Sık yaşanan boyun tutulmasına dikkat!

Uzmanlar, sıkça yaşanan boyun tutulmaları başlangıç durumundaki boyun fıtığının ilk belirtileri olduğuna dikkat çekiyor.
Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Örnek konu hakkında şu bilgileri verdi:
"Omurganın en hareketli parçası boyun kısmıdır. Hareketin fazla olması sebebiyle aşırı kullanım sonucunda yıpranmaların meydana gelmesi ve günlük hayatta olabilecek zedelenmeler sebebiyle boyun ağrılarına sık rastlanır. Sıkça yaşanan boyun tutulmaları başlangıç durumundaki boyun fıtığının ilk belirtilerindendir. Özellikle hiçbir faktöre maruz kalmadan ve herhangi bir zorlama yapılmadan boyun tutulmaları oluşuyorsa sebebi boyun fıtığı olabilir.
Boyun fıtığı, omurgayı zorlama, kazalar, travmalar ya da ilerleyen yaşla birlikte omurlar arasında yer alan kıkırdak diskin ortasında yer alan yumuşak parçanın etrafındaki tabakaları yırtarak dışarı taşması sonucu meydana gelir. Ağrı boyunda, sırtta, omuzlarda ve kürek kemiklerinde oluyorsa fıtık orta kısmında oluşmuş demektir. Eğer fıtık yan bölümde oluştuysa kişi elinde uyuşma, kolunda ağrı ve karıncalanma yine kolda güçsüzlük hissi ile kendini gösterir. Boyun fıtığı kişilerin günlük yaşlarını olumsuz yönde etkileyen bir sağlık sorunudur.
Boyun fıtığı her yaş grubunda görülebilir ancak çoğunlukla orta yaş grubunda sık rastlanır. Sigara kullanmak, masa başında uzun süre sabit çalışmak, ağır yük taşımak, uzun süre cep telefonu kullanmak, boynu eğerek uzun zaman ekrana bakmak, stres, hareketsiz yaşam ve omurgaya yük binen sporlar yamak boyun fıtığına zemin hazırlayan faktörlerdir.
Hastalığın tanısında; hastanın öyküsü, fiziki muayene, röntgen, manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi çoğunlukla kullanılır. Bazı durumlarda ise EMG (elektromiyografi) denilen sinir incelemelerinden faydalanılır."
Op. Dr. Mustafa Örnek, "Gelişen teknoloji ile birlikte boyun fıtığı tedavisi oldukça konforlu hale geldi. Mikrocerrahi yöntemi boyun fıtığı tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Çok küçük bir kesi ile uygulanan Mikrocerrahi, mikroskop aracılığıyla detaylı görüntü elde edilebilen bir cerrahi tekniktir. Çok küçük kesi nedeniyle iyileşme süresi çok daha çabuk olur. Mikrocerrahi teknikte hasarlı bölgeye çok küçük bir kesi yapılıyor. Ameliyat işlemi küçük bölgeden uygulanıyor. Detaylı ve rahat görüntüleme sağlanabilmesi için ameliyathanede bulunan çok büyük boyutlarda bir mikroskop kullanılıyor. Net ve ayrıntılı bir görüntü elde edilmesi hasta için hayati öneme sahip olunan dokuların zarar ve hasar görmesi riskini en aza indiriyor." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bazı insanların başarılı olmalarına rağmen kendini yetersiz ve sahtekâr gibi hissettiğini belirten uzmanlar, bu duruma imposter sendromu denildiğini söylüyor.
Gaziantep Şehir Hastanesi Hekimlerinden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Lütfü Aşkın, son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde artan genç kalp krizlerinin önüne geçebilme adına yaşam tarzının değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Zekânın, doğuştan gelen bir kapasite olarak yüzde 30-40 oranında belirleyici olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir. Zihinsel yatırım, emek ve çabayla daha hızlı yol alınabilir ve bu kişiler daha avantajlı olurlar.” dedi.
Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, enstitünün yalnızca ameliyat yapan bir merkez olmadığını, aynı zamanda bilimsel araştırmalara yön veren, genç nakil cerrahların yetiştirildiği bir eğitim yuvası olduğunu söyledi.