Et alırken nelere dikkat edilmeli?

Kasaplardan tüketicilere önemli uyarı: “Açık alanda, muhafaza koşulları uygun olmayan yerlerde et alışverişi yapılmamalı.”
Etlerin sıcağa maruz kalmasından dolayı et ürünlerinde hızla bakteri üreyebilir. Bu nedenle tüketiciler ürünleri alırken reyonlara dikkat etmelidir.
Et ürünleri alışverişinde tüketicilere uyarılarda bulunan Adanalı kasaplar, saklama ve muhafaza koşulları sağlanmadığı takdirde sağlığa zararlı sonuçların doğabileceğine dikkat çekti.
"Açıkta satılan hiçbir ürün sağlıklı değil"
Muhafaza koşulları sağlıklı bir şekilde sağlanmamış, dolap içerisinde olmayıp açıkta satışa sunulan hiçbir etin alınmaması gerektiği ve koşullar sağlanmazsa et ürünlerinin kısa sürede bakteri ürettiği uyarısında bulunan Kasap Hasan Ayyıldız, "Açıkta satılan hiçbir ürün sağlıklı değil. Bir tek et değil, bütün gıdalar öyle. Bu tür satıcıların ne ruhsatı var ne kesim yeri belli ne de veteriner kontrolü var. Satılan o et ne kadar sağlıklı olabilir? Tavuk biraz daha çabuk bakteri kapar. Tavuk sıcağa maruz kaldığında 35-40 dakikada bakteri üretir. Et ürünleri ise bir buçuk saat içinde bakteri kapar. Bu ürünlerin belirli ve temiz yerlerinden alınmaları gerekir." ifadelerini kullandı.
"Et, çıkarılıp çözüldüğü zaman, tekrar dondurulmamalıdır"
Etlerin saklama koşullarına da değinen Ayyıldız, "Etlerin hepsinin birden dondurulmaması lazım. Buzdolabı poşetlerinde, poşetlere belli oranlarda et koyarak yemeklik kadar, buzdolabında muhafaza edilmelidir. Et çıkarılıp çözüldüğü zaman, tekrar dondurulmamalıdır. Özellikle de tavuk daha sıkıntılıdır bu konuda; tavuk ve balık ikinci sefer dondurulduğunda hızlı zehirlenmelere sebep olabiliyor. Et ürünleri buzdolabında, eksi 18 derecede muhafaza edilmeli. 6-7 ay veya daha uzun bir süre, bir yıl gibi, bekletilecekse eksi 36 derecede muhafaza edilmesi lazım." şeklinde konuştu.
Bilinen ve tanıdıkları esnaflardan alışveriş yapılması tavsiyesinde bulunan Ayyıldız, şunları kaydetti:
"Her yerden et almasınlar. Sokak ortasında kesilen, al arabasında, ara sokaklarda satılan etleri tavsiye etmiyoruz. Sağlıklı ve hijyenik yerlerden alışveriş yapılsın."
"Etin fazla bekletilmesi doğru değil"
29 yıldır kasaplık mesleğini icra eden ve etin muhafazası konusunda tavsiyede bulunan Rıdvan Ökmen, "Taze, tercih edilebilecek bir etin kuru değil sulu olmalı, tazeliğinin rengine de bakıldığı takdirde kendini belli eder. Kişi 3 kilogram et alıyorsa, bunu 1 ayda tüketmesi lazım. Çünkü ne kadar hızlı tüketilirse o kadar iyi ve sağlıklı olur. Etin fazla bekletilmesi doğru değil. Etin alındığı kasapta kıymalığı, kuşbaşı ve kemiklerini ayrı ayrı hazırlatılıp, daha sonra buzdolabı poşetlerine koyup, ev dolaplarında, difrizlerde muhafaza edebilirler." diye konuştu.
Etin görerek ve muhafaza koşulları gözetilerek alınması gerektiğini vurgulayan Ökmen, şu ifadeleri kullandı:
"Hazır, kıyılmış etler alınmamalı. Merdiven altı dediğimiz yerlerden ucuzdur diye et alınmamalı ki alınması durumunda kişiler kendilerini kandırmış olurlar. Alacakları etleri yakından görmeleri lazım. Sağlıklı ve güvenli olması için her kasabı tercih etmemeleri lazım. Bildikleri kişilerden ve esnaflardan alışveriş yapılmalı." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan parsiyel nefrektomi ameliyatıyla, sağ böbreğin alt kısmında tespit edilen 3 cm’lik böbrek tümörü, sağlam böbrek dokusu korunarak çıkarıldı.
Alzheimer'ın yaşlılığın doğal bir parçası olmadığını belirten Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Yıldız, "Erken dönemde sık unutma, eşyaları kaybetme, yön bulmada zorlanma, kelime bulmada güçlük gibi belirtiler, Alzheimer'ın belirtileri olarak görülebilir" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması”nın üçüncü dönem ödül töreninde yaptığı konuşmada, gençlerin yenilikçi projelerine toplamda 4 milyon 922 bin 800 lira destek sağlandığını açıkladı.
Doç. Dr. Alper Bilgili, sosyal medyanın bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini değerlendirerek, “Beğenilme ve onay alma isteği doğamızda var, ama sosyal medya bunu başka bir boyuta taşıyarak insan psikolojisi için zararlı bir hale getiriyor.” dedi.