Havai fişekler canlılara ve çevreye büyük zararlar veriyor

Bazı insanların sözde eğlencelerinin bir parçası olarak kullandıkları havai fişekler, bir yandan çevre ve gürültü kirliğine yol açarken diğer yandan da insan ve hayvan sağlığına ciddi tehditler oluşturuyor.
Havai fişekler kısa bir süre içerisinde etrafa metal parçacıklar, toksik maddeler, zararlı kimyasallar ve duman saçarak saatlerce, hatta günlerce devam edebilecek bir hava kirliliğine neden oluyor. Bu toksik maddelerin bazıları hiçbir zaman tamamen çözünmez ve doğada kalmaya devam ederek temas ettikleri tüm canlıları da zehirliyor.
Bu duman içerisinde bulunan küçük partiküllere maruz kalanlarda öksürme, nefes darlığı, astım nöbetleri, hatta kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Özellikle kalp ve akciğer hastalıklarından mustarip olanlar ile çocuk ve yaşlılar büyük risk grubunu oluşturmaktır.
Havai fişek gösterilerinde toprağa düşen yanıcı kimyasallar toprağa karışır ve yer altı sularına bulaşarak insanların içme suyu kaynaklarını kirletir. Çoğunlukla dağlarda bulunan maden ocaklarından elde edilen havai fişek yapımında kullanılan ham maddeler, henüz çıkarılma aşamasında ormanların kesilmesine dolayısıyla doğal çevrenin bozulmasına yol açar. Maden ocaklarından geriye kalan taş ve kayalar, dere ve nehir yataklarına boşaltılarak doğal su kaynaklarının akışını bozar.
İnsanların keyfi olarak kullandıkları bu havai fişekler, aynı zamanda hem yabani hem de evcil hayvanlara da çok ciddi zaralar veriyor.
Havai fişeklerin hayvanların işitme organlarına verdikleri zararlar
Hayvanların işitme duyuları insanlarınkine oranla çok daha hassas yaratılmıştır. Bu nedenle havai fişekler sadece hayvanları rahatsız etmekle kalmaz, onların işitme duyularına ciddi zararlar da verebilir. Havai fişekler 190 desibele kadar ses çıkarabilir. Yaklaşık 75-80 desibel yüksekliğindeki seslerin bile insanların işitme duyularına zarar verebileceği göz önünde bulundurulduğunda, havai fişeklerin yol açtığı gürültünün tehlikesi daha iyi anlaşılmaktadır. Havai fişeklerin çıkardığı ses silah sesinden hatta bazı jet uçaklarının çıkardığı sesten bile daha yüksektir.
Havai fişeklerin yol açtığı gürültü işitme kaybına ve kulak çınlamasına yol açabilir. Özelikle köpeklerin bu tür gürültülerden çok etkilendiği ve kalıcı işitme kayıplarına uğradıkları bilinmektedir.
Korku ve stres
Havai fişeklerin neden olduğu gürültü aynı zamanda hayvanlarda korkuya yol açarak sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. Özelikle tekrarlanan beklenmedik gürültülere maruz kalan hayvanlarda zamanla çeşitli fobiler ortaya çıkabilmektedir.
İnsanlarla yaşayan hayvanların kaybolma sebeplerinin beşte biri gürültüden kaynaklandığı hesaplanmıştır.
Gürültünün hayvanlar üzerindeki etkisi hayvanat bahçelerinde kolaylıkla görülebilir. Su aygırlarının ve çitaların gürültü karşısında çok huysuzlaştıkları, filler ve diğer hayvanların gözle görülebilir şekilde etkilendikleri ve kemirgenlerin gürültüden sonra dakikalarca koştukları gözlemlenmiştir.
Kimyasal parçacıkların zehirli etkileri
Havai fişekler patlatıldığında etrafa ince toz şeklinde parçacıklar yayarlar. Bu parçacıklar solunum yoluyla alındığı zaman vücutta zehir etkisi yapar. Bu durum var olan hastalıkları ilerletebileceği gibi yeni hastalıklara da yol açabilir. Bu nedenle, havai fişekler hem patlatıldıkları yerlerde hem de rüzgâr ile taşındıkları alanlarda insan ve hayvan sağlığı için ciddi riskler teşkil ediyor. Ayrıca bu zehirli maddelerin ağız yoluyla alınma ihtimali de vardır. Ağaçlara ve diğer bitkilere sinen bu zehirli parçacıklar bunlarla beslenen canlıların bünyesine geçerek hayati riskler ortaya çıkarabilir.
İnsanlarda olduğu gibi kedi ve köpeklerde astım benzeri solunum yolu hastalıklarından mustarip hayvanlar için de bu kimyasallar oldukça tehlikelidir.
Bu fişeklerin dikkatsiz bir şekilde kullanılmasıyla o civarda bulunan hayvanların yaralanmasına sebebiyet verilebileceği gibi, çıkan yangınlarda da çok sayıda canlı zarar görebilir. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İslâm tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Hicret'in 1447. Yıl dönümüne girildi. Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicreti, sadece bir mekân değişikliği değil, İslâm'ın sosyal, siyasî ve hukukî temellerinin atıldığı büyük bir dönüşümün adıdır.
Direnişin hazırladığı tuzaklar ve ani saldırılar, "Gideon'un Savaş Arabaları"nı Han Yunus'un kumlarında batırdı; işgalciler ağır kayıplar verdi, siyonist planlar bir kez daha çöktü.
Keşmir'deki Cemaat-i İslami'nin Dış İlişkiler Müdürü Halid Mahmud Han, Hindistan-siyonist rejim ittifakının tehlikesine dikkat çekerek bunu İslam dünyasına karşı yürütülen gizli bir savaş olarak nitelendirdi.
Siyonist rejim, Gazze’de açlığı artık gizlemiyor, resmi bir savaş doktrini haline getirdi. Bu acımasız kuşatma, milyonlarca Filistinliyi ekmek, su ve ilaçsız bırakıyor.