Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Mirza Tetik, “Kur’an sadece okunmak için değil, yaşanmak için gönderilmiştir; bu yarışmaların kaybedeni yoktur.” diyerek Kur’an ahlakının gençlerin hayatına yansımasının önemine dikkat çekti.

Siirt’te Abdulhakim Ayten Anadolu İmam Hatip Lisesi ev sahipliğinde, Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından her yıl düzenlenen Genç Sada Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Hafızlık Yarışmaları kapsamında anlamlı bir program gerçekleştirildi. Öğrencilerin Kur’an-ı Kerim’e olan bağlılığını pekiştirmeyi ve yeteneklerini ortaya koymayı amaçlayan etkinlik, yoğun ilgi gördü.

Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Tilavetin ardından sahne alan genç öğrenciler, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması kapsamında performanslarını sergiledi. Öğrencilerin ses, makam, tecvid ve usule uygunluk konularındaki başarısı, salondaki davetliler tarafından ilgiyle takip edildi.

Hafızlık yarışmasında bilgi ve hâkimiyet ölçüldü

Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın ardından program, hafızlık yarışması ile devam etti. Hafız öğrenciler, jüri üyeleri tarafından yöneltilen ayet başlangıcı, sure devamı ve konu bütünlüğüne ilişkin sorulara cevap verdi. Yarışmada öğrencilerin ezber gücü, doğruluk oranı ve Kur’an’a hâkimiyetleri dikkat çekti.

Yarışmalar titizlikle değerlendirildi

Yarışmalar, alanında yetkin jüri üyeleri tarafından titizlikle değerlendirildi. Jüri, yarışmacıların Kur’an-ı Kerim’e olan vukufiyetini, kıraat ve usul kurallarına uygunluğunu esas alarak puanlama yaptı. Yarışma sürecinde yöneltilen sorularla öğrencilerin bilgi düzeyleri kadar soğukkanlılıkları da ölçüldü.

“Kur’an sadece okunmak için değil, yaşanmak için gelmiştir”

Kur’an’ın hayatın merkezinde olması gerektiğini vurgulayan Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Mirza Tetik, “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü olarak her yıl mesleki yarışmalar kapsamında Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Hafızlık Yarışmaları düzenliyoruz. Bu yarışmalar yalnızca erkek öğrencilerle sınırlı değil; kız hafızlarımız da bu yarışmalara katılıyor. Bunun yanında hutbe okuma ve ezan okuma yarışmaları da yapıyoruz. Kur’an sadece okunmak için değil, yaşanmak için gelmiştir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ‘Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir.’ buyuruyor. Bu anlayışla bu yarışmalarda emeği geçen tüm öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Bu yarışmaların kaybedeni yoktur.” dedi.

“Peygamberimiz yürüyen bir Kur’andı”

Mirza Tetik, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Hazreti Âişe validemiz Peygamber Efendimiz için ‘O, yaşayan bir Kur’an’dı’ diyor. Bizler de inşallah gençlerimize Kur’an’ı öğretmenin yanında, onu hayatlarında yaşamalarını tavsiye edeceğiz. Öğretmenler olarak, idareciler olarak gençlerimize örnek olacağız. Biz örnek olursak, çocuklarımız da bize bakarak Kur’an’ı kendi hayatlarına tatbik eder.”

Ailelere ve eğitimcilere çağrı

Tetik, ailelerin sorumluluğuna da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Çocuklarımızı camilere, zikir ve sohbet ortamlarına mutlaka yönlendirmemiz gerekiyor. İçinde bulunduğumuz ortam gerçekten zor bir ortam. Çocuklarımızın kimlerle arkadaşlık yaptığını, kimlerle gezdiğini ve neler yaptığını takip etmeliyiz. Namaz çok önemlidir. Çocuklarımıza mutlaka beş vakit namazı öğretmeliyiz. Çünkü namaz insanı kötülüklerden alıkoyar.”

Teknolojinin aile yapısına etkilerine de değinen Tetik, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Televizyon ve telefon aile yapısını bozdu. Artık evlerde herkes kendi odasına çekilip telefonla uğraşıyor. Oysa aileler günde en az bir saat telefonları ve televizyonu kapatıp çocuklarıyla sohbet etse, birlikte kitap okusa ya da en azından çocuklarına İslami bir ders anlatsa, bunun çocuklar üzerinde çok büyük ve kalıcı bir etkisi olur.”

Program, yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. (İLKHA)