Bayramlaşmak ruh sağlığına iyi geliyor!

Psikolog Neslihan Turan, bayramın ruhumuza iyi gelen, birlik ve beraberlik duygusunu güçlendiren önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
Bayramlar, yalnızca milli ve dini bir kutlama olmanın ötesinde; birlik ve beraberliği, aile bağlarını, kültürel mirası ve toplumsal dayanışmayı pekiştiren özel günlerdir.
Psikolog Neslihan Turan, günümüzün yoğun temposunda bayramların, sevdiklerimizle bir araya gelmek için en güzel bahaneler olduğunu belirtti.
Turan, “Ancak bayramlar sadece gelenekleri yaşatmak için değil, ruh sağlığımız açısından da büyük bir önem taşır. Çünkü sosyal bağlarımız ne kadar güçlüyse, stresle başa çıkma becerimiz de o kadar gelişir.” dedi.
Bayramların insan psikolojine etkileri
Turan, bayramların bireysel ve toplumsal huzura katkı sağladığını belirterek bayramların psikolojik faydalarını şöyle sıraladı:
“Aidiyet Duygusunu Güçlendirir: Sevdiklerimizle bir araya gelerek kendimizi daha mutlu ve güvende hissederiz.
Psikolojik Dayanıklılığı Artırır: Temas ettiğimiz her insanla ilişkilerimizi kuvvetlendirerek ruhsal dayanıklılığımızı artırabiliriz.
Mutluluk Hormonlarını Destekler: Yardımlaşma kültürü sayesinde içsel huzurumuzu besler, mutluluk hormonlarımızın salgılanmasını artırırız.”
Bayram ruhunu yaşatmanın yolları
Bayramların yalnızca aile bireyleriyle değil, çevremizdeki herkesle iletişimi artırmak için de bir fırsat olduğunu belirten Psikolog Neslihan Turan, bayram ruhunu canlı tutmak için şu önerilerde bulundu:
“Bir büyüğünüzün elini öpün ve halini hatırını sorun.
Bir çocuğa şeker ya da küçük bir hediye vererek bayram sevincine ortak olun.
Uzaktaki sevdiklerinizi arayın veya mesaj atarak bayram coşkusunu paylaşın.
Günlük hayatın içinde bile olsa, bir esnafa ya da komşunuza ‘İyi bayramlar’ dileyerek sıcak bir selam verin.”
Eski Bayramlar nerede demeyin!
Belki artık köylere gidip büyük sofralar kurmuyoruz, belki yeni ayakkabılarımızı yatağımızın başucuna koyup uyumuyoruz, belki de sevdiklerimizden uzaktayız ve sarılamıyoruz... Bu yüzden ‘Nerede o eski bayramlar?’ diye iç geçiriyoruz.
Geçmişi özlemek yerine bugünü değerlendirelim! Kocaman sofralar kurun, en güzel kıyafetlerinizi giyin, küslükleri kaldırın, sevdiklerinize sarılın ve bayramın tadını çıkarın. Ruhunuza iyi gelecek Bayram fırsatını kaçırmayın!” (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
El Cerrahisi Uzmanı Dr. Hakan Ertem, "Basit ev kazaları ve düşmelere bağlı kırıklar gibi travmalarda başarı oranı oldukça yüksekken, iş kazaları ve trafik kazaları gibi ağır yaralanmaların tedavisinde bu oran daha düşük olabiliyor." dedi.
Ramazan Bayramı'nda beslenme rutinlerinin değiştiğine dikkat çeken uzman diyetisyenler, "Bayram sofralarında uzun vakitler geçirmeyin, normal yeme hızınızda besinleri iyice çiğneyerek tüketin." önerisinde bulunuyor.
Ramazan ayında vücudun iki öğün beslenme düzenine adapte olduğunu belirten uzmanlar, Ramazan Bayramı’nda eski düzene kademeli olarak geçilmesi gerektiğini söylüyor.