HÜDA PAR, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 28'inci Dönem milletvekilliği seçimlerine ilişkin seçim vizyonunu, düzenlediği basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaştı.
Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alan HÜDA PAR, 28'inci Dönem Milletvekilliğinde ise, AK Parti listelerinden seçime girme kararı almıştı.
11 Mart'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararının ardından yazılı, görsel ve sosyal medya mecralarında yoğun saldırılara maruz kalan HÜDA PAR'ın seçim vizyonu, merak konusu olmuştu.
Seçim vizyonu, HÜDA PAR Ankara Genel Merkezi'nde düzenlenen ve basının yoğun ilgi gösterdiği basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Basın toplantısında seçim vizyonunu açıklayan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Türkiye'nin, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken çok önemli ve kritik bir kavşağa girdiğine dikkat çekti.
Şahin, ekonomiden savunma sanayiine, eğitimden sağlığa tüm alanlarda, tümüyle dışa bağımlı ve dış etkilere alabildiğine açık bir yönetim anlayışında son 20 yılda millet lehine önemli değişiklikler ve ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.
2023 parlamento seçimleri, ülkenin yeni yüzyıl tasavvuru için büyük bir imkân ve umuda dönüştüğüne vurgu yapan Şahin, ikinci yüzyılın ilk meclisi, birinci yüzyılın ilk meclisinin taşıdığı ruh ve heyecanla ülkeyi yeniden inşa ve ihya etmek için tarihi bir görev üstlenmeye aday olduğunu ifade etti.
HÜDA PAR'ın seçim vizyonunda; kadına yönelik her türlü şiddetin ve istismarın önlenmesi, aile kurumunun korunması, faize dayalı kapitalist ekonomi modelinin terk edilmesi, zinanın yeniden suç sayılması, sapıklığın propagandasının suç kapsamına alınarak yeni nesillerin zararlı akımlardan korunması, 6284 Sayılı Kanun'un değiştirilmesi ve süresiz nafaka uygulamasına son verilmesi, evlilikte 25 yılını tamamlayan kadınlara emekli maaşı bağlanması, Filistin Davası, Kürd Meselesi, yeni ve sivil bir anayasa, denk bütçe, çiftçilerin desteklenmesi, mülakat sistemi, evliliklerin kolaylaştırılması başta olmak üzere, iç ve dış politikaya ilişkin birçok konu başlığı yer aldı.
HÜDA PAR'ın 2023 Vizyon Beyannamesi:
Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken çok önemli ve kritik bir kavşağa girmiştir. Geçmişte; askeri darbelerle sekteye uğratılan ve vesayet düzeni ile kör topal yol almaya çalışan, toplumsal fay hatları derinleştirildiği için güven sorununu bir türlü aşamayan, güvenlik-özgürlük dengesinin özgürlük aleyhine bozularak temel hak ve hürriyetleri kullanılmaz hale getiren, jeopolitik ve jeostratejik önemi dolayısıyla emperyalist güçlerin hedefinde olan, yer altı ve yer üstü kaynakları ile beşerî potansiyelinden gereği gibi istifade edemeyen, ekonomiden savunma sanayiine, eğitimden sağlığa tüm alanlarda tümüyle dışa bağımlı ve dış etkilere alabildiğine açık bir yönetim anlayışında son 20 yılda milletimiz lehine önemli değişiklikler ve ilerlemeler kaydedilmiştir.
Yetkisini milletten almayan azgın bir azınlığın tahakkümüne imkân sağlayan vesayet odakları geriletilmiş, son olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte sadece millet iradesi doğrultusunda ülke yönetmenin imkânı yakalanmıştır.
"Parlamenter Sistemin parçalı koalisyonlar dönemlerinde ülke ekonomik, siyasi ve sosyal çalkantılara sürüklenmiştir"
70 yıl boyunca uygulanan Parlamenter Sistemin parçalı koalisyonlar dönemlerinde ülke ekonomik, siyasi ve sosyal çalkantılara sürüklenmiştir. İstikrarsızlık ve başıbozukluk, askeri darbelere bahane oluşturmuş ve neticede vesayet odaklarının millet iradesi üzerindeki hegemonyasını kanıksatan bir zemine dönüşmüştür.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise, henüz 5 yılını bile tamamlamamışken, küresel ölçekte etkiye sahip salgın hastalık ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi zorlu şartları göz ardı ederek geçici ekonomik sıkıntılar üzerinden argümanlar geliştirip, en büyük vaadi çözümsüzlük üreten Parlamenter Sisteme dönüş olan, Müslüman halka ideoloji ve hayat tarzı dayatan, inanç değerlerimizle kavgalı, dinî müesseselere karşı hasmane tutum sergileyen, İslami şiar ve sembollere yönelik yasakçı ve dayatmacı, Kürt meselesini var eden, Kürtlere karşı ret, inkâr ve asimilasyon politikalarının mimarı ve de savunucusu olan CHP zihniyetinin kurumsal kimliğinin temsilcisi bir cumhurbaşkanı adayına karşı, yeni sistemde başta yeni anayasa olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin sorun ve sıkıntılarının çözüme kavuşturulması için yegâne umut olmasından, milletin iradesini temsilen vesayet odaklarının geriletilmesinden, temel hak ve özgürlüklerin alanının genişletilmesinden, özel-kamu ayırımı yapılmaksızın inanç ve ibadet özgürlüğünün tanınmasından ve kullanılmasından, alt yapı ve üst yapı, eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım ve teknoloji gibi pek çok hizmet alanının çeşitlendirilip çoğaltılmasından, Kürt meselesinin temel haklar bağlamında çözümü için ilk kez inisiyatif kullanılmasından, iade edilen haklardan ve tanınan özgürlüklerden örgütün tekrar silah kullanmasına rağmen geri adım atılmamasından, Kürt meselesini çözümsüzlüğe mahkûm etmek için örgütçe tırmandırılan şiddetin birkaç sene içinde etkisizleştirilmesinden, gelecekte güven ikliminin inşası ile birlikte kardeşlik hukukunun tesisi için alternatif tek lider olmasından hareketle, Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı ikinci kez destekleme kararı aldık. İlk turda kazanması için seçim kampanyası boyunca gayret göstereceğiz.
"2023 parlamento seçimleri, ülkenin yeni yüzyıl tasavvuru için büyük bir imkân ve umuda dönüşmüştür"
2023 parlamento seçimleri, ülkenin yeni yüzyıl tasavvuru için büyük bir imkân ve umuda dönüşmüştür. İkinci yüzyılın ilk meclisi, birinci yüzyılın ilk meclisinin taşıdığı ruh ve heyecanla ülkeyi yeniden inşa ve ihya etmek için tarihi bir görev üstlenmeye adaydır.
İnşallah Cumhuriyet, üzerinde kurulup geliştiği topraklara ruh veren aziz İslam'ın medeniyet değerleriyle bihakkın yeniden buluşacak, bu değerleri özümsemiş temsilciler eliyle de geleceğini şekillendirecektir.
Bize göre siyaset kurumu; sorunlarla yüzleşip çözüm üretmek yerine, çözümü sürekli ertelemekten, temel hak ve hürriyetlerin tanınıp kullanılmasını bazı şartlara bağlamaktan, sorunları kalıcı bir şekilde çözmek yerine, geçici tedbirleri yeterli görmekten, inancın yaşanmasının önündeki engellerin kaldırılmasını ve Kürt meselesinin çözümünü siyasi rant elde etme aracı ve argümanı olarak kullanmaktan, her birisi toplumun farklı kesimlerinin ancak bir kısmının temsilcileri olmalarına rağmen, kendilerini toplumun veya belli kesimlerinin tamamının temsiliyet makamındaymış̧ gibi hareket etmekten ve ideolojilerini halka dayatmaktan, temsilde adaleti sağlama konusunda ortaya konulan isteksizlikten artık vazgeçmelidir.
Yeni anayasa vurgusu
Sosyal adaletin sağlanamamış̧ olması, adalet dağıtmakla görevli mahkemelerin karar ve uygulamalarının toplum vicdanını rahatsız edici boyutlara ulaşması, siyasi çıkar uğruna toplumun etnik ve sosyal çatışmalara sürüklenmesi, dünya istikbarı ile iyi geçinme uğruna zulme taraf olunması veya seyirci kalınması, sistemin, halkın değerleriyle barışmamakta direnmesi, sistemden müşteki olanların, iktidara geldikten sonra sisteme uyum sağlaması ve onun sahibine dönüşmesi, siyasi yozlaşmanın büyük boyutlara ulaşması ve en önemlisi halkın değer yargılarının aşındırılması ve toplumun kişiliksizleştirilmesi çabalarının giderek yoğunlaşması ve bu çabaların maalesef netice vermeye başlamış̧ olması, gelinen aşamada fert, toplum ve devlet açısından bir yenilenmeyi kaçınılmaz kılmaktadır.
Bu yenilenme de ancak yeni bir anayasa ile mümkün olabilecektir. Temel ilkesi adalet olan, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan, ideoloji dayatmayan, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymayan, ideolojik, askeri ve bürokratik vesayetten arındırılmış, kuvvetler ayrılığını güçlendiren, temsilde adaleti sağlayan, haklardan eşit şekilde yararlandırılmayı devletin varlık ve meşruiyet nedeni kabul eden bir vatandaşlık anlayışını benimseyen, ana kucağı gibi toplumun bütün kesimlerini kucaklayan, ana dilde eğitim hakkını bütün vatandaşlar için teminat altına alan, hiç kimsenin inancının emir ve yasaklarına aykırı davranmaya zorlanamayacağı, kadınları, çocukları şiddete ve her türlü istismara karşı koruyan, aile kurumunu koruyup güçlendiren, gençleri kötü alışkanlıklardan ve ahlaksızlıktan muhafaza eden, asgari ücreti ve temel ihtiyaç maddelerini vergiden muaf tutan ve nihayet hükümetler için denk bütçeyi zorunlu kılan yeni bir anayasanın, toplumun bütün temsilcilerinin bir araya gelmesi ile yapılabileceğine inanıyoruz.
"Toplumu sistemle değil, sistemi toplumun inanç değerleriyle uyumlu hale getirmeli"
Biz HÜDA PAR olarak; adaletin hiçbir şeye feda edilemeyeceğine, hiç kimsenin, toplumun beden, ruh ve akıl sağlığını bozacak fiillerde bulunmasının ve söz söylemesinin hürriyet olarak tanınamayacağına, vatandaşların; hürriyet, eğitim, sağlık, güvenlik ve insanca yaşama hakkını sağlamak için her türlü tedbirin devlet tarafından alınması gerektiğine olan inancımızla, devleti ve siyaseti yeniden tanımlama, toplumun temel değerlerini siyasete taşıma ve hâkim kılma, toplumu sistemle değil, sistemi toplumun inanç değerleriyle uyumlu hale getirme, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde içi boşaltılmış olan ve aslında bizi biz yapan insani ve İslami değerleri yeniden ihya etmek ve yaşanılır kılma, can, mal, din, akıl ve nesil emniyetini sağlama, insani temel hak ve hürriyetlerin gerçek anlamda tanınmasını temin etme, inanç ve ibadet hürriyetinin önündeki engelleri tamamen kaldırma, Kürd meselesini adalet temelinde çözme, maneviyatsızlık ve ahlaki yozlaşmaya dur deme, hakça bölüşümü ve sosyal adaleti sağlama, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırma ve refahı tabana yayma, toplumsal huzur ve barışa katkı sunma, yargının adil, bağımsız ve tarafsız olmasını temin etme, dış ilişkilerin mihverine adaleti yerleştirme ve komşu ülkelerle iyi geçinme gibi hedeflere varmak için ilk günkü azim ve heyecanla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizim anlayışımıza göre devlet, bir arada yaşamak amacında olan insanların hür ve güven içinde yaşayabilmek, maddi ve manevi yönden kendilerini ve toplumu geliştirebilmek için "insanlar" tarafından oluşturulmuş hukuki ve siyasi bir teşekküldür.
"Türkiye'nin idare şekli cumhuriyettir"
Türkiye'nin idare şekli cumhuriyettir. Cumhur ise farklı dilleri, renkleri ve inançlarıyla halkın bütünüdür. İlk yıllarındaki gibi 'cumhur'suz bir Cumhuriyet, pederşahi bir anlayışla halka rağmen halkın yönetilmesi artık mümkün değildir. Cumhuriyet, cumhurun yani halkın seçtiği vekilleri vasıtasıyla kendi kendini yönetmesidir.
Gerçek bir cumhuriyet rejiminde, idare edenler hâkim-i mutlak ve muhtar-ı mutlak değillerdir. Sınırları ve çerçevesi belirli yetkiler kullanırlar. Mesela; idare edenler, halkın yüzde doksan dokuzunun desteği ve onayıyla olsa dahi, geri kalan yüzde birin hayat hakkına veya vücut bütünlüğüne dokunamazlar, dinlerinden vazgeçmeye veya dinlerini değiştirmeye zorlayamazlar, ibadetlerinden alıkoyamazlar.
"Temsil yetkisini halktan alan bir meclisin de sınırları olmalı"
Temsil yetkisini halktan alan bir meclisin de şüphesiz sınırları vardır. Böyle bir meclis, dilediği konuda herhangi bir sınırlama olmaksızın dilediği şekilde kanun yapamaz. Toplumun temel dokusu ile bağdaşmayan ve milleti millet yapan temel değerlerine saygı çerçevesinin dışına taşan düzenlemeleri yapamaması; yaptığı kanunların insan haklarına, hukukun temel ilkelerine, genel ahlaka ve adaba, toplumun inanç ve değerlerine uygun olması bunlarla çelişmemesi gerekir.
Yargı erkini kullananların da sınırları vardır. Bu erki kullananların yorum yoluyla da olsa bu sınırları çiğnememesi gerekir.
Kamu görevlileri; vatandaşların gelirlerinden bir kısmı ile finanse ettikleri kamu hizmetlerinin yürütülmesi için görevlendirilen ve vatandaşlar tarafından maaşları ödenen hizmetkârlardır. Bir başka anlatımla vatandaşa hükmeden hâkimler değil, onun hizmetinde bulunan hizmetçileridir. Buna karşılık vatandaşlar topluluğu ise kamu görevlileri tarafından güdülen ve hükmedilen sürüler değil, hizmet edilmesi gereken efendilerdir.
"Siyaset anlayışımızda, sadece ve sadece yanlışa muhalefet vardır"
Siyaset anlayışımızda, sadece ve sadece yanlışa muhalefet vardır. Doğru kimden gelirse gelsin destek olur, yanlışı kim yaparsa yapsın karşı çıkarız. Yanlışı sadece eleştirmekle kalmaz, doğrunun ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini de açıklar, yol gösteririz. Siyaset kaos çıkarmak, kargaşa üretmek, çatışma ve anlaşmazlıkları körüklemek ve sorunları içinden çıkılmaz hale getirmek için yapılmaz. Tam tersine siyaset, adalet temelinde bir düzen inşa etmek, toplumsal barışı tesis etmek, kardeşlik ve dayanışma duygularını pekiştirmek, var olan sorunlara kalıcı çözümler üretmek, yeni sorun alanlarının oluşmasını engellemek ve nihayetinde toplumun huzurunu ve refahını temin etmek için yapılır.
HÜDA PAR neden Meclis'te olmalı?
İnşallah, bu anlayış, ilke ve prensiplerimiz ışığında, sarsılmaz inancımız ve kırılmaz irademizle 14 Mayıs 2023 Milletvekili Genel Seçimlerinden sonra Meclis'te yerimizi alacağız.
Vesayetten ve ideolojiden arınmış, ötekileştirmeyen, inanç ve hayat tarzı dayatmayan, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan, toplumun inanç değerleriyle örtüşen siviller tarafından yapılmış, yerli ve adil bir anayasa için, kanun önünde eşitliğin sağlanması, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının teminat altına alınması için, temsilde adaletin sağlanması için seçim barajının kaldırılması ve seçimlere katılma yeterliğine sahip tüm partilere hazine yardımı yapılması için, herkesin can, mal, din, akıl ve nesil emniyetini güvence altına almak için, başörtüsünün ve tesettürün anayasal güvenceye kavuşması için, ailenin sapkın anlayışlara karşı korunup güçlendirilmesi için, HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Hukuku olmayan ve bu sebeple sözde kalan Türk-Kürd kardeşliğinin adalet temelinde dil, kimlik ve bölgesel kalkınmışlık farkının ortadan kaldırılması suretiyle gerçek anlamda tesis edilmesi için, HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Faize dayalı kapitalist ekonomi modelinin terk edilmeli"
Faize dayalı kapitalist ekonomi modelinin terk edilmesi için, vergi adaletinin sağlanması, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması için, denk bütçe kuralı ile kaynak israfının ve gereksiz harcamaların önüne geçilmesi için, israf, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele edilmesi için, tüketimle değil, üretimle büyüyen bir ekonomi için, gelir dağılımında adaletin sağlanması, yoksulluğun bitirilmesi ve refahın tabana yayılması için, sosyal adaletin gerçekleşmesi için, asgari ücretin insani ücret olması için, hiçbir maaşın veya aylığın açlık sınırının altında kalmaması için, eşit işe eşit ücret prensibi ile kamuda kadrolu ve sözleşmeli personel ayırımına son vermek için, olası depremlere yönelik ciddi ve kapsamlı bir hazırlık yapılması ve depremzede halkımızın yaralarının bir an önce sarılması için, dar gelirli vatandaşa yönelik uygun ödeme şartlarında, güvenli sosyal konutların yapılması için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Yerli SİHA kadar önemli olan yerli tohum ve yerli gübre üretilmeli"
Tarım ve hayvancılığın desteklenmesi için, tarıma dayalı sanayinin teşvik edilmesi için, çiftçinin ürününe "değerinde alım" garantisi verilmesi için, yerli SİHA kadar önemli olan yerli tohum ve yerli gübre üretmek için, ihtiyacı olan her köye bir ziraat mühendisi ve bir veteriner hekim atanması için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Personel alımlarında ehliyet ve liyakat gözetilmeli"
Gençlerimizin inançlı, ahlaklı eğitimli ve iş sahibi olması için, beyin göçünü tersine döndürmek için, yuva kurmada ve iş bulmada gençlere destek verilmesi ve devlet eliyle evlilik fonu kurulması için, devlet kurumlarına personel alımlarında ehliyet ve liyakat gözetilerek adaletin sağlanması için, başarılı ve liyakatli kişilerin haksız yere elenmesine, adam kayırmaya ve torpile son vermek için, gençleri ifsat eden projelerin değil, ıslah projelerinin desteklenmesi için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Yeni nesillere bilgi ve becerinin yanında ahlak eğitiminin de verilmesi için, dinamik ve üretken bir mesleki eğitim sistemine geçilmesi için, karma eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılması için, öğrencilerimize servis ve yemek desteği verilmesi için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Kadına yönelik her türlü şiddet ve istismar önlenmeli"
Kadına yönelik her türlü şiddetin ve istismarın önlenmesi için, şiddet ve istismar vakalarının sadece sonuçları ile değil, sebepleri ile de mücadele etmek için, kadının çalışma şartlarının fıtratına ve insan haysiyetine uygun hale getirilmesi için, aile kurumunun nesli ifsat eden zararlı akımlara karşı korunması ve güçlendirilmesi için, yuvaları dağıtan evlilik dışı ilişkilerin, nikâhsız birlikteliklerin ve zinanın yeniden suç sayılması için, sapıklığın propagandasının suç kapsamına alınarak yeni nesillerin zararlı akımlardan korunması için, 6284 Sayılı Kanun'un değiştirilmesi ve süresiz nafaka uygulamasına son verilmesi için, evlilikte 25 yılını tamamlayan kadınlara emekli maaşı bağlanması için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Genel ahlaka ve aile yapımıza aykırı yayınlara karşı toplum korunmalı"
Cezaevlerinde insan haysiyetine aykırı uygulamalara engel olmak için, ülkeyi hasta mahkûmlar ayıbından bir an önce kurtarmak için, inanç değerlerimize ve kutsallarımıza yönelik hakaretlerin önlenmesi için, genel ahlaka ve aile yapımıza aykırı yayınlara karşı toplumu korumak için, gençliği tehdit eden uyuşturucu, kumar ve alkol bağımlılığı ile etkin bir mücadele için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Ülkenin dış politikasının, adalet ve hakkaniyet ile kardeşlik ve dayanışma temelinde şekillenmesi için, daima zulme karşı ve mazlumdan yana bir duruş sergilenmesi için, Mescid-i Aksa'nın ve Filistinli kardeşlerimizin siyonistlerin olmayan insafına terk edilmemesi için, İslam ülkeleriyle ve Müslüman halklarla kardeşlik hukukuna göre yardımlaşmak ve dayanışmak için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Yüreğinde insan sevgisi ve memleket sevdası olan herkesle bizim; emeğimiz ortak, kazancımız büyük. Vicdanımız ortak, insanlığımız büyük. Düşmanımız ortak, irademiz büyük. Saygımız ortak, inancımız büyük. Yaramız ortak, çaremiz büyük. Endişemiz ortak, umudumuz büyük. Acımız ortak, kardeşliğimiz büyük. Muradımız ortak, sevincimiz büyük. Tarihimiz ortak, geleceğimiz büyüktür. İnşallah birlikte başaracağız. Gayret bizden, başarı Allah'tandır. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Şahzade Demir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Kürt meselesini parti çıkarları ve kişisel ikballeri için istismar eden tüm siyasetçilerin bu ülkeye zarar verdiklerinin farkında olunmalıdır. Kürt meselesinin araçsallaştırılmasına artık müsaade edilmemelidir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul edecek.
HÜDA PAR Medya Birim Başkan Yardımcısı Şeyhmus Tanrıkulu, Bingöl'deki yerel medya kuruluşlarına ziyaretler gerçekleştirdi.
HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, TBMM'de gerçekleştirdiği basın toplantısında "Sermaye korunup kollanırken emeğin enflasyona karşı ezdirilmesi kabul edilemez. Dolayısıyla biz 2025 yılı için asgari ücretin en az 30 bin TL olması gerektiğini ifade ediyoruz." dedi.