ABD tarafından kaçırılıp hapsedilen Dr. Afiye Sıddıki için HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, uluslararası düzeyde bir panel düzenledi.
Avukat Âdem Aksu moderatörlüğünde düzenlenen panele, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, HÜDA PAR İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Münevver Aktaş, İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Mehmet Karadağ, CCF Sivil Özgürlük Koalisyonu Stephen Downs, Afiyet Sıddıki'nin kardeşi Fevziye Sıddıki ve Amerika'da faaliyet gösteren Afiyet Vakfı Yöneticilerinden Mauri Saalakhan konuşmacı olarak katıldı.
ABD tarafından kaçırılıp hapsedilen Dr. Afiye Sıddıki için HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği uluslararası panelde konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, yapılan bu hukuksuzluğun son bulması için İslam ülkelerinin bazı yaptırımlarda bulunması gerektiğini söyledi.
Avukat Âdem Aksu moderatörlüğünde çevrim içi düzenlenen panelde, konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz ve HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Afiye Sıddıki’nin feryadının İslam dünyasının zayıf halini gösterdiğini belirterek, bu konuda Müslüman liderlerin somut adımlar atması çağrısında bulundular.
"Amacımız hak ihlalini gündeme taşımak"
HÜDA PAR İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Münevver Aktaş’ın İngilizce olarak yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan panelde Afiyet Sıddıki için özgürlük talebinde bulunuldu.
Aktaş, “Dr. Afiyet Sıddıki bir bilim insanıdır. Amacı yaşamı ve modern hayatı birleştirmektedir. İslamabad’a varmak istedi ama hiçbir zaman varamadı. ABD’nin dünya üzerinde yaptığı haksızlıkların örneklerinden birisi. Biz, HÜDA PAR olarak bu meseleyi kendimize dert edindik. Uzun zamandır gerek ABD konsolosluğu üzerinde açıklama yaptık. Burada insani haksızlık yapılıyor. Programı düzenleme amacımız hak ihlalini gündeme taşımaktır. En önemlisi Dr. Afiyet Sıddıki’nin kurtuluşuna vesile olmaktır. Çünkü bizim çalışmalarımız burada son bulmayacaktır." dedi.
"ABD'nin yaptığı bizzat teröristliktir"
ABD'nin herhangi bir devlet olmadığını, dünyanın sömürü düzenini elinde tutan büyük bir emperyalist ülke olduğunu dile getiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, bu ülkenin kendi çıkarları için diğer ülkeleri rahat bir şekilde işgal edip gözünü kırpmadan nükleer silah kullanıp sivil insanları katledebildiğini söyledi.
ABD'nin kuruluş aşamasının bile zalimce olduğunu belirten Yılmaz "Dünya, bugün belki günümüzün Nemrudu veya Firavunuyla karşı karşıya. Amerika'nın tarihine bakıldığında, Avrupa'nın bütün haydutlarının buraya gittiği ve orada yerli halk olan Kızılderilileri katledip tüm mal varlıklarını da alarak orayı kendilerine yurt edindikleri görülecektir. Burada bir devlet kurdular, yetmedi Afrika'ya gidip oradaki siyahi insanları kaçırıp kendi ülkelerine getirip onları köle olarak kullandılar." ifadelerini kullandı.
Birçok ülkenin zenginlik kaynaklarını sömürerek kendi ülkelerine taşıyan ABD'nin, bu şekilde sermaye, silah ve teknolojide güç sağlayarak dünyanın en büyük gücü haline geldiğini ifade eden Yılmaz şunları aktardı:
"Amerika, gözünü kırpmadan Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atan ve bunu yeryüzünde kullanan tek devlettir. Müslümanlar, nükleer silah kullanıp yüzbinlerce sivil insanın ölümüne sebep olan bu zalim ülke ile karşı karşıyadır. Köksüz, medeniyetsiz ve insani değerleri olmayan Amerika, kendisinden binlerce yıl önce kurulan İslam coğrafyasındaki devletleri işgal edip tüm zenginlik kaynaklarını alıp kendi ülkesine götürerek eşkıyalık yapmaktadır."
"Amerika'nın tek derdi yeraltı ve yer üstü zenginlik kaynaklarıdır"
Amerika'nın İslam coğrafyasına saldırmasının temel gerekçesinin 11 Eylül olmadığını, bu tarihten öncede farklı şekilde sömürü politikalarını yürüttüğünü dile getiren Yılmaz "Amerika, 11 Eylül sonrası bütün Müslümanları terörist ilan ederek seçilmiş olan meşru hükümetleri veya devletleri işgal etti ya da devirdi. Afganistan'daki yönetimi devirip Irak'ı işgal ettiği gibi. Buralardaki merkez bankalarını ve petrol kaynaklarını yağmalayıp kendi ülkesine taşıdı. Amerika'nın tek derdi yeraltı ve yer üstü zenginlik kaynaklarıdır." diye belirtti.
ABD'nin kendine muhalif gördüğü kişileri kaçırıp hapsettiğini söyleyen Yılmaz " Dünyada, 100 ülkede 800'den fazla askeri üs kurarak buralarda 300 binden fazla askerle, bu üslerin bulunduğu ülkeleri sömürüp 'Yeni Dünya Düzeni' ismiyle kendi düzenini kurmaya çalışmaktadır. Kendine muhalif insanları kaçırıp gizli hapishanelerinde sorgulamakta olan Amerika, Afiye Sıddıki kardeşimizi de aynı şekilde ona bazı suçlamalarda bulunup kaçırmış ve gizli hapishanelerinde sorgulamıştır." ifadelerini kullandı.
"Amerika, bütün dünyaya terör ihraç eden bir devlettir"
Yılmaz "On binlerce kilometre öteden gelip İslam Coğrafyasını sömürüp işgal eden bir devlet mi terörist, yoksa kendi topraklarını savunan insanlar mı terörist? Okulları, medreseleri veya hastaneleri bombalayan Amerika mı terörist, yoksa kendi ülkelerinde mazlumca katledilen siviller mi terörist?" dedi.
ABD'nin İslam Coğrafyasında ve dünyadaki tüm kaosların sorumlusu olduğunu vurgulayan Yılmaz "Amerika'nın yaptıkları devlet terörü argümanının da ötesinde bizzat teröristliktir. Ayrıca aynı Amerika, bütün dünyaya terör ihraç eden bir devlettir. Dünyadaki iç savaşların sebebi Amerika'dır. İslam coğrafyasındaki ihtilafları körükleyip Müslümanları birbirine düşürerek kargaşa çıkaran da Amerika'dır." şeklinde konuştu.
Müslümanların Amerika'nın yaptığı vahşetlere sessiz kalıp seyretmeye devam ettiği müddetçe zulme uğramalarının süreceğini belirten Yılmaz, İslam tarihinde Müslüman bir bayanın tesettürüne saldırı olduğu için savaş ilan edildiğini hatırlatarak, Müslüman bir bayanın kendi ülkesinden çocuklarıyla birlikte, binlerce kilometre uzağa kaçırılıp orada mahkeme edildiğine dikkati çekti.
"Afiye Sıddıki'yi Pakistan'ın havalimanında Amerika'ya teslim edenler, bu zulme ortaktır"
Dr. Afiye'ye komplo kurulup deliller üretilerek yapılan hukuksuz yargılamayla ceza verildiğini söyleyen Yılmaz, Müslüman bir bayanın türlü işkencelere ve tecavüze maruz kaldığını ifade ederek şunları söyledi:
"Bu durum, biz Müslümanları rencide etmiyorsa, o zaman Müslümanlığımızı sorgulamalıyız. 'Doğudaki Müslümanın ayağına diken batsa, batıdaki Müslüman o acıyı hissetmiyorsa kâmil Müslüman değildir.' diyor Hazreti Peygamber. Ama bugün bırakın ayağına diken batmasını bir Müslüman bayanın namusuna el atılmış. Bu durumu Müslümanlar ve İslam ülkelerinin liderleri sadece seyrediyor. Bu İslam ülkeleri adına büyük bir utançtır, zillettir. Bu zilletin baş sorumlusu da Pakistan hükümetidir. Afiye Sıddıki'yi Pakistan'ın havalimanında Amerika'ya teslim edenler, bu zulme ortaktır. Afiye Sıddıki'yi kurtarmak için kılını kıpırdatmayıp onu gündemine almayan tüm İslam ülkeleri de bu zulme ortaktır. Afiye Sıddıki sadece Dr. Fevziye'nin değil hepimizin kardeşi, bacısıdır.
ABD'nin elinde bulundurduğu medya gücüyle kendine muhalif kesim ve kişileri terörist ilan ettiğini vurgulayan Yılmaz "Amerika, kendi çıkarlarına tehdit olarak gördüğü elinde bulundurduğu kişileri elinde bulundurduğu muazzam medya gücüyle önce terörist ilan edip ötekileştirir, şeytanlaştırır ve canavarlaştırır. Sonra o kişiyi ya hapseder ya da katleder. Hatta üleşini işgal eder. Elinde bulundurduğu bazı insan hakları kuruluşları üzerinden İslam Coğrafyası ile ilgili raporlar yayınlayıp Müslüman ülkelerde kendine zemin hazırlayıp Irak'ta Saddam'a yaptıkları gibi manipülasyonlarla müdahale etmekte." ifadelerini kullandı.
"İşkencelere maruz kalmış bir Müslüman bayanı kurtarmak İslam devletleri liderlerinin görevidir"
ABD'nin zulümlerinin son bulması için Müslümanların sesini yükseltmesi ve İslam ülkeleri liderlerinin birçok alanda bu ülkeyi zor durumda bırakarak Dr. Afiye Sıddıki'yi serbest bırakması için birtakım müdahalelerde bulunması gerektiğinin altını çizen Yılmaz "Haksız yere hapsedilip türlü işkencelere maruz kalmış bir Müslüman bayanı kurtarmak İslam devletleri liderlerinin görevidir. Öncelikle bu liderlerin bu işe el atması lazım. Onlar bu işe el atmazsa Doktor Afiye'nin kurtarılması imkansızdır. Amerika'dan merhamet dilenmemeli, onları ekonomik veya siyasi olarak mecbur durma düşürmek gerekmektedir. Amerika merhamet ettiğinde değil, ancak mecbur kaldığı zaman Doktor Afiye'yi serbest bırakır. Bu Müslüman bayanı mutlaka Amerika'dan kurtarmak gerekiyor." dedi.
“Afiye Sıddıki’nin feryadı İslam dünyasının zayıf halini gösteriyor"
Panelin kapanış Konuşmasında konuşan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Affiye Sıddıki’nin feryadının İslam dünyasının zayıf halini gösterdiğini söyledi.
Elibüyük düzenlenen panelin Afiye Sıddıki’nin özgürlüğüne giden yolun başlangıcı olması temennisinde bulunarak şöyle konuştu.
"Temennimiz, düzenlediğimiz bu panelin Afiye Sıddıki bacımızın özgürlüğüne giden yolun başlangıcı olsun. Afiye kardeşimizin uzun zamandır mazlumca esir kaldığını takip ediyoruz. Ne yazık ki elimizden gelen imanımızın en zayıf noktası olan kalbimizden buğz edebiliyoruz. Bu durumda bizi kahrediyor. Afiye Sıddıki, sözde mahkemeye çıkarılırken, uzun işkenceler sonrası vücudundan kan akarak mahkeme salonuna getirilirken şöyle bir cümle kuruyor; "Dünya üzerinde bir Müslüman yok mu?" Bu feryadı İslam dünyasının içerisinde bulunduğu zillet ve zayıf halini gösteriyor. Afiye Sıddıki ümmetin bir turnusol kâğıdı olduğunu düşünüyorum." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Üsküdar Üniversitesi tarafından “Yaşlılık ve Yalnızlık” ana temasıyla düzenlenen “6. Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu”nda “Türkiye’de Yaşlıların Yalnızlığı: Araştırma Sonuçları” da açıklandı.
Rahmet, merhamet ve yardımlaşma iklimi olan üç aylar münasebetiyle Umut Kervanı Diyarbakır, mağdur ve ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımı için yoğun hazırlıklarını tamamladı.
Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen “I. Tasarruf ve İsraf Sempozyumu” nda, israfın önlenmesi ve tasarruf bilincinin artırılması her yönüyle ele alındı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, lükse düşkünlüğün israfın en önemli sebeplerinden biri olduğuna dikkat çekti.
HÜDA PAR Sözcüsü Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Diyarbakır'da öldürüldükten 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ikinci duruşmasına katıldı.