Can Holding'e yönelik soruşturma kapsamında İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen ikinci dalga operasyonda gözaltına alınan 25 şüpheliden 11'i tutuklandı. MASAK raporunda 121 şirkete ait hesaplarda 88 milyar TL'lik kaynağı belirsiz para hareketi tespit edildi.

Can Holding soruşturmasında ikinci dalga kapsamında gözaltına alınan 26 kişiden 11'i tutuklandı. Aralarında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın eski Büyük Üstadı, 2023 itibarıyla bu locada başkanlık görevini üstlenen Remzi Sanver'in de bulunduğu sanıkların, çıkar amaçlı suç örgütüyle bağlantılı kara para aklama faaliyetlerine karıştığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık ve suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama" suçlamaları üzerine başlatıldı.

İkinci dalga operasyonunda gözaltına alınan 26 kişiden 11'i tutuklandı, 14 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı.

Başsavcılık, örgütün Can Holding bünyesindeki şirketleri kullanarak 2020–2021 yılları arasında 88 milyar TL tutarında kaynağı belirsiz para hareketi gerçekleştirdiğini belirtti.

Deliller MASAK raporuyla güçlendi

Soruşturma dosyasına eklenen MASAK raporunda, 121 şirkete ait hesaplarda kaynağı belirsiz para transferleri tespit edildi. Rapora göre, sahte faturalarla şirketler arasında para aktarımı yapılmış, vergiden kaçınmak ve suç gelirlerini aklamak amacıyla faturasız işlemler gerçekleştirilmiş.

Yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, belge ve evrak ele geçirildi.

Soruşturma kapsamında 121 şirkete el konuldu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

Ciner Grubu da soruşturma kapsamında

Soruşturma, Can Holding'in Turgay Ciner'e ait medya şirketlerini satın almasıyla bağlantılı mali işlemleri de kapsıyor.

Yurt dışında bulunduğu belirlenen Turgay Ciner hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

Ciner Grubu bünyesindeki Park Holding ve bağlı 18 şirkete de kayyum atandı.

Ne olmuştu?

Soruşturma, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılmış, yetkisizlik nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na devredilmişti.

Can Holding'in, enerji, medya, eğitim ve finans sektörlerinde suçtan elde edilen gelirlerle faaliyet gösterdiği, bu yolla hem ekonomik gücünü artırdığı hem de meşruiyet kazanmaya çalıştığı belirtilmişti. (İLKHA)