Doktorlar, işgal rejiminin Refah’a yönelik saldırılarına tepki gösterdi
İstanbul’da Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde çalışan doktorlar ve sağlık çalışanları, işgal rejiminin Gazze’de ve Refah Sınır Kapısı’nda gerçekleştirdiği soykırıma tepki gösterdi.
Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi'nin poliklinik girişinde bir araya gelen doktorlar ve sağlık çalışanları, işgal rejiminin Filistin’de gerçekleştirdiği soykırıma tepki gösterdi.
Doktorlar ve sağlık çalışanları adına basın açıklamasını Dr. Emirhan Çelikperçin okudu.
"Refah Sınır Kapısı, Gazze halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak için hayati bir öneme sahiptir"

Dr. Emirhan Çelikperçin
Refah Sınır Kapısı, Gazze halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak için hayati bir öneme sahip olduğunu söyleyen Çelikperçin, "İnsanların sağlıklı bir şekilde yaşamasına vesile olmak için gece gündüz çalışan sağlık çalışanları olarak Gazze'de çocuk, kadın, yaşlı demeden sivillerin öldürüldüğü soykırıma, insanlık dramına dur demek için bir araya geldik. Her türlü insanlık suçuna maruz kalan ve 217 gündür kuşatma altında tutulan Gazze'nin temel ihtiyaçlarına sınırlı da olsa ulaşabildiği tek kapısı olan Refah Sınır Kapısı da geçtiğimiz günlerde israil tarafından işgal edilmiştir. Bu işgal ile birlikte Gazze çepeçevre israil tarafından sarılmış ve dışarıyla hiçbir bağlantısı kalmamıştır. Bu kuşatmayla birlikte yaşama hakkı gasp edilen milyonlarda Gazzeli insanın üzerindeki zulüm kat kat artmıştır. Refah Sınır Kapısı, Gazze halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak için hayati bir öneme sahiptir. Tıbbi malzeme, ilaç, gıda ve diğer insani yardımların geçişini sağlayan son geçit olan bu kapının işgal edilmesi, bölgedeki sağlık krizini derinleştirmekte ve yüzbinlerce insanın yaşamını tehlikeye atmaktadır." dedi.
"Biz hekimler olarak, insanlık onurunu ve insan haklarını savunmaya devam edeceğiz"
İşgal rejiminin Refah Sınır Kapısı’nı işgal etmesinin, uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiği birçok insanlık suçunun son halkası olduğunu dile getiren Çelikperçin, "Uluslararası toplumu, israilin bu haksız eylemine karşı seslerini yükseltmeye ve Gazze halkının acil ihtiyaçlarını karşılamak için adil ve sürdürülebilir çözümler bulmaya çağırıyoruz. Biz hekimler olarak, insanlık onurunu ve insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. Gazze’nin işgaline karşı çıkmaya devam edeceğiz ve Gazze halkının temel ihtiyaçlarının karşılanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Tıbbi yardım, savaş zamanında dahi uluslararası hukukun koruması altındadır. İnsanlığa karşı işlenen bu tür eylemler, sadece Gazze'deki insanların yaşamını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda insani krizi derinleştirir ve barış sürecini zorlaştırır." şeklinde konuştu.
"Gazze'deki insanların yaşama hakkını korumak için bir araya gelmek, insanlığın ortak sorumluluğudur"
Düzenlenen basın açıklamasının; sadece bir topluluğun veya ülkenin değil, insanlık onurunun kendisine sahip çıkmaya yaptığı çağrı olduğuna dikkat çeken Çelikperçin, "İnsani yardımların engellenmesine karşı çıkılması ve Gazze'deki acımasız kuşatmaya son verilmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz. Gazze'deki insanların yaşama hakkını korumak için bir araya gelmek insanlığın ortak sorumluluğudur. Sesimizi duyurmak ve bu zulme son vermek için hep birlikte mücadele etmeye devam edelim." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik saldırıları 70 binden fazla Filistinlinin şehadetine, 171 binden fazla kişinin yaralanmasına yol açtı. Enkaz altında hâlâ ulaşılamayan binlerce kişi bulunuyor.
Siyonist rejimin işlediği zorla gömme ve toplu gömü iddialarına ilişkin CNN'in ortaya koyduğu bulgular sonrası, kayıp merkezleri acil soruşturma ve Kızılhaç'ın bölgeye intikalini talep etti.
Belde girişinin toprak setlerle kapatılması hem hasta Filistinlileri hem de işine gitmek zorunda kalan yüzlerce kişiyi mağdur ederken, gece baskınları ve market–yakıt tedarikindeki kesinti krizi derinleştiriyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Halten–Beyt Umar arasındaki kırsal bölgede zeytinliklerine gitmeye çalışan Filistinli çiftçilere taşlarla saldıran Yahudi çeteler 7 kişiyi yaraladı. Yaralılar hastaneye kaldırıldı.