'Hatalı aydınlatma görme bozukluğuna neden olur'

Uzmanlar hatalı aydınlatmanın görme bozukluğuna neden olabileceğini söyledi
Ev veya iş ortamındaki aydınlatma yetersiz ve hatalı ise göz sağlığımızın bozulması gibi ciddi bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. öyle ki hatalı aydınlatma sonucunda baş ağrısının yanı sıra; göz kuruluğu, göz yorgunluğu gibi görme bozukluğu gelişebiliyor. Peki, doğru aydınlatma nasıl olmalı?
Göz Hastalıkları Kliniği Göz Hastalıkları Katarakt ve Re fraksiyon Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Moray göz sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
En iyi ışığın beyaz ışık, yani gün ışığı olduğunu belirten Moray, "Bu nedenle beyaz ışıktan mümkün olduğunca yararlanmanız gerekiyor. Gün ışığının yetersiz kaldığı durumlarda veya gece çalışırken gün ışığına benzeyen ışıklardan faydalanın." dedi.
Çalışılan yüzeyin her yanındaki aydınlatma düzeyi ile eşit olması gerektiğini ifade eden Moray, "Eşitlik sağlanmazsa, göz değişik aydınlatma düzeylerine kendini uyumlamak için çaba harcar, bunun sonucunda da çabuk yorulur. Bu eşitliği sağlamak için yaygın ışınlar veren ışık kaynakları kullanın ve bunları birbirine yakın yerleştirmeye özen gösterin." şeklinde konuştu.
Aydınlatmanın sabit olması gerektiğini söyleyen Dr. Moray, ışık kaynağının parlaklığındaki hızlı değişimin gözü aşırı çaba harcamaya sarf edeceğini bunun da gözü yoracağını belirtti.
"Yaygın ışık veren ışık kaynakları kullanılmalı"
Işık kaynağının göz kamaşmasına neden olmaması için görme alanının içine düşen ışık kaynaklarının maskelenmesi gerektiğini anlatan Moray, "Bu maskelenmenin, lambayı tamamen kaplayacak biçimde olmasına özen gösterin. Göz yorgunluğuna yol açan göz kamaşması, maskelenmemiş, yüksek güçlü ışıkların yanlış yerleştirilmesinden kaynaklanıyor. özellikle duyarlı görmenin gerektiği ince işlerde, göz kamaşması ciddi yakınmalara neden oluyor. Işık kaynağının göz kamaşmasına yol açıp açmadığını anlamak için basit bir test uygulayabilirsiniz. Çalışma pozisyonundaki bakış doğrultusuna yerleştirmiş olduğunuz bir eşyaya bakın ve ışık kaynağını bir kartonla maskeleyin. Eğer, bu durumda baktığınız eşyanın ayrıntılarını daha iyi seçiyorsanız, ışık kaynağı göz kamaşması yapıyor demektir. Bunu önlemek için ışık kaynaklarını tavana çok yakın yerleştirmemeniz, yaygın ışık veren ışık kaynaklarını kullanmanız ve eşyaları mat renklere boyamanız gerekiyor. Bu tür göz kamaşmasından sakınmak için ışık kaynağını, bakış çizgisinin 60 derece üstüne yerleştirmelisiniz. Ayrıca yaygın ışık veren ışık kaynakları kullanmanız ve bunları maskelemeniz yararlı olur." diye konuştu.
"Çalışılan yüzeye gölge düşmemeli"
Çalışılan yüzeyde görmeyi güçleştirecek aşırı gölgelerin oluşmaması için ışık kaynaklarının doğru yerleştirilmesinin önemli olduğunu belirten Moray, ayrıca ışık kaynaklarının, ışığın bir kısmını tavana ve duvarların üst bölgelerine dağıtacak türde lambalıkların içine yerleştirilmesi gerektiğini anlattı.
"Odalar arasındaki ışık aynı tonda olmalı"
Parlak yoğun bir ışıktan daha soluk bir ışığa girmenin ya da tam tersi durum gözlere rahatsızlık vereceğini de söyleyen Moray, son olarak şunları söyledi: "Bu yüzden odalar arasında aynı ton ışığı kullanmak faydalı olacaktır. Uzanmak veya kitap okumak için kullandığınız büyük koltuğunuz varsa, önce koltuğu yerleştirin sonra ışık durumunu ayarlayın. Kitap okuyacaksanız mutlaka ışığınızın yandan gelmesini sağlayın. Genellikle yüzümüz televizyona doğru otururuz ya da sohbet için başka koltuğun karşısına geçeriz. Bu durumda ışığın gözünüzü kamaştırmayacak şekilde olmasına dikkat edin." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Sağlık Bakanlığı, MHRS'de kadın hastalıkları ve doğum polikliniklerine randevu alımında medeni durum kısıtlaması olmadığını açıkladı; sistemde yer alan ek bilgilerin yönlendirme amaçlı olduğu vurgulandı.
31 Mayıs günü Dünya Tütünsüz Günü münasebetiyle önemli açıklamalarda bulunan Mardin Yeşilay Şube Başkanı Ferit Akdağ ve Psikolojik Danışman Safiye Akgül, sigara içme oranının 15 ila 24 yaş arası yoğunluk gösterdiğini ve gittikçe yaygınlık kazandığına dikkat çekti.
Yaz aylarının yakıcı sıcaklıklarının etkili olduğu Şanlıurfa’da, termometreler 50 dereceye dayanırken, açık alanda bırakılan araçlar adeta fırına dönüyor. Vatandaşlar, bu tablo karşısında yapımı süren yeni Şehir Hastanesi projesine kapalı veya katlı otopark yapılması çağrısında bulunuyor.
Sigaranın ağız sağlığı üzerindeki tahrip edici etkilerine karşı uyarılarda bulunan Diş Hekimi Nihal Salı, dişlerde sararma ve ağız kokusunun yanı sıra, ağız kanserine kadar uzanan ciddi risklere dikkat çekti.