Şeker hastalığı damar yapısını bozuyor

Uzmanlar, diyabetin (şeker hastalığı), damarlara verdiği zararla birçok hastalığın hazırlayıcısı oluyor.
Diyabet diğer adıyla “Şeker Hastalığı”, toplumda hızla yaygınlaşıyor ve her 3 yetişkinden birini etkiliyor.
Diyabet, damar yapısını bozmakla birlikte pek çok hastalığın oluşmasına da ön ayak oluyor. Kalp damarlarının tıkanması, beyin damarlarında tıkanıklık, böbrek damarlarına olumsuz etki ve göz damarlarına zarar verme gibi pek çok bölgede özellikle damarlarda, büyük olumsuzluklar ortaya çıkmasına etki ediyor.
Diyabetli hastaların kan şekerlerini normal seviyede tutabilmeleri için ilaç ya da insülin tedavisi uygulamaları gerekiyor. Ancak bu hastaların damar sağlığı ve diyabetin tetiklediği tüm hastalıklara karşı ayrıca uzman kontrolünde olmaları büyük önem taşıyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, diyabet ile ilgili önemli mesajlar verdi.
Arıtürk, "Halk arasında bilinen adıyla şeker hastalığı, yani diyabet kronik süreçli ve vücuttaki pek çok organı etkileyen bir hastalıktır. Kan glikoz seviyesinin yüksekliği ile karakterize olan bu hastalık başta kalp damar sistemi olmak üzere göz, böbrek, cilt gibi pek çok organda soruna neden olabilir. Bununla birlikte sinirler, el ve ayaklar da diyabet hastalığının etkilerinin en çok görüldüğü organlardandır. Özellikle uzun süreçte kontrol edilmeyen kan glikoz seviyeleri, vücuttaki harabiyetin artışına neden olur. Diyabet, vücuttaki en önemli zararı damarlar üzerindeki etkilerinden dolayı yaratır. Diyabet büyük atardamarlarda olduğu kadar, tedavisi daha zor olan el ve ayaklardaki küçük atardamarlarda da çok ciddi sorunlara neden olur. Diyabet; koroner damarlarda, böbrek damarlarında, bağırsak damarlarında, şah damarlarında ve bacakların üst kısmındaki büyük damarlarda 'ateroskleroz' adı da verilen damar sertliği gelişimini hızlandırmakta ve sonuç olarak ilgili sistemde sorunların ortaya çıkma sıklığını arttırmaktadır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Çölyak hastalarının yaşam kalitesini düşüren en büyük sorunun glütensiz ürünlere erişimdeki ekonomik engeller olduğunu belirten Bursa Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Yusuf Altay, yüksek maliyet ve sınırlı ürün bulunabilirliğinin, çölyaklı bireylerin sosyal ve eğitim hayatını zorlaştırdığını belirtti.
Modern yaşamın getirdiği uzun süreli masa başı çalışma, teknoloji bağımlılığı ve azalan fiziksel aktivite, insanları giderek daha da hareketsizleştiriyor; bu durum bir çok kronik sorunu da beraberinde getiriyor.
Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu söylüyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Glütenin sindirim sağlığını ve enerji metabolizmasını desteklemek gibi artı yönleri olsa da bazı kişilerde başta çölyak olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceği unutulmamalı.” dedi.