Onkolog Coşar: Geçmiş yıllara oranla kanserde tedavi oranı daha yüksek
![Onkolog Coşar: Geçmiş yıllara oranla kanserde tedavi oranı daha yüksek Onkolog Coşar: Geçmiş yıllara oranla kanserde tedavi oranı daha yüksek](/img\NewsGallery\2022\11\3\297354\FeaturedImage/1df74f93-2b1b-4919-a1aa-4ea92368e83b.jpg)
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Ramazan Coşar kanser hastalığı ile ilgili İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Kanser hücresi vücuttan kontrolsüz bir şekilde bir hücre grubunun çoğalmasıdır. Çoğalan bu hücrenin çoğaldığı bölgede kendi öz kökünden bağımsız ve kontrolsüz bir şekilde çoğalıp değişen kontrolsüz bir hastalıktır.
En yaygın kanser türünün kadınlarda meme kanseri, erkeklerde ise prostat kanseri olarak görüldüğünü söyleyen Coşar, akciğer kanserinin ise her iki cinste de yaygın olduğunu söyledi.
Coşar, kanser tanısı saptanan kişilerin daha sonra tıbbi onkoloji birimine başvurup tedavi planlarının ve takiplerinin onkoloji polikliniklerinde yapabileceğini söyledi.
“Kanser türü teşhisleri semptomlara göre farklılıklar gösterebilir”
Kanser türüne göre tanımlanan semptomlara bağlı tetkiklerle teşhis konulduğunu söyleyen Uz. Dr. Coşar, “Örneğin akciğer kanserinde kanlı balgam ve öksürük gibi semptomlar görülürken meme kanserinde ise memede ele gelen bir kitle veya kanda meme başı akıntısı olabilir. Kalın bağırsak kanseri veya daha çok mide ve bağırsak sistemi kanserlerinde ise kanlı dışkılama, kilo kaybı olabilir. Genel kanser semptomlarında olan halsizlik tüm hastalıklarda olabilir. Bunlar kanser hastalıklarında başlıca görülebilecek olan semptomlardır.” dedi.
“Kronik bir hastalık gibi beklenen yaşam süreleri uzamaktadır”
Coşar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Geçmiş yıllalar nazaran kanser hastalığında şu anda tedavi oranı daha yüksek. Artık kanserde kronik bir hastalık gibi beklenen yaşam süreleri uzamaktadır. Erken tanı sonrası bu hastalar tamamen uzun süre normal sağlıklı insanlar gibi yaşayabilmektedir. Kanser hastalıklarının tedavilerinde başlıca cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavi seçenekleri vardır.” ifadelerine yer verdi.
“Kanser moral ve motivasyonu olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır”
Coşar, “Kanser, ismi duyulduğu andan itibaren insanı olumsuz düşüncelere iten, moral ve motivasyonu olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Kanser tanısı konulanların hastanelerde psikiyatri servislerinden veya psikologlardan destek alması gerekir.” diye belirtti.
“Kanser semptomları gözlenen hastaların vakit kaybetmeden doktora başvurmaları gerekmektedir”
Coşar, “Kanser aslında yüzyılın bir hastalığı ve git gide artmaktadır. Bununla ilgili vatandaşlarımızın veya hastalarımızın taramalarını yapmaları ve eğer kanser belirtisi olan bir semptom varsa vakit geciktirmeden doktora başvurmaları gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Kanser taraması yaptırmanın aşamaları hakkında bilgilendirmelerde bulunan Coşar, “Hastaların veya vatandaşların kanser taramalarını yaptırmaları için hastanelerdeki KETEM birimlerine müracaat etmeleri gerekir. Risk grubu veya yaşlı hastaların öncelikle KETEM birimine gidip kanser taraması yaptırmalılar.” dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Son dönemlerde artan şap hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Abdullah Açıkgöz, hayvan sahiplerine hijyen ve karantina kurallarına uymaları ağrısında bulundu.
Teknolojinin aşırı kullanımının uyku düzenini bozduğunu belirten Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzmanı Dr. Didem Ayyıldız, uykuya geçişin zorlaşması, sabah erken uyanma gibi sorunların, mavi ışığın etkisiyle arttığını belirterek uykudan önce teknolojik cihazlardan uzak durmanın uyku kalitesini artıracağını söyledi.
Sarı serumun halk arasında "atom" olarak bilindiğini ve grip gibi durumlarda yaygın talep gördüğünü belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Meltem Öner Karaçay, sıkça talep edilen bu serum, alerjik reaksiyon riski taşıdığı için mutlaka sağlık kuruluşlarında, uzman gözetiminde uygulanması gerektiğini belirtti.
Modern çağın yoğun ve stresli yaşam temposunda önemli bir göz sağlığı sorunu olan ‘kuru göz sendromu’ giderek yaygınlaşıyor.