HÜDA PAR Manisa Kadın Kolları para ve ziynetlerini Gazze'ye bağışladı

HÜDA PAR Manisa Kadın Kolları, Filistin'e ulaştırmak üzere para ve ziynet eşyalarını Manisa Umut Kervanına teslim etti.
İşgal rejiminin Filistin'e yönelik saldırıları devam ederken dünyanın dört bir yanında Müslümanlar da direnişe destek olma gayretiyle ellerindeki imkanları seferber ediyor.
HÜDA PAR Manisa Kadın Kolları Başkanlığı, Gazzeli kadınlar ile dayanışma adına Manisa halkını Umut Kervanına davet etti.
Merkez Şehzadeler ilçesinde bulunan Umut Kervanı önünde bir araya gelen Manisalı kadınlar, ellerindeki ziynet eşyalarını HÜDA PAR Manisa Kadın Kolları Başkanı Leman Samihsan öncülüğünde Manisa Umut Kervanı yetkililerine teslim etti.
Yapılan çalışmaya ilişkin konuşan Samihsan, "HÜDA PAR Manisa Kadın Kolları olarak Umut Kervanı aracılığıyla Gazzeli kardeşlerimiz için yardım çağrısında bulunduk, kardeşlerimiz de buna duyarsız kalmadı. Rabbim herkesten razı olsun. Herkes gücü nispetinde ziynetlerini getirip Umut Kervanına teslim etti. Rabbim oradaki kardeşlerimizin de yardımcısı olsun. Oradaki kardeşlerimiz canlarıyla bizler de bir nebze de olsa malımızla cihad ediyoruz."dedi.
Samihsan, yaptıkları çağrı ve yardım seferberliğine ziynetleriyle cevap veren Manisalı kadınlara teşekkürlerini iletti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman’da yaşayan 6 yaşındaki Metin Coşkun, biriktirdiği harçlıklarını, Gazze’ye ulaştırılmak üzere Umut Kervanı yetkililerine teslim etti.
Son semer, son usta, son hatıra… Bursa'da 3 kuşaktır semer üreten ailenin son temsilcisi Kemal Yorutgan, 80 yılı geride bıraktığı mesleğine veda etti.
Malatya'nın Darende ilçesinde doğaya yerleştirilen fotokapana kızıl tilki yakalandı.
1980 yılında Almanya’da doğan ve çocukluk yıllarını İstanbul’da geçiren Hatice Öztürk, taşındığı Bursa'da içindeki çini sevgisini yeniden keşfetti. Osmanlı’dan günümüze uzanan bu köklü sanatla geçmişle günümüz arasında güçlü bir bağ kurduğunu ifade eden Öztürk, çini sanatının sadece estetik bir uğraş değil, kültürel bir miras olduğunu belirtti.