Bir Müslüman olarak, Allah’ın huzuruna çıktığımızda ‘Zalimin cebine bir kuruş dahi koymadım’ diyebilmek önemli bir erdemdir.” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Malatya'da İnşaat Mühendisliği öğrencileri, düzenlenen duvar örme yarışmasında hem estetik hem de dayanıklılık açısından en iyi duvarı inşa etmek için kıyasıya yarıştı.
Bingöl’ün İnallı Mahallesi Muhtarı Sait Polat, yeni yapılan TOKİ konutları ile İnallı Mahallesi arasında bulunan derenin ıslah edilerek mahalleliye kazandırılması için yetkililere çağrıda bulundu.
İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Mehmet Sait Mert, artan kaza ve kavgaların temelinde tahammülsüzlük ve sabırsızlığın olduğunu belirterek, "Trafik ahlakı günümüzde toplumsal yara haline geldi. Özellikle günümüzde sürücüler sabırsız davranıyorlar." dedi.
7 Ekim sonrasında Gazze'de derinleşen insani kriz ve sağlık hizmetine erişimde yaşanan sorunlara ilişkin konuşan Yeryüzü Doktorları Başkanı Prof. Dr. Ahmet Salduz, Birleşmiş Milletler’in verilerine göre bölgede kıtlık seviyesinin beşinci dereceye ulaştığını, sağlık sisteminin ise neredeyse tamamen çöktüğünü ifade etti.