​Daha önce aralarında Diyarbakır'ın da aralarında bulunduğu 16 şubesinin kapatılmasına yönelik karar alan Mazlum-Der, Diyarbakır’daki şubesini yeniden açtı.

Diyarbakır’ın da aralanrında bulunduğu 16 şubesinin kapatılmasına yönelik karar alan Mazlum-Der, Avukat Mahmut Aytekin başkanlığında Diyarbakır’daki şubesini yeniden açtı.

Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesi Lise Caddesinde bulunan derneğin açılış programına birçok STK temsilcisi katıldı.

Açılış programında davetlilere hitaben eden Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Mahmut Aytekin, zulüm kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın, hak ihlallerine karşı mücadele edeceklerini belirtti.

Kürd meselesini değerlendiren Aytekin, “Kürd meselesinde insanlarımız haksız yere ölmemeli, yaşam hakkı korunmalıdır. Gençlerimiz, kişi ve grupların ölüm aracına dönüşmemeli; ilim ve hikmetle kendilerine, ailelerine ve topluma faydalı olmalıdır. Bir hak talebi iddiasıyla, başkasının yaşam hakkı da ihlal edilmemelidir.” dedi.

“Anayasanın tek tipçi ve etnik kimlikli vatandaşlık tanımı kaldırılmalı”

Aytekin, “Başta Anayasanın tek tipçi ve etnik kimlikli vatandaşlık tanımından başlamak üzere, mevzuatta ve uygulamada ayrımcılık içeren hükümler kaldırılmalı, herkes, eşit vatandaş olduğunu hissedebilmelidir. Talebin azlığı veya çokluğundan öte, anadilde eğitim hakkı tanınmalıdır. Geçmişle samimi şekilde yüzleşmeli devlet ya da örgütler adına günümüze kadar işlenen tüm faili meçhul kalmış olaylar, aydınlatılmalı, zalimler hesap vermelidir.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki adalet sistemine de değinen Aytekin, “Temel hak ve özgürlükler; ırk, dil, din, meşrep farkı gözetilmeksizin, herkes için tanınmalı ve korunmalıdır. Hukuk dışına çıkan yetkililerin hesap vermesi, geçmiş yıllara göre azalan, işkence ve kötü muamele uygulamaları etkin bir şekilde soruşturulmalıdır. Bununla birlikte darbeye karışmamış, şiddet ve zulüm yapmamış kişilerin ise dini ve sosyal çalışmalarından dolayı suçlanmaması, beraat ve takipsizlik alanların işe başlatılması, sayıları yüzbinleri bulan ve adalet bekleyen kişiler ve ailelerin dertlerine etkin bir şekilde çare bulunmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Yapılan protestolar meşrudur ve engellenmemelidir”

Konuşmasında HDP İl Başkanlığı önünde günlerdir annelerin evlatları için başlattığı oturma eylemine de dikkat çeken Aytekin, “HDP binası önünde ailelerin başlattığı oturma eylemi meşru bir ifade ve örgütlenme özgürlüğüdür. Anaların kim tarafından yönlendirildiklerinden bağımsız olarak, çocuklarını örgütten isteme hakları vardır. Yine ilimizde belediye kayyum atanmasıyla ilgili olarak da; bu durumu barışçıl şekilde bugün de protesto eden vatandaşların ifade ve toplanma hakkı meşru olup engellenmemelidir. Aslolan seçimle gelenin seçimle gitmesidir. Kayyım atanmasıyla ilgili kamuoyuna bildirilen soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alındığında hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü bulunmadığını hatırlatır, adil yargılanma ile hakikatin ortaya çıkabileceği, yaptırımların ölçülü ve orantılı olması gerektiğini belirtiriz.” diye belirtti. (Ramazan Zeren-İLKHA)