Dr. Demirbaş: İyot eksikliği metabolizmadan zekâya kadar her şeyi etkiliyor

İyot eksikliğinin sadece guatr değil, metabolizma bozuklukları, zekâ geriliği ve kısırlık gibi ciddi sonuçlara yol açabileceğini vurgulayan Dr. Kaan Demirbaş, “Bu sessiz eksiklik, vücudun en temel işleyişini bozarak yaşam kalitesini derinden etkiliyor.” dedi.
Halk sağlığı Uzmanı Dr. Demirbaş, iyotun doğada bulunan bir madde olduğunu ve vücutta da bulunduğunu ifade etti.
Vücudumuzda hormonlar üreten bezlerin olduğunu hatırlatan Demirbaş, "Bunlardan biri de tiroid bezidir. Tiroid bezi boynumuzda kelebek şeklinde bir yapıya sahiptir. Bu bez tiroid hormonlarını salgılar ve iyot, bu hormonların yapısında yer alan temel bir elementtir. Tiroid hormonlarının düzgün bir şekilde çalışabilmesi için iyotun mutlaka yeterli miktarda alınması gerekir.” dedi.
İyot eksikliği durumunda tiroid hormonlarının yeterince üretilemediğini belirten Demirbaş, bu durumun metabolizma üzerinde zincirleme olumsuz etkiler oluşturduğunu vurguladı.
“İyot eksikliği birçok hastalığın temelinde yer alıyor”
Tiroid hormonlarının metabolizmayı düzenleyen en önemli hormonlardan biri olduğunu söyleyen Demirbaş, “Bu hormonlar metabolizmanın hızını ayarlar, vücuttaki temel yapı taşlarının üretiminde görev alır. Bu nedenle saç telimizden ayak ucumuza kadar tüm hücreler tiroid hormonlarını kullanır. İyot eksikliğinin büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar, hamileler ve emziren annelerde daha sık görülür. Bu dönemlerde metabolizma daha hızlı çalıştığı için iyot ihtiyacı da artar. Eksiklik durumunda hem anne hem de bebek olumsuz etkilenir.” diye konuştu.
“İyotun temel kaynağı denizdir”
İyotun en temel kaynağının deniz olduğunu belirten Dr. Demirbaş, şöyle devam etti:
“Yağmurla birlikte toprağa karışan iyot, tuzlu su kaynaklarının az olduğu veya aşırı yağış alan bölgelerde daha az bulunur. Bu nedenle bu tür bölgelerde yaşayan insanlarda iyot eksikliği daha sık görülür. Ayrıca beslenme alışkanlıkları da önemli bir etkendir. İyot emilimini azaltan, iyotu bağırsaklarda bağlayıp atılmasına neden olan besinleri sık tüketen toplumlarda da iyot eksikliği daha fazla görülür.”
Ülkemizde özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nin iyot eksikliğinin yaygın olduğu endemik bölgelerden biri olduğunu ifade eden Demirbaş, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada yaklaşık 2 milyar insan iyot eksikliğiyle mücadele ediyor. 50 milyona yakın insan iyot eksikliğine bağlı olarak zeka geriliği ve büyüme-gelişme geriliği açısından risk altında. Ayrıca 30 milyona yakın çocuk da iyot eksikliğine bağlı ciddi hastalıklarla mücadele ediyor.” bilgisini paylaştı.
“İyot eksikliğinde guatr riski artar”
İyot eksikliğinde tiroid hormonlarının yeterince üretilemediğini, metabolizmanın yavaşladığını ve birçok belirti ortaya çıktığını belirten Demirbaş, “Kişi kendini halsiz, yorgun hisseder. Tırnaklarda kırılmalar, saç dökülmesi, ciltte kuruluk ve pullanma görülebilir. Bağışıklık sistemi zayıflar, sık hastalanmalar yaşanır. Ayrıca kandaki kolesterol düzeyi artar.” dedi.
Tiroid bezinin yeterli hormon üretemediğinde daha fazla çalışmaya başladığını belirten Demirbaş, “Bu durum bezin büyümesine yol açar. Boyunda oluşan bu şişlik ‘guatr’ olarak adlandırılır.” diye konuştu.
“Bebeklerde zeka geriliği ve gelişme bozuklukları görülebilir”
İyot eksikliğinin özellikle bebeklerde ve çocuklarda geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceğine dikkat çeken Demirbaş, “Bebek ve çocuklarda iyot eksikliği büyüme ve gelişme geriliğine neden olabilir. Özellikle bebeklik döneminde iyot eksikliğiyle birlikte hipotiroidi gelişirse, zeka geriliği ortaya çıkabilir. Anne karnında iyot eksikliği yaşayan bebeklerde organ gelişim bozuklukları, cücelik gibi ciddi sonuçlar doğuran ‘kretenizm’ tablosu görülebilir. Ayrıca üreme fonksiyonları da olumsuz etkilenir; kısırlığa yol açabilir. Kadınlarda metabolizmanın yavaşlamasına bağlı olarak adet düzensizlikleri ortaya çıkabilir.Normalde 28 günde bir olan adet döngüsü 40 güne kadar uzayabilir.” dedi.
“Yaşa göre günlük iyot ihtiyacı değişiyor”
Dr. Demirbaş, günlük iyot ihtiyacının yaşa ve metabolizmaya göre değiştiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:
“1–8 yaş arası çocuklar için 60–90 mikrogram, 8–15 yaş arası gençler için 120 mikrogram, yetişkinler için 150–200 mikrogram, hamile ve emziren kadınlar için ise 250 mikrogram iyot önerilir.”
İyot açısından zengin besinleri sofralarımızdan eksik etmeyelim”
Son olarak iyotun doğal kaynaklarından da söz eden Dr. Demirbaş, vatandaşlara dengeli beslenme çağrısında bulundu: “Bu ihtiyacın karşılanması için deniz ürünleri; balık, karides, deniz yosunu tercih edilmelidir. Ayrıca kuru yemişler, kuru baklagiller, ıspanak ve çilek gibi meyveler de iyot açısından zengindir. Bir kase yoğurt veya bir bardak süt, günlük iyot ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir.” (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Müdüroğlu, Dünya Osteoporoz Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun özellikle ileri yaşlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Tıp dünyasında yeni bir gelişme, görme yetisini kaybetmiş kişilere yeniden okuma umudu sundu.
Günümüzde farklı bölgelerde farklı çevresel sorunların kendini gösterdiğine işaret eden Çevre Sağlığı Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, “Sanayi bölgeleri ve yoğun nüfusa sahip şehirlerde hava kirliliği, su kirliliği, yanlış atık yönetiminden kaynaklı toprak kirliliği yoğun bir şekilde görülürken, bir yandan da iklim değişikliği su ve toprak gibi doğal kaynakları baskı altına almaktadır.” dedi.