Çocuklara yaptırım uygulamak çözüm mü?

Çocuklara ceza vermek çözüm mü? Uzmanlar, çocuklara ceza vermek yerine davranışın sebebini anlamak ve ihtiyaçlarını karşılamanın daha etkili bir yaklaşım olabileceği tavsiyesinde bulunuyor.
Çocuk eğitiminde yaptırım uygulamaları, tartışmalara neden olan bir konudur. Bazı eğitimciler ve psikologlar, yaptırımların davranış eğitiminde etkili olduğunu savunurken bir kısım uzmanlar ise yaptırımların çocuğun ruhsal gelişimine zarar verebileceğini öne sürüyor. Bu durumda ebeveynler, çocuklarının eğitiminde yaptırımlara başvurup başvurmayacakları konusunda kararsız kalabilirler.
Ebeveynler, çocuğa yaptırım uygulamadan önce istenmeyen davranışın "neden" kaynaklandığını sorgulamalıdır. Örneğin, çocuğun yalan söylemesinin sebebi "ebeveyninden korkması mı", ders çalışmamasının nedeni "depresyon mu", düşük başarıya sahip olmasının nedeni "dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu mu", tırnak yemeye başlamasının nedeni ise artan "kaygı mı". Ebeveynler, bunları zamanında fark edebilmek için çocuğun niçin böyle davrandığını anlamaları gerekmektedir.
Çocuklardaki olumsuz davranışlar, genellikle psikolojik nedenlere dayanmaktadır. İstenmeyen davranışı cezalandırmak istediğinizde, aslında çocuğun psikolojik ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığının bir işaretidir.
Cezalandırmak yerine, öncelikle ebeveynin çocuğun niçin böyle davrandığını sorgulayabilmesi önemlidir. Eğer ebeveyn, sebebini tahmin edebiliyorsa, bunu ceza yerine çocuğun ihtiyaç duyduğu sevgi, ilgi veya disiplinle çözebilir.
Ebeveynlerin, çocuğa sağlıklı bir disiplin yöntemi olarak uygulayabileceği şey, çocuğu sevdiği bir şeyden mahrum bırakmaktır. Ancak bunu yaparken, çocuğun duygularını hedef almaktan kaçınarak sadece davranışa odaklanmaları gerekmektedir.
Örneğin, ebeveyn ödevlerini zamanında yapmayan bir çocuğu bir süre tabletten mahrum bırakmayı düşünebilir, ancak çocuğa "Defalarca ödevlerini yapmanı söyledim, hiç söz dinlemiyorsun, bak Ahmet ödevlerini nasıl yapıyor, oysa sen tablete sahip olamayacaksın" gibi ifadeler kullanmak, çocuğun duygularını hedef almış olur ve bu bir ceza uygulaması olur.
Cezalandırma ile mahrum bırakma arasındaki fark; cezanın duyguları hedef alırken, mahrum bırakmanın davranışları hedef almasıdır. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuğa şu şekilde demesi daha sağlıklı olacaktır: "Ödevlerini düzenli olarak yapmaya başlayana kadar bir süre tabletle oynama imkanın olmayacak, ya da ödevlerini yapmayı tercih etmezsen tabletinle oynamayı tercih etmemiş olursun" şeklindeki bir cümle, çocuğun ruhsal gelişimine zarar vermez. Çocuk ısrar eder veya ağlarsa, ebeveyn kesinlikle ikna etmeye çalışmamalı ve uzun açıklamalardan kaçınmalıdır, böylece çocuğun direnç göstermesi engellenmiş olur. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de yerli sıtma vakasının görülmediğini, ancak sıtmanın yaygın görüldüğü ülkelerden gelenlerde veya bu ülkelere seyahat edenlerde sıtmanın tespit edilebildiğini açıkladı.
Şahinbey Belediyesi Zabıta ekipleri bozuk ve küflenmiş gıda satan ikisi zincir market olmak üzere 6 iş yerini 3 gün süreyle kapattı.
Gaziantep Şehir Hastanesi Doğumhane sorumlusu Ebe Zeynep Çelik, gebelikte doğal olanın normal doğum olduğunu ve normal doğumda bebek ile anne arasında daha hızlı bir bağ oluştuğunu kaydetti.
Çocuk Alerji ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Dr. Rıdvan Selen, polen mevsimini çok uzun ve şiddetli yaşayan, tedavilerle şikayetleri geçmeyen ya da yan etki gelişen alerji hastalarına immünoterapi uyguladıklarını söyledi.