Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Yiğit: Çiftçi desteklenirse ürün sayısı artar

Gaziantep Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit tarımsal ürün çeşidinin ve üretimin artması için çiftçilerin her alanda desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
14 Mayıs "Dünya Çiftçiler Günü" dolayısıyla İLKHA'ya açıklamalarda bulunan Gaziantep Şehitkamil Ziraat Odası başkanı Cuma Yiğit, tarımsal girdilerdeki maliyetlerin azalması için desteklemenin yanı sıra tarımda teknolojinin de kullanılması gerektiğini kaydetti.
Yiğit, çiftçilerin yüksek girdi maliyetleri, düşük ürün fiyatları ve iklim değişikliği gibi zorluklarla başa çıkabilmesi için tarımda sürdürülebilirliğin önemli olduğuna vurgu yaptı.
"Çiftçi ülkenin temel taşıdır"
Çiftçilerin zor şartlarda çalıştığını dile getiren Yiğit, "Çiftçilik zor bir meslektir. Çiftçi, 'şunu yaparım da şu kadar kar ederim' deme gibi bir şansı, bir garantisi de yoktur. Çiftçilik üstü açık bir fabrikadır. Bu sene küresel ısınmadan değişen iklimden çok çiftçimiz etkilendi. Geçen de tarımsal bir don oldu. Tarımsal dondan dolayı da bazı illerdeki çiftçilerimiz de etkilendi. O dondan tabi ki Gaziantep de etkilendi. Şehitkamil ilçesi olarak bizim 39 köyde baya bir hasar var. İnşallah Sayın Bakanımızla da görüşerek çiftçilerimizin en azından o yapmış olduğumuz masraflar ödenirse iyi olur. Fıstık üreticisi köylümüz zirai dondan çok etkilendi. Fıstık çok hassas bir ürün olduğundan dolayı seneye de verim vermez. Onun için yetkilerimiz, Tarım Bakanımız inşallah bir destek verir. İlçe Tarım Müdürlüğümüz hasar tespitlerini yapıyorlar. Desteklerini bekliyoruz. " dedi.
"Aracı, çiftçiden çok para kazanıyor"
Üretici ile tüketici arasındaki zincirin kaldırılması gerektiğine değinen Yiğit, "Türkiye'de çiftçinin üretmiş olduğu tüm ürünlerde, aracı, çiftçiden çok para kazanıyor. Yani bizim budan kurtulmamız lazımdır. Biz bundan kurtulursak bu tüketiciye olumlu yansıyacaktır. Bu darbe hem tüketici hem üreticiyi vurmaktadır. Arada bir kısım insanlar buradan çok para kazanıyor. Bu durum da inşallah bir düzenlemeyle ele alınır. Çiftçinin sebze halinde kendi ürününü satacak kadar bir düzenleme olması lazım. Yani bu aracı olmamalıdır. Yani yazık üreteci o halde o kadar maliyetlerle, o kadar çileyle ne kışın soğuğunu ne de yazın sıcağını dert etmeden çalışıyor ama para kazanamıyor. Bu ürünün tamamında da var. Bu bölgemiz fıstık bölgesidir. Fıstık üreticimiz Şanlıurfa'da, Adıyaman'da, Besni'de var. Hakikaten alan aracı üreticiden çok para kazanıyor, bu olmamalıdır. Sebzede bu durum yine aynı aracı daha çok kazanıyor. Salatayı yetiştiren, üreten 10 liraya satıp da tüketici de 25-30 liraya tüketiyorsa burada bir boşluk var demek." ifadelerini kullandı.
"Her şey çok pahalı gerçekten"
Akaryakıt, tarımda kullanılan ilaç ve daha birçok şeyin çok yüksek fiyatlarla satılmasının çiftçiyi zor durumda bıraktığına değinen Yiğit, "Çiftçiyi tarlada tutmamız için, üretime devam etmesi için çiftçiyi desteklememiz lazım. Bakanlık olarak bizim çiftçiyi desteklememiz lazımdır. Her şey çok pahalı gerçekten. Mesela mazot, Büyükşehir Belediyesi mazot desteğini veriyor sağ olsun. O çiftçiye gerçekten bir can suyu gibi geliyor. Çiftçi gidip arazilerini sürebiliyor. Tarımsal ilaçlar çok pahalı. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik pahalıdır. Çiftçinin maliyetini düşürerek, destekleyerek daha çok ürün kazanmaya teşvik etmeliyiz ki, tüketici de halkımız da gerçekten ucuz alabilsin. Aracıya da bir çözüm getirilmesi lazımdır. Maiyetleri düşürerek, çiftçiyi tarlaya yönlendirip daha çok ürün kaldırmalıyız ki piyasalarda bir düzen olsun. Marketlerde, pazarlarda ürünler çok pahalıdır." şeklinde konuştu.
"Uçak ve gemilere verilen akaryakıt gibi çiftçilere akaryakıt verilmelidir"
Yiğit, çiftçilerin, iklim değişikliğiyle mücadele edebilmesi için seracılığın yaygınlaştırılması ve kurak bölgelerde hızlı bir şekilde barajların tamamlamamasının da çok önemli olduğunun altını çizdi.
Yiğit, "Çiftçiden vergi alınmadan gemi ve uçaklara verildiği fiyatla ÖTV'siz akaryakıt verilmelidir. İklim değiştiği için artık eskisi gibi değil. Yavuzeli ilçemizde kurulan serada salatalık yetiştiriliyor. Biz o salatalığı Mersin veya Adana'dan getirsek bunun üzerine nakliye maliyeti, işçilik binecek. Diğer illerde de seracılığa bu şekilde çiftçilerimizi yönlendirilirse oradaki nakliye ve işçi girdileri azalacağından bu olumlu bir şekilde tüketiciye yansıyacaktır. Ondan dolayı bu tür çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiği kanaatindeyim. Eski kışlar kalmadı eskisi gibi kış olsaydı bizim buralarda seracılık olmazdı." dedi.
"Çiftçi para kazansa yılda üç ürün de kaldırır"
Yiğit, dijitalleşme ve teknoloji kullanımının tarımda verimlilik ve kalite üzerindeki etkisinin yanı sıra maliyetleri de düşüreceğini ifade etti.
Yiğit, "Çiftçi para kazansa yılda üç ürün de kaldırır ve soğuk, sıcak; gece, gündüz demeden çalışır. Bakanlık tarafından çiftçiler için yüzde elli hibe desteği ve İPAD projesi kapsamında tarım makinelerini ucuza alması gerekiyor ki tarımda teknolojiyi kullanabilsin. Şu an iklim değişikliğinden dolayı bir kuraklık söz konusu o kurak yerlerde barajların biran önce bitirilip sulamaya geçilmesi gerekiyor ki üretim devam etsin. Bizler üretmek zorundayız. Tarım arazilerinde kullanacağımız teknoloji beraberinde yüksek maliyetli iş gücünü düşüreceğinden maliyetlerde düşer." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
BOTAŞ ile Mısır’ın kamu enerji şirketi EGAS arasında imzalanan sözleşme ile BOTAŞ envanterindeki bir Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi (FSRU), ilk kez yurt dışında dönemsel görev yapacak.
43. Bölge Mardin-Şırnak Eczacı Odası Başkanı Uzman Eczacı Fatih Oral, özelde Mardin’de genelde Türkiye’de yaşanan ilaç tedarik sıkıntısının hem halk sağlığını hem de mesleği olumsuz etkilediğini söyledi.
Müsilaj konusunda belediyelerin vazifelerini yeterince yerine getirmediğini söyleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, denetimleri çok daha yoğun yapacaklarını ve her türlü yaptırımları uygulamaktan geri durmayacaklarını belirtti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin 28 aktif Ro-Ro hattında faaliyet gösterdiğini bildirdi.