Uzman diyetisyenlerden Ramazan'da beslenme tavsiyeleri

Yaklaşan Ramazan ayı nedeniyle yeme ve içmede dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında değerlendirmede bulunan diyetisyenler, mutlaka sahur yapılması ve iftarda da dengeli beslenilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Gaziantep Şehir Hastanesi diyetisyenlerinden Pınar Özorman ve Rojin Özen, Ramazan ayında sahur ve iftar yemeklerinde yağsız yemeklerin ve mevsimsel besinlerin tüketilmesini tavsiye etti.
"İftarda porsiyon kontrolü son derece önemlidir"
İftar yemeklerinde aşırıya kaçmamak gerektiğini kaydeden Diyetisyen Rojin Özen, "İftarda nasıl beslenmemiz gerekiyor peki? Bir veya iki hurmayla ya da zeytinle iftarlarını açabilirler. Ardından bir, iki kepçe çorba içebilirler. Beslenmeye 10-15 dakika kadar ara vermekte fayda var. Daha sonra zeytinyağlı sebze yemeği tüketebilirler. Et, tavuk, balık yemeklerini tüketebilirler. Yine sofrada salatanın bulunmasında fayda var." dedi.
"Ara öğün yapabilirsiniz"
İftar ile sahur arasında hafif bazı yiyecek ve içeceklerin tüketilebileceğini ifade eden Özen, "Bu zaman aralığında da yine ara öğün yapmaları gerekiyor. 1-2 ara öğün yapmakta da yine fayda var. Ara öğünde süt gruplarından tüketebilirler. Süt, yoğurt, ayran, kefir, meyve tüketebilirler. Ya da kuru yemiş de tüketilebilir. Yemekten 1-2 saat sonra da kısa mesafeli yürüyüşlerin de yapılmasında fayda var. Tatlı yeme isteği olduğu zaman da şerbetli ağır tatlılar yerine, yine hafif tatlılardan, sütlü tatlılar ya da meyveli tatlılar tercih edilebilir. Su tüketimi de son derece önemlidir. Su ihtiyacımızı yine iftarla sahur arasındaki süreçte karşılamamız gerekiyor. Saat başı 1-2 bardak su tüketebiliriz." ifadelerini kullandı.
"Oruç tutarken sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterelim"
Diyetisyen Pınar Özorman ise, Ramazan ayında dengeli beslenmeye dikkat edilmesi için sahur vakti mutlaka kalkılması ve sahur yemeği yenilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinleri tercih edilmesi gerektiğine vurgu yapan Özorman, "Oruç tutarken sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterelim. Gün içerisinde alamadığımız besin ögelerini karşılamak için öğün sayısını arttıralım ve sahura mutlaka kalkalım. Sahur öğününde çok yağlı, tuzlu, ağır, kavurmalı besinleri tercih etmeyelim. Bu besinler sizi daha fazla susatabilir. Sahur öğününde mutlaka protein içeriği olan süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinleri tercih etmeliyiz. Bunun yanında tam tahıllı ekmek veya tam tahıllı makarna ekleyebiliriz." şeklinde konuştu.
"Sahurdan hemen sonra yatmayın"
Sahur yenildikten sonra belli bir süre beklenilmesi hemen yatılmaması gerektiğine değinen Özorman, "Sahurda salata, mevsim yeşillikleri ya da az yağda yapılmış sebzeleri tercih etmenizde fayda var. Bu besinler daha uzun süre tok kalmanızı ve kabızlık problemi yaşamamanızı sağlayacaktır. Tok kalmak için yağlı tohumlardan fındık, fıstık, badem, bunlar kavrulmamış tuzsuz olursa daha iyi olur, bunları ekleyebiliriz. Sahurdan hemen sonra uyumaya geçmeyelim. 1-1,5 saat kadar bekleyelim. Su ihtiyacımız için de 2-3 su bardağı kadar su içebiliriz. Sağlıklı günler dilerim, hayırlı Ramazanlar." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Yahya Oğraş, "Dünya Anadil Günü", dolayısıyla bir açıklama yayımladı. Oğraş, "Her insan anadilini eğitim sürecinde geliştirme ve kullanma hakkına sahip olmalıdır." dedi.
Bingöl'de çeşitli suçlardan arama kaydı bulunan 5 şahıs, yapılan operasyonla yakalanarak adliyeye sevk edildi.
HÜDA PAR'ın düzenlediği Kürt çalıştayı hakkında açıklamada bulunan Gazeteci Yazar Abdulkadir İkbal, “Türkiye'de Türkçülük yapanlar Yahudilerdi. Yahudiler Türkçülük fikrini getirince, bu sefer reaksiyonlar başladı. Kürtleri bölenler ne Türklerdi ne de Araplardı. İngilizler böldü. Kürtleri inkâr edenler Yahudilerdi. Kürtleri bölenler de İngilizlerdi.” dedi.
HÜDA PAR'ın düzenlediği Kürt çalıştayı hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, Kürt meselesinin yıllardır Marksist bir ideolojiye mal edilerek ele alındığını ve İslami bir bakış açısıyla değerlendirilmesinin bazı çevrelerde rahatsızlık yarattığını ifade etti.