Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi 82'nci Yıl Ek Hizmet Binasında açılan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Polikliniği (GETAT) hacamat tedavisiyle de hizmet veriyor.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT), fiziksel ve ruhsal hastalıklardan korunma, bunlara tanı koyma, iyileştirme veya tedavi etmenin yanında sağlığın iyi sürdürülmesinde de kullanılan, farklı kültürlere özgü teori, inanç ve tecrübelere dayalı, izahı yapılabilen veya yapılamayan bilgi, beceri ve uygulamaların bütünüdür. Batı tıbbını destekleyici ve tamamlayıcı yöntemlerdir.
GETAT hakkında İLKHA'ya açıklamalarda bulunan Dr. Enes Seyda Şahiner, yaklaşık 2 aydır GETAT Polikliniğini 82'nci Yıl Ek Hizmet binasında açtıklarını belirtti.
Burada hastaların şifası için hacamat uygulamaları, PRP, akupunktur uygulamaları, fitoterapi (bitkisel tedaviler) mezoterapi uygulamaları yaptıklarını söyleyen Şahiner, "Hastamız ilk etapta bize başvurduğu zaman hastamızın şikâyetine göre beraber bir yol haritası belirliyoruz. Hastalarımızın hiçbir şikâyeti olmasa dahi sadece hacamat uygulamasını senede iki kereye mahsus yapıyoruz. Aynı zamanda sünnet olduğu için başvuran, hacamat yaptırmak isteyen hastalarımız var. Onlara da yardımcı oluyoruz. Özellikle bu uygulamaların merdiven altı diye tabir ettiğimiz bu eğitimi almamış, hekim olmayan insanlar tarafından yapılmasını tasvip etmiyoruz. O yüzden bu birimi açtık." ifadelerini kullandı.
"Hastalarımızda tedavilerden çok memnun"
Geleneksel tedavi yönteminden halkın memnun kaldığını vurgulayan Şahiner "Birim olarak hem hastalarımızın şifası için hem halk sağlığı için çalışıyoruz. Ünitemiz hem hijyenik, hem temiz ve hekim kontrolünde yapılıyor işlemler. O yüzden hastalarımızın ilk geldiğinde yarım saat civarında hastalarımıza bir muayene süremiz oluyor. Muayene sırasında hastamızla beraber karar veriyoruz tedaviye. Ne uygulanabilir ne yapabiliriz. Şu ana kadar istatistik birbirimizin bize bildirdiği 450 civarında hastamız oldu. Yüzde seksen yüzde doksan oranında da geri dönüşleriniz olumlu. Hastalarımızda tedavilerden çok memnundur. Randevularımızı iki aydan daha erken zamanda çok zor veriyoruz. Merkezi hastane randevu sisteminden de hastalarımız randevu alabilir. Oraya da tanımlama yaptık." şeklinde konuştu.
"Hacamatın Hicri takvime göre uygun günleri var"
Hicri takvim aylarına göre yapılan bazı tedavi yöntemlerinin sağlık açısından daha iyi olduğuna dikkat çeken Şahiner, "Hacamatın tabii ki Hicri takvime göre uygun günleri var. Hicri takvime göre uygun günlerin dışında aynı zamanda randevumuzdan bir veya iki gün önce hastalarımızın bir hazırlık yapmasını da istiyoruz. Bunların aynı zamanda hem İslami olmasının dışında tıbbi olarak da mantıklı olarak açıklamaları var. Hicri takvime uygun günlerin sebebi ayın çekim günleri ile alakalıdır. Gelgit olaylarının da bütün denizleri çeken ay, insan vücudundaki kanı mı çekemeyecek? Manası da odur." dedi.
Şahiner, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hayvansal ürünlerden fakir, diyet yapması gerekir hastalarımızın. Viskozitesini yani akışkanlığını arttırarak işlemini, faydasını ve şifasını arttırır. Yani bu uygulamalarımızın Hicri takvime göre olmasa da yine acil durumlarda hastalarımızdan şikâyetlerin çok fazla olduğu durumlarda biraz daha yakın tarihlerde randevu verip elimizden gele tedavileri uyguluyoruz. Hastamızın esas şikayetine binaen biz bu uygulamada yapıyoruz. Ama hastanızın doktoru bir bel fıtığı vardır, boyun fıtığı vardır. Hastamız beyin cerrahi uzmanı tarafından takiptedir. Biz uzman doktorunuzun da görüşünü alarak modern tıp uygulamalarında tam ezmeden tedavi ediyoruz."
Alternatif tıbbın aslında "tamamlayıcı tıp" olduğunu aktaran Şahiner, "Modern tıp uygulamalarıyla buradaki geleneksel uygulamaları birleştirecek uygulamaya çalışıyoruz. Hastamızın kendi fizik tedavi diğer kulak, burun, boğaz, takip olduğu diğer doktor arkadaşla da onun görüşünü alarak hastalarımıza tedavi uyguluyoruz. Çünkü maksadımız öncelikle hastalarımıza zarar vermemektir. Onun için de hastamızın, yararına olabilecek ne varsa elimizden geldiğince burada uygulamaya çalışacağız." dedi. (Cemil Özdaş -İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında uzmanlar, ağız ve diş sağlığının önemine dair kritik bilgiler paylaşarak toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunuyor.
Mardin Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde ilk defa anjiyo cihazı getirilmesiyle ilk ameliyat başarıyla gerçekleşti.
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Zeliha Demir Giden, akciğer kanserinin en önemli risk faktörünün sigara kullanımı olduğunu, sigara içme oranlarının azalmasıyla birlikte hastalık sıklığında da düşüş yaşandığını belirtti.
Uzmanlar, uzuvların anormal derecede şişmesi, yüzük ya da bileziğin sıkması, ciltte gerginlik ve parlaklık gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkan ve çoğunlukla cerrahi girişimler, kemoterapi veya radyoterapi sonrasında görülen lenfödemin tedavisinin mümkün olduğunu söylüyor.