Savaş suçları, soykırım, katliam, zulüm ve temel insan hakları da dahil olmak üzere Gazze'de dünya üzerinde işlenmedik suç bırakmayan işgalci siyonist rejim, yok etme planında yeni bir aşamaya geçti.

Filistin Enformasyon Merkezi'nin (PALİNFO) bildirdiğine göre işgalci siyonist rejim, Gazze Şeridi’nde saldıracağı sivil hedef kalmayan yerlerde yeni bir aşamaya geçerek, yıkılan Filistinli evlerin molozlarını taşıyıp geri dönüştürmeye başladı. Aktivistlere göre, bu süreçte evlerin demir, çimento ve taş gibi kalıntıları kamyonlarla götürülüyor, geri dönüştürülerek kendi inşaat şirketlerine satılıyor.

Söz konusu uygulama, Gazze halkının evlerini yeniden inşa etmesini engellerken, işgalci siyonist rejime ekonomik kazanç sağlıyor. Aktivistler, bu adımın aynı zamanda işlenen savaş suçlarının izlerini silme ve direnişçilerin harabelerde saklanmasını önleme amacı taşıdığını belirtiyor.

1.474 dolarlık yıkım Ücretleri

İşgalci siyonist rejim merkezli Haaretz gazetesinde yer alan bir haberde, işgalci siyonist rejimin yıkım faaliyetlerinde özel müteahhitlerle çalıştığı, her bir evin yıkımı karşılığında müteahhitlere 5.000 şekel (yaklaşık 1.474 dolar) ödendiği ifade edildi.

Haberde konuşan bir işgalci siyonist rejim sözde askeri, “Müteahhitler her ev için para alıyor. Ev yıkmadıkları her an, maddi kayıptır” dedi.

Filistinli sosyal medya kullanıcıları ve insan hakları aktivistleri, bu uygulamaların Gazze'nin yeniden inşasını geciktirmeyi hedeflediğini ve iç kaynaklarla yeniden yapılanmanın önünü kestiğini belirtiyor. Aktivistler ayrıca, Refah, Han Yunus’un doğusu ve Kuzey Gazze'de molozların sistemli şekilde ortadan kaldırıldığını ve bunun yıkım izlerini silmeye yönelik bir politika olduğunu dile getirdi.

“Yıkım Müteahhitleri” Kavramı

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Munir El-Bursh, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Yıkım artık askeri değil, ticari bir faaliyete dönüştü. Evler plan dışı bölgelerde bile yok ediliyor.” dedi.

El-Bursh, X platformunda yaptığı paylaşımda “Bu bir savaş değil, yıkımı yatırım haline getiren sistematik bir yok etme politikasıdır. Cibaliye örnektir; tüm Gazze ise kurban.” ifadelerini kullandı.

Toplu yıkım, gasp ve kâr

Bazı aktivistler, yıkılan evlerin molozlarının Gazze’den çıkarılmasının yalnızca ekonomik değil, askeri bir amaç taşıdığını da ifade etti. Molozların, direnişçilerin saklanmasını engellemek için ortadan kaldırıldığı, arazinin düzleştirilerek gözetim ve kontrolün kolaylaştırıldığı bildirildi.

Diğer taraftan bazı blog yazarları, işgalci siyonist rejimin yalnızca molozları değil, mezarlıkları da tahrip ettiğini ve cesetleri çıkardığını ileri sürdü. Bu adımların, ölü sayısının gerçek boyutunun ortaya çıkmasını engelleme amacı taşıdığı öne sürüldü.

“Yıkım Ekonomisi” eleştirisi

Sosyal medyada geniş yankı bulan iddialar, işgalci siyonist rejimin Gazze’de yürüttüğü sözde askeri operasyonların bir “yıkım ekonomisine” dönüştüğü yönündeki eleştirileri beraberinde getirdi.
“Yıkım başına ödeme alan müteahhitler, açlıkla boğuşan halka yapılan saldırılarla da prim kazanıyor. Suç artık sadece askeri değil, ekonomik bir sistem haline gelmiş durumda.” ifadeleri paylaşıldı. (İLKHA)