HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanlığı 6-8 Ekim saldırılarıyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, Yasin Börü ve arkadaşlarının şer güçlerinin hesaplarını alt üst ettiğini söyledi.

HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanlığı, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın çağrısıyla sokaklara inen PKK/HDP'liler tarafından Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesinin 2'nci yılı münasebetiyle basın toplantısı düzenledi.

Partinin il binasında basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Kızılçınar, hiçbir kutsalı olmayan PKK/HDP'nin 2014 yılında muhtaç ailelere Kurban Bayramı'nda kurban eti götüren ve aralarında henüz daha 16 yaşında olan Yasin Börü ve beraberindeki arkadaşlarının hunharca katledildiğini hatırlattı.

6-8 Ekim dosyası ile alakadar yargı sürecinin ‘FETö zihniyeti devam mı ediyor?' sorusunu akıllara getirdiğine dikkat çeken Kızılçınar, bölge üzerinde oynanan oyunların 6-8 Ekim olayları ile gün yüzüne çıktığını söyledi.

Kızılçınar, "Hatırlanacağı üzere 2014 yılının ekim ayında, Kobani bahaneli eylemler ile HDP'nin eş başkanları örgüt taraftarlarını sokağa çağırmış, ülkeyi kaosa sürüklemek, iç savaş çıkarmak ve özelde hazmedemediği İslami yaşantıya saldırı fırsatı bulmuştu. Yolda gördükleri sarıklı, sakallı Müslümanlara saldırılar olmuştu. Meydana gelen olaylarda HDP/PKK cenahı özelde Cami, Kur'an Kursları, İslami STK'lara ve yine referansı İslam olan HÜDA PAR ve uzanabildiği diğer siyasi oluşumlara da her türlü fiili saldırıyı düzenlemişlerdir." dedi.

Yasin Börü ve arkadaşlarının Kürtlerin asla ama asla adet ve geleneklerinden olmayan bir ihanet ile toplu saldırı yapılıp vahşi bir şekilde katledildiğinin altını çizen Kızılçınar, "Hiçbir kutsalı olmayan bu güruh, muhtaç ailelere Kurban Bayramı'nda kurban eti götüren, aralarında henüz 16 yaşında olan Yasin Börü ve beraberindeki Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Cumali Güneş, Turan Yavaş ve Riyad Güneş'inde aralarında bulunduğu İslami kimlikli gençleri katletmiş, arkalarında gözü yaşlı eşler ve daha doğmamış yetim bebeler bırakmışlardır. Saldırılarda, taş sopa, satır, silah, delici ve kesici akla hayale gelen her türlü suç aletleriyle adeta zincirinden salıverilmiş bir şekilde ağızlarından akıttıkları salyalar ile hunharca Müslüman kardeşlerimizi şehit etmişlerdir." ifadelerini kullandı.

6-8 Ekim saldırılarında güvenlik görevlilerinin olaylara müdahale etmediğini ve kayıtlarda da sabit olduğu gibi saldırılar esnasındaki yardım çağrılarına duyarsız kaldığını belirten Kızılçınar, bölge üzerinde oynanan oyunların da 6-8 Ekim olayları ile gün yüzüne çıktığını söyledi.

6-8 Ekim olaylarının bölge gerçekleri açısından bir milat olduğunu vurgulayan Kızılçınar, kanıyla destan yazan Şehit Yasin ve arkadaşları şer güçlerin hesaplarını alt üst ettiğini söyleyerek, "Yıllardır Kürdistan coğrafyasında Müslüman halkın yaşadığı acıları, sıkıntıları batıdaki Müslümanların da görmesini sağlamıştır. Bölge üzerinde oynanan oyunlar 6-8 Ekim olayları ile gün yüzüne çıkmıştır. Halk için savaştıklarını ve mücadele ettiklerini iddia eden bu kan emici halk düşmanları, her fırsatta Emperyalist Batı'dan emir ve talimat alarak Kürt halkına saldırmayı ve her türlü zulmü her zaman kendileri için vazgeçilmez bir görev bilmişlerdir." şeklinde konuştu.

6-8 Ekim'de halkı dostu da düşmanı da gördüğünü aktaran Kızılçınar, Müslüman Kürt Halkı'nın değerleri ve manevi dinamikleri ile ters düşen şer güçlerin artık istedikleri gibi bölgede at koşturamayacaklarını da sözlerine ekledi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)