Mardin İl Müftü Yardımcısı Zübeyde Zengin, artan boşanma oranlarına dikkat çekerek, ailelerin dağılmaması için çözüm odaklı hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Ülke genelinde gün geçtikçe boşanma vakaları ciddi oranda artmakta. Mardin İl Müftü Yardımcısı Zübeyde Zengin, boşanmaların önüne geçmek için yapılması ve uygulanması gerekenlerle ilgili İLKHA'ya önemli açıklamalarda bulundu.

Zengin, boşanmaların artışına karşı ailelerin korunması gerektiğini vurgulayarak, çözümün boşanmada değil, birlikte emek vermekte olduğunu belirtti.

"Evlilik ciddi bir ahittir"

Evliliğin ciddi bir sözleşme olduğunu aktaran Zengin, "Aile dağılmasın diyoruz biz. Çünkü evlilikler kuruluyor, yuvalar kuruluyor ama daha eşler birbirini tam olarak tanımadan, sabretmeden, bazen sadece öfkeyle hareket ederek boşanma süreci başlayabiliyor. Gençler evlenmeden önce evliliğin ciddiyetini, bir ömür boyu sürecek bir sorumluluğu üstlendiklerini iyi kavramak zorundalar. Evlilik bir oyun değil, günübirlik bir karar hiç değil. Bu ciddi bir sözleşmedir, bir ahittir. Aynı çatı altında sadece güzel günleri değil, zor zamanları da birlikte geçirebilmeyi göze alarak yola çıkmak gerekir." dedi.

Evlilikle ilgili eğitim seminerlerine katılmanın çok daha faydalı olacağını dile getiren Zengin, "Evlilik ile ilgili seminerlere, programlara gençlerin katılmalarını özellikle tavsiye ediyoruz. Bu eğitimler, evliliğe hazırlık aşamasında olan gençlerin beklentilerini, sorumluluklarını ve karşılaşabilecekleri sorunları önceden görmelerine imkân sağlıyor. Bilinçle kurulan bir yuva, temeli sağlam atılmış bir bina gibidir. Depremde sarsılsa da yıkılmaz, çünkü temeli güçlüdür. Rabbimizin izniyle, bilgi ve bilinçle atılan her adım evliliği daha sağlam hale getirecektir." dedi.

"Önemli olan sorunlarla nasıl başa çıkıldığını bilmektir"

Zengin, eşlerin birbirlerinin daima destekçisi olmaları gerektiğini belirterek, "Evlilik bir erkek ve bir kadının sadece birlikte yaşaması değil, birlikte hayatı paylaşmasıdır. Bu da iki tarafın gayretiyle mümkündür. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem), 'Kadınların sizin üzerinizde, sizin de onların üzerinde hakları vardır.' buyurmuştur. Hiçbir taraf tek başına her şeyin yükünü üstlenmemeli, her iki taraf da sorumluluk almalı, saygı ve sevgiyle hareket etmelidir. Ancak o zaman yuvada huzur olur. Eşler birbirinin hem arkadaşı hem sırdaşı hem de destekçisi olmalıdır. Sorunsuz bir aile yoktur. Her ailede zaman zaman sıkıntılar yaşanabilir. Önemli olan, bu sorunlarla nasıl başa çıkıldığını bilmektir. Kriz anında hemen 'Bitti' demek yerine, bir adım geri çekilip 'Nasıl çözebiliriz?' diye düşünmek gerekir. Öfkeyi kontrol etmek, birbirini dinlemek ve empati kurmak çok kıymetlidir. Bu beceriler aslında çocuklukta kazandırılmalı. Çünkü evlilikte kullanılan dil, sabır ve anlayış birikimle gelişir." ifadelerini kullandı.

Zengin, "Aslında evlilikte hepimiz bir bahçıvan gibiyiz. Bahçıvan, bahçesini güllerle donatmak için nasıl emek veriyorsa, sulamasını, budamasını aksatmıyorsa; eşler de evliliklerini bir gülistana çevirmek için aynı özveriyi göstermelidir. Her bahçede zaman zaman yabani otlar çıkar. Ancak bu otlar zamanında temizlenirse güllerin büyümesine engel olmaz. Aksi takdirde hem bahçenin estetiği bozulur hem de güller zarar görür. Evlilikte de böyledir. Sorunlar zamanında ve yapıcı şekilde ele alınmazsa ilişki yıpranır." şeklinde konuştu.

"İnsan kusursuz değildir, önemli olan güzellikleri öne çıkarabilmektir"

Sorun yaşanan ailelerde hakemlerin devreye girmesinin birçok olumsuzluğun önüne geçebileceğini ifade eden Zengin, "Evlilikte herhangi bir sorun olduğunda hemen mahkemeye başvurmak yerine önce aile büyüklerine danışılmalıdır. Kur'an-ı Kerim de bu konuda bize çok güzel bir yol gösteriyor. Erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem belirlenip çözüm aranmalı. Bu kişiler taraf tutmadan, hakemlik bilinciyle hareket etmeli. Peygamberimiz buyuruyor ki, 'Bir erkek eşinden nefret etmesin. Çünkü hoşlanmadığı bir huyu varsa, belki çok sevdiği başka bir huyu da vardır.' İşte bu bakış açısı çok önemli. İnsan kusursuz değildir, önemli olan güzellikleri öne çıkarabilmektir. Asıl amaç boşanmaları artırmak değil, tam tersine aileleri kurtarmak olmalıdır. Küçük tartışmalar büyümeden çözülmeli. Hemen 'Boşan gitsin' demek yerine, birlikte çözüm yolları aranmalı. Aile danışmanları ve rehberlik büroları bu yüzden var. Çünkü boşanmak elbette bir haktır ama İslam'da helallerin en sevilmeyenidir. Hele ki çocuk varsa, boşanmanın etkileri yıllarca sürebilir. Rabbimizden dileğimiz, evliliklerin huzurla devam etmesi ve çocukların sevgi dolu bir aile ortamında büyümesidir." dedi. (İLKHA)