HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü'nün açıklamalarıyla gündeme gelen ciddi iddiaları, soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Devlet Tiyatroları'nın ideolojik vesayet ve çıkar gruplarının etkisiyle halkın değerlerinden uzaklaşarak yozlaştığı, liyakatsiz atamaların ve israfın yaygın olduğu bu yapının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yanıtlanmak üzere TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi.

Soru önergesinde şu ifadelere yer verildi:

"Geçtiğimiz haftalarda, Eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü'nün basında yaptığı açıklamalarda dile getirilen ciddi iddialar, Devlet Tiyatroları'nın ve genel olarak kültür politikalarının yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Söz konusu iddialar, Devlet Tiyatroları'nın yıllar içinde ideolojik vesayet ve çıkar gruplarının etkisiyle halkın değerlerinden uzaklaşıp yozlaşmış bir yapıya dönüştüğü yönündedir.

Ayrıca, liyakat ve ehliyetten yoksun kişilerin, ifsat odaklarınca kuruma yönetici olarak atandığı belirtilmektedir. Nitekim CHP'li bir eski bakanın, kızının göreve gitmemesine rağmen atamasının yapılması için baskı kurması, dönemin genel müdürünün istifasıyla sonuçlanmıştır. Bu iddialar, Devlet Tiyatroları'nda sistemin keyfî ve yozlaşmış bir yapıya dönüştüğünü açıkça ortaya koyuyor.

Sanatın ve kültürün bağımsız, değer üreten bir yapıya dönüşmesi gerekirken, Devlet Tiyatroları hem ideolojik hem de çıkar gruplarının kontrolü altında çürümektedir. Halkın vergileriyle fonlanan bu kurum, halkın değerleriyle uyumlu içerikler üretmekten uzaklaşmaktadır. İntihallerle dolu bir sanat anlayışı ve yazar vesayeti altında çalışan bu kurum, toplumsal, kültürel değerlere zarar vermekte ve insanların tiyatrodan uzaklaşmasına yol açmaktadır. Ayrıca işe gitmediği halde düzenli yılda 18 maaş alan 'sanatçılar'ın bu sistemden beslendiği gibi iddialar, sorunun ne kadar derin olduğunu göstermektedir.

Sanat üretimi yerine kişisel çıkarlar ve ideolojik hegemonyaların desteklendiği bu düzen, halkın vergileriyle devam ettirilmektedir; opera, bale ve tiyatrolara ayrılan devasa bütçeler yozlaşmış bu statükoyu korumak için harcanmaktadır. HÜDA PAR olarak, Devlet Tiyatroları ve genel olarak kültür politikalarının halkın değerleriyle barışık, özgün ve toplumun ihyasına katkı sunacak içeriklerin üretildiği bir yapıya kavuşturulması ve bu anlamda profesyonel ve köklü bir düzenlemeye tabi tutulması gerektiğini savunuyoruz. Aksi takdirde, bu yozlaşmış sistem toplumumuzda daha derin bir ifsatlara neden olacaktır.

Bu bağlamda;

-Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne yönetici atanmasında liyakat ve ehliyet kriterlerinin yerine, ideolojik ve çıkar odaklarının etkisiyle karar verildiği iddiaları doğru mudur? Bu atamalarda hangi objektif kriterler gözetilmektedir?

-Devlet Tiyatroları'nda çalışıyormuş gibi gösterilen ancak yurtdışında yaşayan sanatçılara verilen maaşların miktarı nedir? Bu kişilerin fiilen görev yapıp yapmadıkları nasıl denetlenmektedir?

-Devlet Tiyatroları'nda sahnelenen eserlerin kalitesizliği ve ahlaki kaygılardan yoksun olduğu iddialarına yönelik olarak bakanlığınız ne tür önlemler almaktadır? Bu konuda herhangi bir denetim mekanizması mevcut mudur?

-Halkın vergileriyle fonlanan Devlet Tiyatroları, halkın değerleriyle uyumlu içerikler üretmek yerine ideolojik çıkar gruplarının kontrolü altında olduğu iddiaları hakkında bir inceleme yapılmış mıdır?

-Bankamatik sanatçılar olarak nitelendirilen, çalışmadan maaş alan kişilerin sistemden yararlandığına dair iddiaların doğru olup olmadığı konusunda bakanlığınızca bir araştırma yapılmakta mıdır?

-Devlet Tiyatroları'na ayrılan bütçelerin daha şeffaf ve halkın değerlerine uygun bir şekilde kullanılması için bakanlık tarafından planlanan bir reform çalışması var mıdır?

-Devlet Tiyatroları ve diğer kültürel kurumların, halkın manevi değerleriyle örtüşen özgün ve ahlaki eserler üretmesini sağlamak amacıyla bakanlığınızca atılması planlanan adımlar nelerdir?" (İLKHA)